Teröre Lanet Olsun

Yaklaşık 40 yıldan beri masum sivilleri öldüren PKK Terör Örgütü İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden birisi olan Beyoğlu’nda, sivillerin en yoğun olarak bulunduğu bir saatte bombalı bir eylem gerçekleştirdi. İstiklal Caddesi hafta sonu vatandaşlarımızın olduğu kadar turistlerin de yoğun olarak ziyaret ettiği yerler arasında bulunuyor. PKK’nın kanlı eyleminde pazar gününü seçmesi, çok sayıda sivil insanın ölümünü hedef aldığını gösteriyor. Patlatılan bomba sonucu 6 canımızı kaybettik. 81 Canımız ise yaralandı.

Bu ve benzeri kanlı eylemleri yaparak suçsuz, günahsız sivillerin ölümüne sebebiyet veren başta PKK olmak üzere PYD, YPG ve tüm terör örgütlerini lanetliyorum. ‘Son teröristi etkisiz hale getirene kadar mücadeleye devam diyen’ Milletimize sabır, Emniyet güçlerimize başarılar diliyorum. Hayatlarını kaybeden 6 canımıza, Allahtan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.

Acımız ne kadar büyükse, bu eylemi gerçekleştiren, bombayı İstiklal Caddesine getiren ve patlatan soysuz PKK militanı ve kendisine yardım ve yataklık yaptığı belirlenen 49 şüphelinin çok kısa zamanda yakalanarak Bağımsız Türk Adaletine teslim edilmesinin sevinci o kadar büyüktür. Türk Milletine bu sevinci yaşatan, gerek Suriye’de gerekse Kuzey Irak’ta operasyonda olan kahraman güvenlik görevlilerimize teşekkür ediyoruz. Rabbim Onları korusun ve kollasın inşallah.

Çok Kıymetli Siyasetçiler; Acil Çözüm Bekleyen Sorunlarımız var. Bunlar;

  1. Pahalılık ve Piyasa Denetiminin Yapılamaması

Ülkemizde sebebi hükümete göre farklı, muhalefete göre farklı yorumlanan korkunç bir pahalılık var. İnsanların ihtiyaç duyduğu ne varsa çok pahalı. Başta işsizler, emekliler, asgari ücretle çalışanlar, küçük esnaflar, küçük çiftçiler olmak üzere nüfusumuzun nerdeyse yüzde yetmişini oluşturan bir kesim ciddi sıkıntı içerisinde.

Çarşı- Pazar denetimsiz. Satışa sunulan malların kaça alınıp kaça satıldığı belli değil. Satıcının kar oranı bilinmiyor. Oto tamircilerinin bulunduğu küçük sanayi sitelerinde, semt pazarlarında, tadilat ve tamirat yapılan iş yerlerinde fiyat tarifesi yok. Müşterilere fiş ve fatura verilmiyor. Vergi veren yok.

  1. İşsizlik

Özellikle Üniversite mezunu gençlerimizin çok büyük bir kısmı eğitimlerini tamamladıktan sonra aldıkları eğitimle ilgili bir iş bulamıyorlar. Çok sayıdaki gencimiz iş aramaktan usandığı için resmi kurumlara başvurmayı bıraktı. Bazı odaklar; ‘Ülkemizde işsizlik yok, iş beğenmeme problemi var’ deseler de, ülkemizde korkunç bir genç işsizliği yaşanıyor. Bu konuda araştırma sonuçları yayınlayan kurumların raporları incelendiğinde bu sonuca varılıyor.

 AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre Kasım 2021’de işsizlik oranı İspanya’da yüzde 13,4; Yunanistan’da yüzde 13,3 ve Türkiye’de yüzde 11,2 oranla Avrupa’da 3’üncü, 25 yaş altını kapsayan genç işsizlikte ise 22,3 ile Avrupa’da 5. Sırada yer aldı. İlk sırada yüzde 37 ile Yunanistan bulunurken ardından yüzde 31,2 ile İspanya geliyor.  

Eğitim durumuna göre işsizliğe bakıldığında ise tüm Avrupa ülkelerinde eğitim seviyesi arttıkça işsizlik oranı düşüyor. Eurostat da basın bültenlerinin başlığında ‘Eğitim oranı yükseldikçe işsizlik oranı düşüyor’ ifadesini kullanıyor. Herhangi bir iş sahibi olan veya aile şirketi olan insanların çocukları bu şirketlerde çalışma hayatına atılırken zaten geçim sıkıntısı çeken emekli, memur ve işçi çocukları işsizliğe ve eve mahkûm ediliyor.

  1. Asayiş

‘Sabahleyin işinize giderken, akşam evinize dönerken, gün içerisinde trafiğe çıkarken yakınlarınızla helalleşmeniz iyi olur’ desem çok abartmış olmam diye düşünüyorum. Çünkü sokakta başınıza ölüm dahil her şey gelebiliyor. Küfür işitebilir, dayak yiyebilir, sakat kalabilir hatta ölebilirsiniz. Size bu olayları yaşatanları şikayet etseniz bile bu mahluklar ifadeleri alınarak maddi, manevi hiçbir ceza almadan serbest bırakılıyor.

Her an birileri tarafından dolandırılabilirsiniz. Eviniz, iş yeriniz, arabanız soyulabilir. Hırsızları yakalasanız bile çalınan malınızı genellikle alamazsınız. Bu dolandırıcılar yakalansa bile ifadeleri alınarak tekrar serbest bırakılıyor.

24 saat kesintisiz yayın yapan televizyonlar yayınladıkları programlarla milletin ahlakını bozmak, manevi değerlerini yok etmek, aile kavramının içini boşaltmak için adeta yarış yapıyorlar. Bu kasıtlı yayınları engellemeyen RÜTÜK bu kanallarla ya baş edemiyor ya da baş etmek istemiyor.

  1. Milletin Arasında Hızla Artan Kin ve Nefret Duygusu

Radyo ve televizyonlarda mensubu oldukları siyasi partilerin adına açıklamalar yapan gerek parti başkanlarının gerekse parti sözcülerinin diğer siyasi partilerle ilgili söylemleri Millet arasındaki kin ve nefreti artırıyor. Çünkü kullanılan dil nefret dili, vatandaşı ayrıştırma dili. Siyasiler bu dili değiştirmek zorundalar. Haftada bir yapılan gurup toplantılarında birbirlerine hakaret ve küfürler yağdırma yerine vatandaşın yaşadığı ve hayatını zindan eden problemleri nasıl çözeceklerini anlatmaları daha doğru olmaz mı? 

Kısaca söylemek gerekirse memleketimde ‘işler yolunda gidiyor’ demek çok kolay değil. Ülkeyi idare edenlere ve de idare etmeye talibim diyenler anlayın artık. ‘Lütfen kavgayı bırakın, yaşadığımız problemleri çözün. ’

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi