Fatih Erdoğan
O Maraş Sevdalısıydı
Türk şiirinin önemli şairlerinden 82 yaşındaki Gülten Akın, 4 Kasım Çarşamba günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Böylece Maraş ve Maraşlılar bir dostunu daha yitirmiş oldular.
Zannedersem yıl 1997 idi. Birkaç dostun katıldığı bir sohbet gurubumuz vardı. Bu guruba Osman Nalbant ağabey de sık sık katılır ve bizlere bir birinden güzel şiirler okurdu. Yine bir sohbet toplantısında; “Arkadaşlar Sayın Gülten Akın Hanımefendinin 1972 yılında Yapı Kredi Bankası tarafından yayınlanmış ‘Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı’ isimli bir kitabı var. Bu kitap bin adet basılmış ve hemen tükenmiş. Kitaptan birçok Maraşlının haberi bile yok. Oysa Maraş’ın kurtuluş mücadelesini bu kadar canlı ve bu kadar yalın anlatan başka bir kitap okumadım ben.
Eğer kabul ederseniz Sayın Gülten Akın’la görüşüp onayını alarak bu kitaptan bin adet daha bastıralım. Giderlerini biz karşılayalım. Ücretsiz olarak verilmesi gereken kişi ve kurumlara verelim” dedi. O toplantıda bulunan herkes gibi bende Osman ağabeyin bu teklifine hiç düşünmeden başüstüne dedim. Gülten Akın Hanımefendiyle görüşüldü. Tek kuruş telif ücreti kabul etmeyeceğini ve bu eserini yeniden bastıracağımız için bizlere teşekkür ettiğini öğrendik. Kitaptan bin adet bastırıldı ve ilgili kişi ve kuruluşlara ücretsiz olarak dağıtıldı.
Kitabı bir çırpıda okuduktan sonra Osman Nalbant ağabeye hak verdim. Maraş’ın Kurtuluş Destanı ancak bu kadar samimi ve bu kadar güzel anlatabilirdi. İşte o günden sonra Gülten Akın’ı yürekten sevmeye ve izlemeye başladım.
1933 yılında Yozgat'ta doğmuş Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmişti. 1956 yılında Kaymakam olan üniversiteden arkadaşı Yaşar Cankoçak’la evlendi. 1959 yılından başlayarak, eşinin görevi nedeniyle, Anadolu'nun çeşitli il ve ilçelerini dolaşan Gülten Akın iki yıl kadar Maraş’ta öğretmenlik ve avukatlık yaptı. 1972 yılında tekrar Ankara'ya yerleşti. Bir süre Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama Kolu'nda çalıştı. İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi demokratik kitle örgütlerinde kurucu ve yönetici olarak görev aldı.
Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı isimli eseri burada neşretmek imkânsız olduğu için eseri okuyamamış olan okurlarım için girişten kısa bir bölümü köşeme almak istedim.
“Yüzüğüm mühür benim
Çektiğim kahır benim
Eloğlunun yüzünden
Yediğim zehir benim”
Maraşlı Ökkeş’in destanını bir ben söylerim.
Adamın su gibi akanıdır Maraşlı
Biberde çeltikte pamukta elleri
Sim işler, oyma yapar, edik diker gibidir
Sinsin oynar, halay çeker, diz kırar gibidir
Kuşanıp ava giderken
Bataktan alırken turacı
Giyinip çarşıya varırken
Kara şalvar ak işlik
Gözleri ışığı ve geceyi paylaştırır
Kaşları onuru ve sevdayı
Adamın su gibi akanıdır Maraşlı
Ruhun şad olsun Maraşlıların Gönül Sultanı. Ruhun şad olsun…