Göz ufukta onu, bekledim durdum
Seher yeli, sevdiğimden ne haber?
Çoktan beri, ne kelâm var ne selâm
Seher yeli, sevdiğimden ne haber?
Kuşlar cıvıldaşır, keklikler öter
Eş, dosttan ayrılık, ölümden beter
Gurbetteyken sıla, burnunda tüter
Seher yeli, sevdiğimden ne haber?
Çocuk iken, oynadığım oyunlar
Güttüğümüz; o kuzular, koyunlar
Gözümde canlanır, o güzel günler
Seher yeli, sevdiğimden ne haber?
Her zaman alırım, ben senin gadan(*)
Selâmın gelmiyor, bilmem ki neden?
Haber sorsam, ne gelen var ne giden
Seher yeli, sevdiğimden ne haber?
Dost diye düşmanın, kapısın çaldım
Her gece her gündüz, hülyâya daldım
Öyle daraldım ki, kimsesiz kaldım
Seher yeli, sevdiğimden ne haber...?
22/07/’20
Hanifi KARA
(*) Gada: (Mah.) Kazâ, belâ