Dr. Nurullah Kılınç

Dr. Nurullah Kılınç

Babalar Günü

Hikâye şöyle Amerikalı bir savaş gazisinin kızı, anneler günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmektedir. Çünkü bu gazi annelerinin yokluğunda 6 çocuğunu tek başına büyütmüşmüş bir babadır. Bu kızcağız babasının doğum günü olan 5 Haziranın ‘Babalar Günü’ olarak ilan edilmesi için çabalamıştır. Ancak işin resmiyete binmesi o tarihe yetişemediği için kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. Ben de babalar günü ile ilgili bir yazı kaleme almayı bu gün düşündüğüm için umarım bu yazı gece saat 24.00’a kadar yetişir.

Baba sözcüğü kesin olamamakla birlikte Farsçadan geldiği düşünülmektedir. Birçok doğu ve batı dillerinde baba, papa gibi benzer sözcüklerle ifade edilmektedir. Türkçe anlamı çocuk sahibi erkek dışında,  saygı ve sevgi hitabı, yaşlı adam, ata, dede gibi çeşitli anlamlara da gelmektedir.

Görüldüğü gibi birçok özel gün gibi batı menşeili bir kutlamadır. Çıkış itibariyle çok güzel duygular içermesine rağmen kapitalizmin değirmenine su taşıyan bir uygulamaya dönüşmektedir. Çünkü değer addetmek her hâlükârda bir maddiyata dayanmaktadır. Tabi ki babaların da anneler gibi değeri ölçülemez.

Babalık o kadar önemli bir kavramdır ki; dilimizde çok sayıda deyimde bulunmaktadır. Adem baba, devlet baba, baba ocağı, baba adam, babana rahmet gibi…, bir işin üstadı anlamında fiziğin babası, coğrafyanın babası, mafya babası…, kutsallık içeren konumda Telli Baba, Somuncu Baba…, argoda ise Şam babası, İskele Babası… gibi….,  

Geleneksel ataerkil ailelerde babanın yeri çok önemlidir. Aileyi koruyan, kollayan, geçimini sağlamaktan sorumlu otoriter bir konumdadır. Çalışkan fedakâr olmasının yanı sıra aile ile arasında bir mesafe olan saygı duyulan bir miktar korkulan çekinilen bir konumdadır. Ancak günümüzde sanayi toplumu ile birlikte annelerin çalışma hayatına katılması, kadınların eğitim seviyelerinin artması gibi sebeplerle durum farklılaşmıştır. Hatta ataerkil aile yapısı zamanla, önce anaerkile oradan da çocukerkil aile yapısına evirilmiştir. Babaların dediği dedik olmaktan çıkmış olması yanında hanımların da pabuçları dama atılmıştır. Okul seçimi, kurs seçimi, oturulacak yer ev seçimi, gidilecek tatil yerleri, hatta gidilecek misafirlikler bile çocuklara göre belirlenir olmuştur. Her şeye rağmen ülkemizin bu zor koşullarında ailenin başta ekonomik olmak üzere her türlü yükünü sıkıntısını çeken ancak, acısını yüreğine gömen babaların günü kutlu olsun!

Ayrıca bu vesile ile şahsen tanışma şerefine erdiğim Gümüşhaneli şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın babası Hamit Yılmaz’a ve Çorumlu Şenay Aybüke Yalçın’ın babası Sadık Yalçın’a hürmetlerimi sunarım…

Nurullah KILINÇ

          

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Nurullah Kılınç Arşivi