Bayram ve Ülke Gündemi

Bu yazı büyük ihtimal Kurban Bayramından bir gün önce yani arefe günü yayınlanacak. Bu yüzden yazıma bayrama ait dilek ve temennilerimle başlamak istiyorum. 

“Ailelerimizin,  hısım ve akrabalarımızın, eş ve dostlarımızın, Kahramanmaraşlı hemşerilerimizin, Ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın ve bütün İslam âleminin mübarek kurban bayramını tebrik ediyorum. İdrak edeceğimiz Kurban Bayramının yüzü suyu hürmetine Cenab-ı Mevla’dan ülkemize ve İslam coğrafyasına huzur, sağlık ve mutluluklar ihsan etmesini diliyorum. Bu milletin ekmeğini yiyip suyunu içen, buna rağmen bu millete kötülük yapan,  hainlik yapanlar dün olduğu gibi bu günde hainliklerine devam ediyorlar. Bunlar; askerlerimize, polislerimize, doktor ve hemşirelerimize kısacası devletimizin tüm kişi ve kurumlarına korkakça ve sinsice saldırmaya devam ediyorlar. Bu hainleri her şeye kadir olan Allah’a havale ediyorum.”

Ülke Gündemi

Ülkemizin gündemi baş döndürücü bir hızla değişiyor. Ekonomideki kötüye gidiş, Doların rekor üstüne rekor kırması, somut hiçbir delil sunulamamasına rağmen paralel yapı suçlamaları gündemdeki yerini koruyor.  Paralel yapı denilen oluşuma yakınlıklarıyla bilinen okul, dershane, medya ve sermaye kuruluşlarına yapılan baskınlarda olanca hızıyla devam ediyor. Bunların yanı sıra 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları ve haince ve şerefsizce işlenen terör olayları da gündemden hiç düşmüyor. Uzun bir süre içerisinde de düşecekmiş gibi gözükmüyor.

18 Eylül 2015 Cuma günü Siyasi Partilerin Milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kuruluna teslim etmeleriyle birlikte 1 Kasım Seçimlerinin burun farkıyla da olsa diğer gündemlerin önüne geçtiğini düşünüyorum. Yüksek Seçim Kuruluna bildirilen Kahramanmaraş adaylarına bakıldığına MHP ve AKP de 7 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilenlerinin(Sevde Bayazıt Kaçar’ın dışındakilerin) yerlerini korudukları görülmektedir. 7 Haziran seçimlerinde milletvekili çıkartamayan CHP de ise listenin baştan sona değiştiğini görüyoruz. Son değişikliklerle Siyasi Partilerin 1 Kasım seçimleri için oluşturdukları listeler şöyle:

MHP: Fahrettin Oğuz TOR, Sefer AYCAN, Zekeriya ÖZTÜRK, Şule ARIKAN, Mustafa BASTIRMACI, Neslihan (KOCA) NERGİZ, Mustafa BÖLÜKBAŞI ve Ayşe ARAS.

AKP: Mahir ÜNAL, Veysi KAYNAK, Nursel REYHANLIOĞLU, Celalettin GÜVENÇ, Mehmet Uğur DİLİPAK, İlker ÇİTİL, İmran KILIÇ, Oğuz Kaan GÜZEL.

CHP: Ali ÖZTUNÇ, Alper KETEN, Eylem ÇAĞRAÇ, İnan KESEN, Mehtap KOÇAK, Mustafa GEDİK, Yunus PINAR, Bilgi Kağan TAŞKESEN.

7 Haziran seçimlerinde hoşumuza gitsin veya gitmesin vatandaş iradesini ortaya koyarak siyasi partilere bir mesaj vermişti. Bu mesaj: “Bu güzel ülkeyi hiç birinizin tek başına yönetmesini istemiyorum” şeklindeydi. Ne yazık ki, 13 yıldan beri bu ülkeyi tek başına idare eden siyasi parti (AKP) milletin bu arzusunu yerine getirmedi. Hiçbir partiye koalisyon teklifinde bulunmadı. Ülkeyi; sonuçları 7 Haziran seçimlerinden çokta farklı çıkmayacak olan yeni bir seçime sürükledi…

Tutmayacak MHP Operasyonu

AKP, 1 Kasım seçimlerinde HDP ve CHP den bir tek oy alamayacağını bal gibi biliyor. Bu sebeple tüm kozunu MHP üzerine oynayacak. Başarılı olur mu? Bence mümkün değil. Çünkü AKP’lilerin ileri sürecekleri argümanların içi dolu değil. Ayaküstü uydurulan yalanlarla “feleğin çemberinden geçmiş Ülkücülerden” elbette oy alamazlar.

İsterseniz AKP’nin yalanlarını madde madde sıralayalım ve bu yalanlara Ülkücülerin neden inanmayacağının cevabını vermeye çalışalım:

1- Ey MHP’liler; “her şeye hayır diyen lideriniz Bahçeli’den bir şey olmaz. Madem değiştirmeye gücünüz yetmiyor o halde oylarınızı bu seçimde AKP’ye vererek Sayın Bahçeli’yi cezalandırın”  diyecekler. MHP’liler ise; “Biz size 13 yıldan beri Askerimizle uğraşmayın, PKK ile kucaklaşmayın, Devletimizi cemaatlerin eline bırakmayın, beytül malı çalmayın, çaldırmayın, el alemin(Libya, Mısır, Irak ve Suriye) iç işlerine karışmayın” diye uyarılarda bulundukça bize “ Bu işlere sizin aklınız yetmez” demediniz mi? Şimdi hangi yüzle bizden oy istiyorsunuz?  “Zaman liderimiz (Sayın Devlet BAHÇELİ’yi) yargılama zamanı değil bu ülkeye her alanda yaşattığınız acıların/hataların bedellerini ödeme zamanı” demeyecekler mi?

2- Tuğrul TÜRKEŞ’in transferinden medet umanlar bilmez misiniz ki; MHP’liler mensubu oldukları siyasi partinin kurucusu Sayın Alparslan Türkeş’i her zaman minnet ve şükranla yad ederler. Başbuğlarını hiçbir zaman unutmazlar. Ama hiç bir yönden babasına zerre kadar benzemeyen Tuğrul’un peşinden AKP ye gitmezler. Aksine bir musibetten kurtuldukları için Cenab-ı Hakka şükrederek davalarına daha sıkı sarılırlar.

3- Tüm MHP’liler dürüst ve yürekli bacılarını (Sayın Meral AKŞENER’i) çok severler. Tüm AKP’lilerin “Sayın Abdullah Gül’ü” sevdikleri gibi. Aile içinde yaşananlara göre oy verirse bu millet MHP’den çok AKP zarar görmez mi bu işten? MHP için Meral AKŞENER ve Sinan OĞAN ne ise AKP için Bülent ARINÇ ve Hüseyin ÇELİK o değil mi? Ülkücüler çok iyi bilir ki; “seçim günü mensubu olduğu partiye saldırma günü değil sarılma günüdür.” Bu sebeple parti içindeki tüm hesaplar seçim sonrasına bırakılır.

Bu içi boş ve ayaküstü yalanların üzerine oturtulan “MHP operasyonu” kesinlikle tutmaz diyorum. “Yanlış hesap sandıktan döner” diyorum. 1 Kasım seçimlerinde “AKP aradığını yine bulamaz ve seçimden oy kaybederek çıkar” diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Erdoğan Arşivi