Çocuğunuz Kime Emanet

‘Sayılı günler çabuk geçermiş’ öyle oldu. Okullarımızda 08 Haziran 2018 Cuma günü başlayan ‘Yaz Tatili’ sona erdi, 17 Eylül 2018 Pazartesi günü ilköğretim ve Ortaöğretim okullarında dersler yeniden başladı. Anaokulları, İlkokullar ve Liselerde yaklaşık 18 Milyon, Üniversitelerimizde ise yaklaşım 8 Milyon öğrencimiz var.

Toplam 26 Milyon öğrenci. Azımsanmayacak, küçümsenmeyecek bir rakam. Şükürler olsun ki onlarca devletin nüfusundan daha fazla öğrencimiz var. Bu tablo elbette dostlarımızı sevindirip güven verirken düşmanlarımızı üzüp korku nöbeti geçirmelerine sebep olmakta. ‘Mevla’m sayısını artırsın inşallah’ diyerek hep beraber dua edelim.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, eğitimin gidişatından hiç memnun olmadı. İktidar olduğu günden beri yapıyı değiştirmeye çalıştı. Çok güzel ve olumlu işler yapılmadı değil, ama bir türlü arzu edilen hal gerçek olmadı. Gönülden bir ohhh çekilemedi. Bu sebeple Bakan ve Bakanlığın yapısı değiştirilerek işe başlandı.  

Gerek Milli Eğitim Bakanlığımızda gerekse İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzde Yaz tatili süresince hummalı çalışmalar yaşandı. Eğitimin başına 2002 yılından beri ilk defa bir eğitimci getirildi. Öğretmen kökenli Sayın Ziya Selçuk Milli Eğitim Bakanı oldu. İlk günden itibaren eğitim camiasında kırılan, dökülen, yerle yeksan edilen ne varsa bir anne dokunuşuyla yeniden onarmaya, ayağa kaldırmaya gayret ediyor. Kırılan gönülleri yeniden onarmaya çalışıyor. İnşallah Muaffak olur.    

İl Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Emin Akkurt ve ekibi yaz boyunca Kahramanmaraş’ı yeni eğitim – öğretim yılına hazırlamak için çok ciddi çalışmalar yaptılar. İnşaatı devam eden okulların bazılarını gününden önce bitirerek öğrencilerin hizmetine sundular. Allah işini iyi yapanlardan razı olsun. Kendilerine en içten duygularımla teşekkür ediyorum.

Liselere Yerleştirme çok sıkıntılı başladı. Birinci yerleştirme sonuçları açıklandığında İmam Hatip ve Özel Okulların Ortaokullarından mezun olan öğrencilerin yerleştirilmelerinde haksızlığa uğradıkları görüldü. Bu haksızlık sonraki ‘Nakil’ süreçlerinde giderilmeye çalışıldı. Tam anlamıyla olmasa bile haksızlık büyük anlamda giderildi. Sayın Bakan sistemin seneye aynen devam edeceğini açıkladı. Yerleştirmede kullanılan kriterler gözden geçirilir gerekli düzenlemeler yapılırsa problem yaşanmaz. 

Özel Okulda Okuyan veya okumak isteyen öğrencilere verilen ‘Eğitim Desteği’ yine veriliyor. Yine 75 Bin öğrenciye destek verilecek. Destek almaya hak kazanan öğrenciler açıklandı. Sayının azlığı velileri yine memnun edemeyecek. 75 Bin öğrenciden Kahramanmaraş’a düşen sayı 860. İlimizdeki özel okulların Anasınıflarına 50, İlkokullarına 157, Ortaokullarına 161, Liselerine 205, Temel Liselerine ise 286 Eğitim Destekli öğrenci verilecek. Gerçekten çok az. Destek Özel Okulda okuyan her öğrenciye verilmeli.

İlimizdeki özel okul sayısı hızla artıyor. Öğrenci sayısı için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Elimde veri yok ama ben yaşanan ekonomik krizin özel okullarda istenilen doluluk oranına ulaşılmasına engel olduğu düşüncesindeyim. ‘Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş’ doğru. Özel okulların para bastığını zanneden bazıları birkaç yıldan beri bu sektöre yöneldiler. Son iki yılda açılan özel okul sayısı inanılmaz. Samimi olarak duaya ihtiyaçları var. Allah yardımcıları olsun. Ortada yetişmiş Müdür, Müdür Yardımcısı yok. Öğretmen ise gerçekten yok. Gözler hep diğer okullarda. A okulundan ayrılan öğretmen B okulunda,  B okulundan ayrılan öğretmenler ise C okulunda işe başlamakta. Okulların bir biriyle diyalogu yok gibi. ‘Okulunuzda çalışan filan öğretmen bizim okula müracaat etti, nasıl birisi?’ diye soran yok. Genel düşünce şu, ‘nasıl olsa yetişmiş öğretmen yok, bu eleman hiç olsun bir özel okulda çalışmış. İyi kötü bir şeyler bilir, alalım işe’ tarzında olduğu için özel okullarda istenen eğitim düzeyine maalesef ulaşılamıyor.

Sayın Bakan Ziya Selçuk bir konuşmasında ; ‘Şunu biliyorum ki, Mevlana sema dönerken akşam olsa da eve gitsem diye dönmüyordu. Yunus şiirlerini yazarken bu iki kıtada böyle oluversin, nasıl olsa okuyan olmaz diye yazmıyordu. Mimar Sinan, nasıl olsa ben öldükten sonra yıkılır, diye bina inşa etmiyordu. Biz böyle gördük, bundan sonra da bize yaptığımız işin aşkıyla, layıkıyla, neşesiyle yapmak düşer. İltifat beklemeden marifete talip olmak hayalimiz. Doğru eğitimi büyük binalar değil, büyük insanlar verir’ diyerek beni doğruluyor.

Lütfen Çocuklarınızı Nereye (hangi binaya) Teslim Ettiğinize Değil, Kimlere Emanet Ettiğinize Bakın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi