Millet Sözünü Söyledi

Yaklaşık üç aydan beri devam eden ve maalesef bu ülkeyi idare eden koca koca adamlar tarafından “ it dalaşı” haline dönüştürülen mahalli idareler seçimi için yapılan propaganda çalışmaları sona erdi ve 31 Mart Pazar günü yapılan seçim sonunda son sözü; “inanılmaz derecede feraset sahibi olan bu asil millet” söyledi:

  • Kendinize gelin.
  • Bu milleti hor ve hakir görmeyin, aklıyla alay etmeyin.
  • Milletin malını çalmayın, çaldırmayın, israf (çar-çur) etmeyin.
  • Ülkenin bölünmez bütünlüğü için her türlü tedbiri alın.
  • İhtiyacı olan vatandaşa sosyal yardım yapın ama tembeller ordusu oluşturmayın.
  • Sivil Toplum Örgütü diyerek göbeğinden kendinize bağlı olan vakıf ve derneklere haksız kazanç sağlamayın.
  • İnsanlara (özellikle gençlere) sadaka değil, iş verin. İhtiyaçlarını kendileri karşılasınlar.
  • Doğru konuşanları yanınızdan kovmayın, sizin gibi düşünmeyenleri hain ilan etmeyin.
  • Söylediklerinizle yaptıklarınız aynı olsun. Yalandan, riyadan ve kul hakkı yemekten uzak durun.
  • Bal tutun ama parmağınıza bal bulaştırmayın…

“Anlayana davul zurna az, anlamayana sivrisinek saz” misali

Bu yüce milleti idare edenler ne yazık ki bu milletin değerlerinden bir bir uzaklaşmaya başladılar. Ağızlarını her açtıklarında millete hizmet için, millete hizmetkâr olmak için yaşadıklarını söyleyenler ne yazık ki söyledikleri gibi yaşamaz oldular.  Son yıllarda hırsları akıllarının önüne geçmeye başladı.

İktidarı elinde bulunduranların kulaklarının çekilmeye, daldıkları gaflet uykusundan uyandırılmaya ihtiyaçları vardı. Ali millet yapılması gerekeni yaptı, kulaklarını çekti. “Uyarılarıma kulak verip yanlışlarınızı düzeltirlerseniz ne ağla. Yok, düzeltmezseniz siz bilirsiniz. Mal da benim mülk de benim. Millet adına geçici bir süre kullanın diye verdiğim emaneti tümden elinizden almaya da gücüm yeter” diyerek bir uyarıda bulundu.

Asırlarca Bizans’a, Osmanlı’ya payitaht olan İstanbul’un, Kurulduğu günden beri Türkiye Cumhuriyetine başkentlik yapan Ankara’nın, Eğenin incisi dediğimiz İzmir’in, Güney ve Güneydoğunun en önemli ticaret merkezi olan Adana’nın, Çok önemli bir turizm ve liman kenti olan Antalya’nın ve Mersin’in yönetimini Cumhur ittifakının elinden aldı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti için çok önemli olan bu ve benzeri şehirlerin idaresini Cumhur İttifakından alırken oylarına dokunmadı. Muhalefette bulunan Millet İttifakı mensuplarına;  “Devletimizin idaresini gerekirse size verebilirim. Ama bu işe hazır olup olmadığınızı görmem gerekiyor. Alın size eski ve yeni başkentlerimiz. Yanında bu ülkenin en önemli ticaret ve turizm merkezleri. İdare edin, görelim…

İktidarıyla, muhalefetiyle oturun bu ülkeyi adam gibi yönetin. Aranızda mutlaka farklı düşünceler olacaktır. Bu farklı düşünceler sizi asla bölmesin. Ayrıştırmasın, ötekileştirmesin. Buna asla müsaade etmeyin. Devlet işlerini görüşmek için sık sık bir araya gelin. El elden, akıl akıldan üstün olabilir. İnancımız gereği istişare sünnettir. Doğruyu bulmak için sürekli görüşün, konuşun, istişare edin.

Halktan koparsanız bilin ki Hak’tan da koparsınız. Bu âli milletin sahibi, Cenab-ı Hak bir gün karşınıza kimsenin bilmediği, tanımadığı bir garip İmamoğlu çıkartır, neye uğradığınızı şaşırırsınız. Arkanızda Halkın ve Hakkın desteği yoksa, mevkiiniz, makamınız ne olursa olsun, adınız ister Mehmet Özhaseki, ister Binali Yıldırım, isterse Recep Tayip Erdoğan olsun karşınızdaki bir garip Ekrem İmamoğlu sizi öyle bir tuş eder ki bir daha ayağa kalkabilir misiniz, bilinmez.

Beyler, iktidarıyla, muhalefetiyle Milletin sözüne kulak verirseniz hem sizler(siyasiler) hem bizler(vatandaşlar) daha huzurlu, daha mutlu yaşarız. Devletimiz daha güçlü olur.  

Müslüman’a kibir, gurur ve inat yakışmaz. Seçim bitti. Millet kendi malını istediği gibi dağıttı. Söyleyecek bir şey kalmadı. Kucaklaşın, barışın, bir birinizi kırdıysanız özür dileyin. Sonraki seçime kadar Allah rızası için emanetin sahiplerine adam gibi (hak ve hukuk gözeterek) hizmet edin.

Yoksa bu asil millet gereğini yapmaktan asla çekinmez…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi