Fatih Erdoğan
Milletin Vekili Böyle Olmalı
Yönetim Kurulu Başkanlığını Sayın Ahmet Kolutek’in yürüttüğü, Tarih ve Kültür Platformu’nun davet edildiğim etkinliklerine katılmaya çalışıyorum ve her türlü yokluğa rağmen ‘iyi işler yapmaya’ çalıştıklarına şahit oluyor, bu nedenle kendilerini takdir ediyor, Şehrim adına yaptıkları güzel çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Sayın Kolutek, geçtiğimiz hafta içerisinde platformun bünyesindeki dernek başkanlarıyla Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Celalettin Güvenç’i bir araya getirdi. Toplantıya başkanlığını yürüttüğüm; ‘Kahramanmaraş Özel Öğretim Kurumları Derneği’ni temsilen’ ben de katıldım.
Sayın Celalettin Güvenç’le ilk kez bir araya geldim. Yüz yüze ilk kez görüştüm. Sayın Milletvekilimize, ülkemizde yapılan; ‘TEOG (Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş), YGS (Yüksek Öğretime Giriş) ve LYS (Lisans Yerleştirme) Sınavları hakkında yaşanan olumsuzlukları anlattım.
Sayın Güvenç, beni beklemediğim bir sabır ve ilgiyle dinledi. Bana, ‘önümüzdeki günlerde Kahramanmaraş’taki diğer Özel Öğretim Kurumlarının temsilcilerini bir araya getirin, eğitimle ilgili konuları konuşalım, siz eğitimle ilgili bir rapor hazırlayın, bu raporu Sayın Milli Eğitim Bakanımıza sunalım’ önerisinde bulundu. Sayın Güvenç’in eğitime olan ilgisi beni son derece sevindirdi ve heyecanlandırdı.
İnanıyorum ki, önümüzdeki dönemde Sayın Milletvekilimiz Güvenç’in destekleriyle, Kahramanmaraş Özel Öğretim Kurumları Derneği Mensupları olarak eğitimle ilgili birçok konuda hayırlı hizmetlere vesile olacak çalışmalar yapacağız. Kendilerine şahsım ve Dernek üyelerim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Şehit Olmak Ne Güzel Bir Şey
Allah için, İslam için, Vatan için, Bayrak için can vermek, ‘Şehit olmak’ ne güzel. Milyonlarca insan tarafından dualarla uğurlanmak, ahrette; ‘aguşunu açmış bekleyen Allahın Elçisi, Peygamberlerin sonuncusu, yaratılmışların en hayırlısı, Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v) efendimiz tarafından karşılanmak ve Ona komşu olmak’ için ölünür mü? İmanlı insanların cevabı, ‘vallahi ölünür.’
İmanlı insan bilir ki, er veya geç ölecektir. Vatanı veya inancı uğruna ölmesi gerekiyorsa, ölecektir. kaç yaşında olduğunun bir önemi yoktur. Bu durum imansızlar için anlaşılabilir bir durum değildir. Onların tercihi hep yaşamaktan yanadır.
Geçtiğimiz hafta sonu Maraş ve Türkiye yine şehitlerine ağladı. Biz Maraşlılar; Batman’ın Kozluk İlçesi'nde görev yaparken PKK'lı teröristlerce yola döşenen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan hemşerimiz Gürcan Kepekçi’yi gözyaşları ve dualarla ebediyete uğurladık. İnşallah diğer şehitlerimizle birlikte bizlere şefaat ederler.
Şehidimizin cenaze merasimine katılım oldukça düşüktü. Törene katılan arkadaşlarımla bu durumu konuşurken ben sebebini definin Pazar günü yapılıyor olmasına bağladım. Arkadaşlarım kabul etmediler. Onlar, ister sivil ister resmi olsun insanlarımızın teröristler tarafından katledilmesine alıştırıldığımızı söylediler. Şehit cenazelerine tepki verenlerin sayısının her geçen gün azaldığını belirttiler. Ne yazık ki söylediklerinin doğru olduğunda ısrarcı oldular. Duyduklarım, üzüntümü inanın on kat artırdı. ‘Yazıklar olsun bize’ diye haykırmak istedim. Ama haykıramadım.
Üç beş sene önce teröristlerin silahlı eylemleri sonucu hayatlarını kaybeden insanlarımızın, ister asker ve polis ister sivil olsunlar cenaze törenlerinde ciddi kalabalıklar toplanırdı. İnsanlarımız şehit cenazelerine karşı daha duyarlıydılar. Bu duyarlılığımızı devam ettirmeliyiz diye düşünüyorum. Bizim duyarlılığımız teröristleri sevindirir mi, korkutur mu bilemem? Ama şehitlerimizin yalnız olmadığını anlatmanın bir yolu bu olsa gerek.
Allah yolunda, vatan yolunda canlarını seve seve veren tüm şehit ailelerimize şükranlarımı ve minnettarlığımı arz ediyorum. Kendilerine en derin saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Evlat kaybetmek elbette imtihanların ve acıların en büyüğüdür. Tek tesellisi yavrularımızın şehitlik mertebesine ulaşmış olmasıdır. Allah sabırlarını çoğaltacaktır inşallah.