Bayram Ola – Fatih Erdoğan

Değerli Kardeşlerim; bu gün Zilhicce ayının yedisi, ‘Mübarek Kurban Bayramına’ sadece üç gün var. Bilindiği gibi ‘Bayramlar’ neşe ve sevinç günleridir. Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere’yi şereflendirince ora halkının senede iki defa bayram yaparak eğlendiklerini öğrenir ve onlara; “Yüce Allah o iki bayram gününüze karşılık size onlardan daha hayırlı iki bayram ihsan etmiştir” diye buyurur. Medine halkına ve tüm Müslümanlara müjdelenen o iki bayram, Ramazan ve Kurban Bayramıdır.

Bayramlar; Müslümanların birbirleriyle kaynaştığı, küs olanların barıştığı, fakir fukara ve yetimlerin sevindirildiği sevinç ve neşe günleridir. Bayram günleri Peygamber efendimizin zamanından beri hususî bir şekilde kutlanmıştır. Bütün İslâm devletlerinde de bugüne kadar kutlanarak gelmiştir.

Bu günlerde ne yazık ki hem ülkemizde hem de tüm İslam âleminde hüzün var. İçerde PKK köpekleri canlarımızı ve mallarımızı almaya devam ederken komşumuz Suriye başta olmak üzere tüm İslam âleminde kardeşkanı dökülmekte. Bu acılarla nasıl bayram yapılır bilemem! Her şeye rağmen Cenab- ı Hakkın rızasını yerine getirmeye çalışmalıyız.

Bayram öncesinde yiyecek, giyecek ve temizlik gibi hazırlıklarımızı yapmalıyız. Bayram sabahı erken kalkıp, mümkünse gusül abdestti alarak bayram namazını kılmak için camiye gitmeliyiz. (Âlimler, ‘Bayram namazına yetişemeyen kimse kendi başına Bayram namazı kılamaz. İsterse dört rekât nafile namazı kılar. Bu da bir kuşluk namazı yerine geçer sevabı büyük olur’ buyuruyorlar.)

Bayram namazından sonra (kurban kesildikten sonra da olabilir) kabristanlar ziyaret edilmeli; geçmişlerin, akraba ve din büyüklerinin ruhu için Kur’ân-ı kerim okunup dualar edilmeli ve gücü yetenler sadakalar vermelidir. Allah rızası için kesmeye niyet ederek aldığımız kurbanlarımızı kesip etlerinden yedikten sonra aile büyüklerimizi, dost, akraba, arkadaş ve tanıdıklarımızı ziyaret etmeliyiz. Çocuklar aile büyüklerinin; gençler de yaşlıların ellerini öpmelidir. Bayram günlerinde; ana – baba, hoca – usta, hısım – akraba, arkadaş ve komşu ziyaretleri mutlaka yapılmalıdır. Bayram günlerinde çok temiz giyinmeli, çocuklara gücümüzün yettiği oranda yeni elbiseler almalı fakir, öksüz ve yetimleri sevindirmeliyiz.

Kurbanı et ve kemik hesabı yapmadan, sadece Allah’a yaklaşmak, O’nun rızasını kazanmak, dostlarımıza ve yoksul kardeşlerimize ikramda bulunmak niyetiyle kesmeliyiz. Kurbanlarımızı eziyet etmeden kesmeli veya bu şekilde kesecek ehil kişilere kestirmeli, kurban kesildikten sonra kurbanın artık ve sakatatlarıyla çevreyi kirletmemeliyiz. Kurban kesimi esnasında çevremizi hiçbir şekilde rahatsız etmemeli, Allah rızası için yaptığımız bu ibadete hoş olmayan görüntülere neden olarak gölge düşürmemeliyiz. “Temizlik imandandır” diye buyuran Hz. Peygamber’in ümmetine yakışacak şekilde çevreye ve insan sağlığına özen göstermeliyiz.

Duaların kabul edileceği müjdelenen vakitlerden olan Bayram günlerinde;

“ALLAHIM İslam’a ve Müslümanlara yardım et,

Vatanımızı ve milletimizi her türlü tehlikelerden muhafaza eyle,

Bize dünyada ve ahirette iyilikler ve güzellikler ihsan eyle,

Bizleri birlik ve beraberlikten ayırmak isteyenlere fırsat verdirme,

Şu mübarek sabahın hürmetine bütün Müslüman kardeşlerimize ve tüm insanlığa huzur ve sükûnet ver,

Bizi, anne-babamızı ve bütün müminleri bağışla,

Bizlere kuran ahlakına uygun yasamayı ihsan eyle,

Seni hakkı ile anlayıp iman eden kullarından eyle,

Hayırlı amel yolunda bizleri daim eyle,

Rabbim bizi rızanı kazanmak ve Sana yakın olmak için kurban kesen samimi kullarından eyle,

SEN işiten ve dualarımızı kabul edensin. Dualarımızı makbul eyle. Âmin.” diye dualar etmeliyiz.