Magusa Limanı-Ay yansın ağalar güneş tutulsun

Bu hafta köşemde Türk Halk Şiirinden bahsedecektim. Koşma ve koşmanın bir türü olan güzelleme’den örnekler verecektim. Karacaoğlan ve Ruhsati’yi anlatacaktım.

Ama olmadı. Hain PKK mensupları bir kez daha ocaklarımıza ateş düşürdü. Yüreklerimizi dağladı. Hainler bu kez 22 yaşında gencecik, melekler gibi bir öğretmenimizi katlettiler. Aybüke Öğretmenimizi koparıp aldılar bizden.

Oysa daha 8 ay önce Batman’ın Kozluk İlçesi’ne tayini çıktığında gitme oralara diyenlere; ‘Olur mu öyle şey, vatanın her tarafı bizden hizmet bekliyor. Elbette gideceğim’ diyerek göreve koşmuştu. Şehrin orta yerinde hem de güpe gündüz kurşun sıktılar. ‘Acı haber tez ulaşırmış’ ulaştı da: Koşma ve Güzelleme yerine ağıt ve beddua döküldü kalemimden…

Şenay Aybüke Yalçın müzik öğretmeniydi. Bu sebeple hem çalar, hem söyler hem de bildiklerini öğrencilerine öğretmeye çalışıyordu. Branşı gereği şen şakrak, hayat dolu, çok sevilen bir öğretmendi. Şahadetinin ardından sevenleri okuduğu bir parçayı paylaştılar sanal medyadan. Parçanın ismi Magusa Limanıydı: O kadar içten, o kadar güzel okumuştu ki, Dinleyenleri kırdı geçirdi…

‘Magusa limanı, limandır liman,
Beni öldürende yoktur din iman. 
Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun, 
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun. 

İskeleden çıktım yan basa basa, 
Magusaya vardım, kan kusa kusa. 
Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun, 
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun.’ 

Kırk yıldan beri ocaklarımızı yakan, evlatlarımıza kıyan bu hainlere aziz ve mübarek günlerde ellerimizi açıp beddualar etmekten başka yapacak bir şey alıma gelmiyor: Elleriniz kırılsın, soyunuz kurusun inşallah…

Ay yansın ağalar güneş tutulsun

Zamanında Bolu’da bir bey yaşarmış. Adına Bolu Beyi derlermiş. Bu bey alçak mı alçak, soysuz mu soysuz birisiymiş. Deyim yerinde ise, bu devirde Kandil’de yaşayan PKK itlerine benzermiş. Bir gün Köroğlu namı ile bir yiğit çıkmış. Seslenmiş yoldaşlarına: 
‘Durmayın orada kargı kucakta. Dolansın yiğitler köşe bucakta.
Bir savaş edelim kelle kucakta. Şehitler aşkına çalın kılıncı.

Koç yiğitler melemeli dev gibi. Düşman kanı devrilmeli dağ gibi.
Dest vurun avını almış bey gibi. Haykırı haykırı çalın kılıncı.

Koç yiğitler bu kış burda kışlasın, Yılandili eğri hançer işlesin.
Kâfir düşman el’amana başlasın. Kaçanı göndermen basın kılıncı.

Koç yiğitler düğün bayram eylesin, Küheylan kişnesin aygır oynasın.
Kazanlarda adam kanı kaynasın. Esir etmek yok ha çalın kılıncı.

Yürü yiğit beyler namımız kalsın, Kelle getirenler bahşişin alsın.
Öldürün atların hep yayan kaslı, Yaya kalana da çalın kılıncı.

Koç Köroğlu girdi meydan almaya, Nara vurup düşmanına dalmaya.
Yemin ettim yedi derya dolmaya. Doldurun denizi basın kılıncı.

Ay yansın ağalar güneş tutulsun, Parladı parladı çalın kılıncı.
Oklar gıcırdasın ayyuka çıksın, Mevla’nın aşkına basın kılıncı.

Köroğlu ve sevenleri Hain Bolu Beyine hiç ama hiç acımamış. Haksızlıklarını yanlarına komamış. Hain Bolu Beyinin ve askerlerinin canlarını alarak zulümlerine son vermiş.

Binlerce gencimizi şehit eden bu kan emicilere acımamak lazım. Köroğlu gibi davranıp bu it sürüsünün soyunu tüketmek lazım.

Mezarında rahat uyu Aybüke Öğretmenim. Kanın yerde kalmayacaktır. Dün olduğu gibi bu gün de bir Köroğlu çıkacak ve Kandildeki soysuzlara diz çöktürecektir. Mekanın Cennet olsun…