Daire müdürleri siyasetin neresinde, duracağı yeri bilecekler mi?

Müdür dediysem, aklınıza hangi kurumun müdürü geldiyse, geliyorsa o… Onlar işte…  Bunlara genel müdürleri, daire başkanlarını, kurum içinde adı başkana çıkan yetersiz, çapı düşük başkanları da ekleyebilirsiniz.

İsminin, kurumunun bir önemi yok, zaten bu yazı da genel. Öyle çok da üstüne alınan olmasın. Ha, alınan,  gücenen olursa da, çok da umurumda değiller. Yarası olan gocunursa, güle güle gocunsun.

*

Bir kere… Amir,  yani daire müdürleri, o kurumda ailenin reisidir, babadır. Çalışanlar da onun kardeşleri, evlatları, bacılarıdır ki onları kollamak, gözetmek, aralarında ayrım yapmadan barış ortamını sağlayarak, huzur ve sükûnun için vatandaşın hizmetinde olmaları gerekir.

Amir, memuruna küsmez, hakkı yok.

Amir, dedikodularla kurumunu yönetmez, çalışanlarına baskı yapmaz, haddi değil.

Amir, memurunu takibe almaz, şansı yok.

Amir, çalışanları arasında etnik ayrım gözetmez, kitapta, demokraside, insan  hakları içinde yeri yok.

Amir, memuruna kumpas kurmaz, tuzak hazırlamaz. Ahlaki değil.

Amir, memurunu tehdit etmez, şantaja meyletmez, etik dışı.

Amir, memurunun açığını yakalamak için canhıraş çaba içinde olmaz, ne insanlığa yakışır, me amirliğe. Büyük adamlar küçük işlerle uğraşmaz, uğraşmamalı…

Amir, şayet çalışanının, yani memurunun ahlaki, devlet malına zarar verici, yasa dışı örgütlerle bağlantısı yoksa, hırsızlık, arsızlık ve yolsuzluk yapmıyorsa, memuru ile uğraşamamalı…

Uğraşırsa, kendisi ile de uğraşan birileri çıkar.

Bu da muhtemelen basın olur.

*

Dedikten sonra geldik fasulyenin nimetine…

Birkaç ay önce, ceviz festivali için Çağlayancerit ilçemizdeyim. Valimiz sayınVahdettin Özkan dahil, merkezden giden üst düzeye bürokratlar, askeri erkan, Çağlayancerit ilçe Kaymakamı ve belediye başkanı ve ceviz üreticileri olduğu halde, belediye sosyal tesislerinde yerlerini almışlarken, mesele ceviz. Cevizin yararını anlatan bir akdemiysen (sanıyorum Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.  Mehmet Emin Şen idi) konuşurken, “Günde 30 gram ceviz yiyen erkek eşine şiddet uygulamaz, günde 30 gram ceviz yiyen amir, memuruna işkence çektirmez, eziyet etmez” deyince salona bir gülüşme gitti ve baktım, bürokrat kardeşlerimiz önlerinde duran sehpadaki cevize bir saldırdılar ki, bu sahne çok konuşuldu.

*

Sözün özü…

Ey amirler, ey üst düzey bürokratlar ve tabi ki erkekler. Lütfen siz de günde 30 gram ceviz yemeyi ihmal etmeyin. Çalışanlarınız, memurlarınız ve eşleriniz rahat etsin,  huzur içinde olsunlar.

Etnik köken ayrımı yapmadan! Adam gibi…