Çocuğa karşı anne baba davranışları

İki haftadan beri çocuklarda görülen davranış bozuklukları ile ilgili yazmaya çalıştım. Bu gün ki yazımda ise ‘anne ve babanın çocuğa karşı davranışları’ hakkında yazmaya çalışacağım. Yazımı hazırlarken en çok Psikolog Zeynep Göktuna’nın makalelerinden istifade ettim. Kendisine tüm samimiyetimle teşekkür ediyorum.

Sevgili anne ve babalar; inansanız da inanmasanız da çocuğun ileride nasıl bir kişi olacağını belirleyen sizlersiniz. Sizlerin davranışları çocukların kişilik, zihinsel ve sosyal gelişimi üzerinde oldukça etkili olmaktadır. Psikologlara göre; ‘aşırı baskıcı ve otoriter/hep dur diyen’, ‘dengesiz ve kararsız/nasıl davranacağını bilmeyen’, ‘aşırı hoşgörülü/hiç dur demeyen’, ‘ilgisiz ve kayıtsız/yok sayan’, ‘aşırı koruyucu ve müdahale edici’, ‘mükemmeliyetçi/hata ve kusur kabul etmeyen’ ve ‘demokratik’ olmak üzere yedi tip anne ve baba bulunmaktadır.

Otoriter ve baskıcı davranışlar

Bu davranış daha çok ‘geleneksel aile yapılarında’ görülmektedir. Bu tutumda esas olan denetimdir. Duyarlılık hemen hemen hiç yoktur. Bu tutum içerisindeki anne ve babalar çocuğun kişilik özelliklerini, ilgi ve gereksinimlerini dikkate almazlar. Kuralları hep kendileri koyarlar. Bu sebeple iletişim tek yönlüdür. Anne ve babanın belirlediği çocuğun kayıtsız şartsız uyması gereken tek bir disiplin anlayışı vardır. Çocuktan kendisine hiç bir açıklama yapılmadan konulan kurallara itaat etmesi beklenir.

Çocuğun davranışlarını değiştirmede kullanılan yöntem ise cezalandırmaktır. Burada cezanın amacı, yeni bir davranış kazandırmak değil, istenmeyen davranışı ortadan kaldırmaktır. Çocuğun yaptığı her şey göze batar ve çocuk sürekli cezalandırılır. Çocuk yine ceza alacağım korkusuyla davranışları, eylemleri olumlu bile olsa, bunları söyleyemez.

Otoriter ve baskıcı anne baba tutumunda, anne babalar çocukları kendi kalıplarına göre yetiştirmeye çalışırlar. Bunu çocuğun isteklerini bastırarak gerçekleştirirler. Bu tür ailelerde anne baba ve çocuk arasındaki sözel iletişim yok denecek kadar azdır. Çocuk anneyle babanın konuşmalarına katılamaz. Babayla çocuk arasındaki iletişime çoğu kez anne engel olur. Çocuk tek başına arkadaşlarının evine dahi gidemez, hiçbir sırrı olamaz ve bireyselleşme hakkı yoktur. Bu tutuma maruz kalan çocuklarda sık sık ağlama nöbetleri görülür.

Kısaca, çocuğa olur olmaz kurallar koymak ve onu yaşanmaz kurallarla yetiştirilen çocuklar, kötü muameleye maruz kalmaktan korktukları için dışa karşı anne babaya hep saygılı fakat içten içe düşmanlık beslerler. Sürekli ceza verilerek baskı ve şiddet uygulanarak büyütülen bu çocuklar sürekli‘fiziksel ve duygusal istismar’ yaşadıkları için, acılarını kendilerine zarar vererek (jiletle kolunu bacağını keserek) gösterebilirler.

Bu tür çocuklar her zaman streslidirler ve stresliyken daha çok hata yaparlar. Anne babalarının kötü davranışlarına maruz kaldıkları için kendilerine iyi davranan kişilere bile şüphe ile bakarlar. Onay görmedikleri için kendilerini değersiz hissederler. Anneye ve babaya karşı geliştirdikleri bastırılmış duygu ve düşüncelerini, kendinden güçsüzlere saldırgan davranışlar sergileyerek dışa vururlar. Kendine güven duymayan, çekingen kişiler olarak hayatlarını sürdürürler. Her hata yaptıklarında cezalandırıldıkları için, ‘hata yapanlar mutlaka cezalandırılmalıdır’ görüşünü benimser ve en küçük hatada bile hoşgörüsüz davranırlar. Bu tutumla yetişen çocuklar, kendi ailelerinde söz hakkı alamadıkları için, sosyal yaşamlarında da duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanır ve başkaları tarafından denetlenebildikleri işlerde çalışmayı seçerler.

Otoriter ve baskıcı anne baba tutumu ile yetişen çocuklar kısaca, hayatlarında kendi istedikleri gibi değil, olması gerektiği gibi davranır ve başkalarının kendileriyle ilgili duygu ve düşüncelerine olması gerekenden çok daha fazla önem veren bireyler olarak yetişirler.

Sevgili anne ve babalar; ‘her şeyin en iyisini ben bilirim, ben ne dersem o olur, benim evimde benim kurallarım geçer, dediğimi yapmazsan seni doğduğuna pişman ederim, sende kim oluyorsun’ gibi davranışlardan lütfen kaçının. Bu tür otoriter ve baskıcı davranışlarla istediğiniz kusursuz evladı yetiştiremezsiniz. Böyle davranarak asla başarıya ulaşamazsınız. Kabul etseniz de etmeseniz de çocuğunuz bambaşka bir birey. O hiçbir zaman sizin tek yumurta ikizin gibi davranmayacaktır. Ona anne ve babalık yapın çok ama çok sevin. Bu sevginizi mutlaka gösterin. Affedici olun. Her kusuru ve hatayı görmeyin. Çocuğunuza asla şiddet uygulamayın. Ruh sağlığını bozmayın yeter.

Ailenin mutlu olması çok güzel, mutluluğun yolu çocukları anlamaktan geçer. Yeni yıl (2016) ailenize mutluluk getirsin…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi