Yarıyıl Tatilinde Neler Yapalım?

17 Ocak 2020 Cuma günü ilk ve orta dereceli okullarda yarıyıl tatili başlayacak. Okul, akademik anlamda bilgi edinilen kaynak olması yanında çocuğun duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimine yönelik birçok kazanımın da gerçekleştiği bir kurumdur. Öğrenciler, okul dönemi boyunca ödev ve performans görevlerini yerine getirme, öğrendikleri konuları tekrar ederek bilginin kalıcı olmasını sağlama, derslere etkin olarak katılma, ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre başarılı olma, sosyal ve kültürel faaliyetleri yerine getirme gibi birçok alanda çaba sarf etmek ve iyi bir performans göstermek durumundadır. İşte bu hızlı ve yoğun geçen bir dönemin sonunda gelen yarıyıl tatili öğrenciler için, dinlenmek, eğlenmek ve ikinci döneme hazır olarak başlamak adına iyi bir fırsattır…

Karne sonuçları, birçok veli ve öğrenci tarafından ‘başarının tek ya da en önemli göstergesi’ olarak algılanmakta, düşünce, duygu ve davranışların yönünü belirlemektedir. Bu nedenle, bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı olan karneler bazıları için ise kaygı ve üzüntü sebebi olabilmektedir.

Çocuklar, almış oldukları karne notlarına bakılarak, çalışkan ya da tembel olarak değerlendirilmemelidir. Bu kapsamda yapılacak aşırı cezalandırma ve ödüllendirme tepkilerinden de kaçınılmalıdır. Özellikle uygulanacak cezalandırmalar, okul yaşantısının, aile ve çocuk iletişimini olumsuz yönde etkilemesi gibi bir sonuç doğurmakta, bu durumda çocuk, kişisel gelişimine, okula ve öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum geliştirebilmektedir. Aşırı ödüllendirmelerde ise, çocuk ileriki öğrenmelerini kendisi için değil başkalarından elde edeceği ödül için gerçekleştirmekte bu da kalıcı öğrenmeleri ve içsel motivasyonu olumsuz yönde etkilemektedir.

Karne, gelecek adına önemli ipuçları taşıyan fırsat olarak değerlendirilmelidir. Karnenin en yalın şekliyle, başarılı olunan ya da bazı derslerde eksikliklerinin olduğunu ve daha fazla çaba göstermesi gerektiğini gösteren bir belge olduğu unutulmamalıdır. Anne ve babalar olarak verilecek tepkiler çocuğun diğer öğrenmelerini etkilemektedir. Çocukların öğrenme isteklerini köreltmeden ve yeni bilgiler almaktan korkmalarını sağlamadan, karşılaştıkları zorlukları yenmeleri için cesaretlendirmek sadece öğretim başarısını değil yaşam kalitesinin de artmasına yol açacaktır.

Yarıyıl tatili, bir dönem boyunca sorumluluklarını yerine getiren, yeni bilgi ve beceriler edinen ve birçok farklı gelişim alanına yönelik performans sergileyen öğrenciler için dinlenmek ve eğlenceli vakit geçirmek anlamına gelmektedir. Ancak, maalesef genellikle büyük bir sabırsızlıkla beklenen yarıyıl tatilleri “Ne kadar da çabuk geçti”, “Tatilden hiçbir şey anlamadım” ya da “Düşündüklerimi hayata geçiremedim” söylemleriyle tamamlanır. İyi bir tatil öncelikle “planlı bir tatil” olmalı ve çocukların zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişim alanlarına yönelik gerçekleştirilmelidir. Ancak bu durum tüm tatil sürecinin tamamını aktivitelerle doldurmak anlamına da gelmemeli, çocuklara kendi başlarına geçirebilecekleri boş zaman saatleri de yaratılmalıdır.

Bütün olarak gelişime odaklı ve eğlendirici tatilleri planlarken öncelikle yarıyıl tatili boyunca yakın çevremizde gerçekleştirilecek olan etkinlikler araştırılmalı ve planlamaya alınacak etkinliklere çocuklarla birlikte karar verilmelidir. Ayrıca, tatilde zaman yönetimi de önemlidir. Uykuya yatış ve kalkış saatleri, yemek saatleri, kitap okuma ya da televizyon izleme ve bilgisayar kullanım saatleri gibi standart bir zaman yönetimi de hem tatilin dolu dolu ve anlamlı bir şekilde geçirilmesini sağlayacak hem de okullar açıldığı zaman yeniden okula uyumu kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olacaktır.

Eğlendirirken geliştiren tatil hangi alanları kapsamaktadır?  

