Mehmet Fiskeci
Kimse bulunmaz Hind kumaşı değil.
Şarkı türkü bilir misiniz, söyler misiniz bilemem de, bu şarkının-türkünün tam da zamanı. İndirin ve dinleyin!
Memlekette alçak çok.
Bakın Mart ayında bu şehre çok kar düştü. Özellikle yüksek yerlere, Ahırdağı’na yani. Gözünü hırs bürümüş kimler, koltuk da koltuk diye çabalayan ve başkalarını hiç sayan, yok hükmünde görenler, aday gösterilmeyince pabucun pahalı olduğunu anladıklarında iş işten geçmiş, atı alan Üsküdar’ı değil, Aksu çayını geçmişti bile.
*
Kimse bulunmaz Hind kumaşı değil.
Kimse alternatifsiz değil.
Kimse de dağları ben yarattım ayaklarıyla kendini pahalı satmaya kalkışmasın!
Mezarlık vaz geçilmezlerle dolu. Oo, kimler geldi, kimler geçti.
‘Maraş benden sorulur!’ diyenler de addaaaaaa gitti, gidiyorlar.
Bakın merkeze, bakın ilçelere, bugün aday gösterilmeyenler belki partisine bile oy vermemiştir 31 Mart günü. Verdik deseler de inanmayın!
Resmen yalan söylüyorlar. Öyle ki davalarına, partilerine bile ihanet ettiklerini söyleyebilirim.
Bir gün kapının önüne konulacaklarını hesap etmeyenler, sahi, siz bu işin sonunu düşünmediniz mi?
*
Kimler kaybetti peki?
Ben kaybetmedim. Vatandaş ile sıcak temas kuramayanlar kaybetti.
Vatandaşa tepeden bakanlar, selam vermekten üşenenler, vatandaşın elini sıkarken yüzüne bile bakmaya tenezzül etmeyenler…
Egolarını yüksek tutup şehrin ve ilçelerin tek hakimi olarak kendilerini görenler.
Vatandaşa verdiği sözü tutmayanlar.
Mahalli seçimler öncesinde yüzlerce kişiye iş-aş sözü verip, sözünden dönenler…
Kaybeden onlar oldular.
*
Evet, şimdi güneşe rağmen havalar soğuk, serin gidiyor. Yüksek yerlere karlar bile yağıyor şu gün olmuş.
Alçaklara da yağıyor. Mart da geride kaldı ama…
Aha bak, geldin gidiyorsun, dikkat et, bir tarafını üşütme!