Selahattin Karakoç

Selahattin Karakoç

RAMAZAN BAYRAM…

Sevgili okuyucular, dini bayramlar inananlar için kutsal "hediye"lerdir; Toplumsal, sevinç ve ferahlık günleridir.

Mesela bu bayramların en güzel yanı inanmayanlara veya inanç yapısından uzak duranlara bile o sevinci ve mutluluğu yaşatabilmesidir.

Bu açıdan baktığımızda, özellikle Ramazan Bayramı sadece "Şeker Bayramı" değildir, oruç tutanlara bir dinlenme, istirahat hediyedir ve şeker gibi, lokum gibi bir Ramazan bayramıdır!

Aslında Ramazan yani şeker bayram denince, hemen komşu kapılarında şeker toplayan çocuklar ve çocukluğumuz gelir aklımıza...

Şeker bayramı çocukluğumuzu hatırlatır bizlere…

Ramazan bayramı bize, çocukluğumuzda babamızın yada annemizin bizlere aldığı bayramlık hediyelerimizi başucumuza koyup uyuduğumuz çocukluk yıllarımızı hatırlatır. Ama var mı hâlâ, bence de var, günümüz çocukların dün bizim çocukluğumuzda olduğu gibi bugün de bayramları başka bir coşkuyla yaşadıklarını biliyorum, buda beni sevindiriyor.

Ramazan bayramıyla çocuklar, hem bayramın anlamına hem de yetişkinlerin çocukluklarını hatırlamalarına vesile olmasının çok anlamlı olduğunu düşünüyorum.

***

Ramazan boyunca "nefsini tutan”ların, "dayanan"ların (ki oruç ibadetini işaret eden Arapça "savm" sözcüğü bu anlamlara gelir)oruç bitiminde, bir bayrama daha kavuşmak çok anlamlıdır!

Ancak oruç tutma, yâda tutmama ibadetini yerine getirsin, getirmesin...

Toplumsal barış ve kardeşlik açısından azıcık bir birimizin gönlünü almayı, hatır sorulmasına ve barışa, barışmaya ne çok ihtiyacımız var!

Peki, bunu yapıyor muyuz? Doğrusunu söylemek gerekirse, pek de yaptığımız söylenemez!

Biz ne söylersek söyleyelim, toplum değişiyor, gelenekler, görenekler bile yerini başka alanlara bırakmış durumda maalesef.

 Kaçak oynamak yersiz!

Şunu hepimiz yapıyoruz, yâda çoklarımız. Bayramlarda "tatile kaçmayı" tercih ediyoruz! Çünkü toplum arasında giderek yaygınlaşan "bayram geldi, tatil başlıyor, fırsat bu fırsat tatilimizi başka bir yerde geçirelim!" düşüncesi aslında hem iyi hem de kötü bence.

Örneğin tatile gitmiyorum, şehirde kalıyorum da, ne oluyor sanki? Diyenler vardır içimizde, her zaman görüştüğüm eşten dosttan aldığım izlenim ve aramızda paylaştığımız konularda aslında ‘Bayramlardan uzaklaşıldığı yönde’ yâda acelece aile eşrafını ziyaretine gittikten hemen sonra tatil için yola koyulmak oluyor!

***

Hepimiz zaman zaman şu sözcükleri kullanırız "nerede o eski bayramlar?" gerilerde kaldı aslında o eski bayramlar, hiç birimizin bu konuda yapabileceği bir durum yok. Allah ülkemiz insanına sağlık ve sıhhat versin, canımız sağlam, aklımız yerinde Şükür!

İaşe ve biat…

Zenginin ve belediyelerin dağıttığı yardım iaşelerden alabilmek için bu kapılarda kuyruğa sokuyorsa yoksul mesela...

Yoksulun ihtiyacını birkaç gün için olsun karşılıyor, iş olanağı sağlayıp biat kültüründen kurtarılacağına dair bir umut vermiyorsa...

Bu sömürü ve çarpık düzenine yanlışını göstermiyor, hissettirmiyorsa...

Sen, ben, biz, siz, onlar, Ramazan yâda Kurban bayramında bayramlaşarak, yâda başka özel günlerde bir birimizle mesajlaşarak o günümüzü geçirsek, neye yarar?

Dostum beni seviyor, sayıyorsun tamamda! Yakınımdaysan ya ben sana, yâda sen bana gel bayramlarda. Uzaklardaysak ona diyeceğim yok!

Benden söylemesi…

Ülkem insanının ve okuyucularımın bayramını kutluyorum.

Sevgi ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selahattin Karakoç Arşivi