  1. Tiyatro, sinema, gösteri; Yoğun okul programı nedeniyle dönem içerisinde fazlaca vakit ayrılamayan  çeşitli sanatsal etkinliklere katılımı gerçekleştirmek,
  2. Atölye çalışmaları; Çocukların hem kişisel hem de sosyal gelişimlerini destekleyecek atölye çalışmalarına katılımını sağlamak,
  3. Spor; Yaş gelişim özelliklerine uygun sportif faaliyetler yaparak fiziksel gelişimi desteklemek,
  4. Müzik ve resim; Yetenek ve ilgi alanları doğrultusunda resim ve müziğe zaman ayırmak, konser ve sergilere katılmak,
  5. Kitap ve dergi; Çocuklarımızın okuduklarını anlama ve genel kültürlerini yükseltmek amacıyla ilgi alanlarına yönelik okuma zamanları yaratmak,

6.Yakın çevremizi tanıyalım etkinlikleri; Yaşadığımız bölgede ki müzelere, tarihi ve turistik yerlere yapılacak geziler yaşayarak öğrenme fırsatı olarak değerlendirilmelidir, 

  1. Akraba ziyaretleri; Okul çalışma programları nedeniyle ertelenmek zorunda kalınan akraba ziyaretleri aile içi bağları güçlendirmek için çok önemlidir,
  2. Ev oyunları; Evde gerek bireysel gerekse aile bireylerinin katılımıyla oynanabilecek oyunlar almak, eğlenceli geçen bir yarıyılın hatırası olabilir,
  3. Televizyon ve bilgisayar; Boş zaman planlamasında tabi ki eğlendirici ve eğitici olan televizyon ve bilgisayar programları yanında oynamaktan hoşlanılan, şiddet unsurları içermeyen elektronik tabanlı oyunlara da yer verilmelidir.
  4. Ödevler; Bazı okul ve öğretmenler, dönem içerisinde edinilen bilgi ve becerilerin kısa sürede unutulmaması amacıyla tekrar amaçlı ödev vermektedir. Tatil planlaması içerisinde mutlaka ödevlere de yer verilmeli, son günlere sıkıştırılmamalıdır.

Karne sonuçları ne olursa olsun herkes gerek fiziksel gerekse zihinsel açıdan dinlemeye ve eğlenmeye ihtiyaç duyar. Tatilde öncelikli olarak yapılması gereken planlama bu yönde olmalıdır. Bu nedenle tatil etkinlikleri içerisinde, dinlenme ve eğlenceli vakit geçirme etkinliklerinin önüne geçmeyecek şekilde ders tekrarına da zaman ayırmak önemlidir.

Bunlara mutlaka dikkat edilmelidir…

*Karne sonuçları beklenti düzeyinin altında ise “Ne tatili? Tatili hak etmedin, otur ders çalış!” diyerek çocukların tatil ihtiyaçlarını engellemeyin. Unutmayın ki, başarının anahtarı motivasyondur. Motive olmak için her açıdan dinlenmeye, eğlenmeye ihtiyaç vardır.

*Sadece karnedeki kötü notları değerlendirmeyin. Çocuklara neleri yapamadıklarından çok neleri yapabildiklerini ve yapabileceklerini anlatmak, olumsuz ve eksik bulunan davranışlar yerine olumlu özelliklerine yönelmek çok daha etkili olmaktadır. Sadece olumsuzlukları vurgulamak, çocuğun diğer olumlu özelliklerini görmeyi engellemekte ve kendisini tümden başarısız olarak değerlendirmesine yol açabilmektedir.

*Yetenek, ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü bir repertuarı olduğundan kıyaslama yapmak, çocuğun motivasyonunu arttırmak yerine yetersizlik duygularını harekete geçirecektir. Diğer yandan kıyaslandığı bireyle ilişkisi de bozulacaktır. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak yerine kendi içindeki gelişimini görebilmek, koşulsuz sevgi ve kabul göstermek çok daha önemlidir.

*Tatil planlaması yaparken çocuklara yardımcı olmak önemlidir. Bu yardım ve yönlendirme aşamasında çocuklarla empati kurmak, onların yetenek, ilgi ve ihtiyaçlarını merkeze almak önemlidir. Yani tatil planlamasında sadece anne ve baba kendi öngördüğü ve hoşlandığı etkinliklere yönelmemeli, tatil çocuğun tatili olmaktan çıkarılmamalı ve planlama çocukla birlikte yapılmalıdır.

‘Hiçbir şey çocuklarımızdan daha değerli değildir.’ Öyle ise bu tatilde çocuklarımızla daha fazla birlikte olalım, onlara daha çok dokunalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi