Fatih Erdoğan
Herşey Kurtuluş İçin
Herşey Kurtuluş İçin
Üç ayları bilirsiniz; Recep, Şaban, Ramazan…
Peygamber Efendimiz; ‘Recep Allahın, Şaban Benim, Ramazan Müslüman kullarındır’ buyuruyor. Şaban ayının hediyesi olan ‘Beraat Kandilini’ aldık ve baş tacı yaptık. Adım adım Ramazan’a yaklaşıyoruz. Ne mutlu idrak edenlere ne mutlu bi- hakkın yaşayarak kurtuluşa erenlere…
Gün boyu dostlardan telefon ve mesaj aldım. Mesajların hepsi birbirinden güzel dualardan oluşuyor. Allah hepsinden razı olsun. Dualara o kadar çok ihtiyacımız var ki. İçten ve samimi dualara, Cenab-ı Hak’kın kabul edeceği dualara ne kadar muhtacız. Esirgememeliyiz, bir birimizi duasız bırakmamalıyız…
Apo İle Oynaşan Mit
Her şey güllük gülistanlık giderken birden bire ‘Gezi’ isimli sivil itaatsizlik eylemleriyle ortalık karıştı. Toz duman içinde göz gözü görmez oldu. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Elli yıldan beri istediğini iktidardan indiren istediğini iktidara çıkartan Amerika’dan tutunda Almanya’ya kadar ne kadar müttefikimiz varsa kime ağam kime paşam dediysek hepsi bizi dövmeye kalktı. Yirmi günden beri kim haklı kim haksız bizce belli değil. Ortalık toz duman. Sapla saman birbirine karışmış.
Sahi birileri ortalığı yakıp yıkarken, bu gibi tehlikeleri önceden haber alsın diye kurulmuş olan MİT, yani Milli İstihbarat Teşkilatımız ne işle meşgul Allah aşkına? Yoksa ‘Hala Bebek Katili Öcalan’la’ oyunda oynaşta mı? Reyhanlı kan gölüne dönmüş, elli iki vatandaş şehit olmuş ortada MİT yok. Büyük şehirler yirmi günden beri yakılıp yıkılıyor MİT ortada yine yok. Birilerinin bu MİT Müsteşarına; ‘Niçin hala Apo ile oyunda oynaştasın’ diyerek kulağını çekmesi gerekiyor. Olması gerekenler ortada olmayınca tabi ki ortalığı ‘ortalık mallarının’ doldurması kaçınılmaz oluyor ve 28 Şubat’taki Fadime Şahin’leri, Ali Kalkancı’ları ve Müslüm Gündüz’leri yine sahnede görüyoruz. Bu kez ‘Müftü karıları, bikini tüccarları, duran adamlar, duran adamların etrafında dönen adamlar’ Taksimde ve ülkenin her köşesinde kol geziyor…
Gözümüz Aydın SBS Kalkıyor
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Eğitim Fakültesi ile Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası (TEMSEN) işbirliğiyle Kahramanmaraş’ta düzenlenen "5. Uluslararası Katılımlı Eğitim Denetim Kongresi" için ilimize gelen MEB Müsteşar Yardımcısı Sayın Salih Çelik Okul Müdürleriyle yaptığı toplantıda çeşitli konularda açıklamalarda bulunmuş. Sayın ÇELİK; “Ülkedeki tüm Liselerin Anadolu Liselerine dönüştüğünü Anadolu Liselerine sınavsız geçiş yapılacağını bu yüzden SBS ye ihtiyaç kalmadığını ve bu sebeple bundan sonra SBS yapılmayacağını” söylemiş. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Tamda ergenlik dönemindeki milyonlarca yavrumuzun dünyasını karartan onları anne ve babalarına ve de hayata düşman eden SBS den kurtulmak çok çok büyük bir olay değil mi? Yeni sistem inşallah hayırlı olacaktır…
Öğrenciler bir yıl boyunca derslerine giren öğretmenlerinin sınıf içerisinde kendilerine seslenirken kullandıkları cümleleri kaydetmişler. Yayınlanmasında her hangi bir sakınca görmedikleri cümleleri internette yayınlamışlar. Öğrenciyken hepimizin duyduğu bu cümleleri dudaklarınızda bir tebessüm oluşturması dileğiyle yayınlıyorum…
Buna benzer sorular üniversite sınavında çok çıkar; ona göre.
Arka taraf, konuşma! Noluyor orda!
Konuşmak isteyen dışarı çıksın.
Sizi burda zorla tutan yok!
Kimler ödevini yapmadı bakalım!
Kopya çekeni yakarım. Ver kâğıdını! Ver dedim kâğıdını!
Bir daha görmeyeyim! Kafana tebeşiri yersin!
O cep telefonu hemen gelsin! Teneffüse çıkmıyorsunuz!
Hepinizi sınıfta bırakacağım! Sen nah geçersin!
Oğlum, kahvede mi oturuyorsun, adam gibi otursana!
Uyuyun siz uyuyun, hepsi sınavda çıkacak bunların!
Kitabı, defteri olmayanlar hemen dışarı çıksın!
Git idareden geç kâğıdı getir.
Söyle, yarın velin gelsin.