Her devrin adamları ve yanar-döner, fırıldak adamlar! (2)

Aslında bayramın bitim günleri olsa da, ağız tadıyla bir bayram geçirmek dururken, ne alaka diyebileceğiniz bir yazı ile karşınıza çıkmak istemezdim.

Lakin memlekette fırıldak çok.

Geçen hafta sonu, siyasetin ve yerel yönetimlerin fırıldaklarını anlatmaya çalıştım. Bu gün o yazının devamı niteliğindeki bu yazı…

Siz isterseniz bir de merhum, halk ozanı, ünlü şair Aşık Mahsuni Şerif’in‘Fırıldak adam’ türküsünü dinleyin.

Çok şey anlatıyor, çooookkk…

*

Çantasında kim bilir kaç tane maske taşıyor, bilemiyorsun. Kim aldı, kimden aldı, ya da kim verdi gerektiğinde taksin diye, kendisi de emin değil. Ama er ya da geç, itin boku ayazda meydana çıkıyor. Samimiyetsizlik yüzünden aktığı için, maske ile gizlemeye çalışsa bile, yağmur yağdığında gerçek yüzüyle yüzleşiyor.

Ama adamda utanma yok, arlanma yok, karaktersizlik desen diz boyu...

Düşüyor birinin peşine, evine, en yakınlarına harcamadığını ikbali için, geleceğini korumak adına o sıfır profilli adama harcıyor. Evini, çocuklarını ihmal ediyor, düşüyor bir karakter, bilgi birikim yoksunu birinin peşine, gözlerine uyku girmediği günleri bile yok sayıyor.

*

Kendileri ayarsız ya da ayarı bozuk olduğu halde, topluma, siyasete ayar verdiklerini sanırlar. Yüzsüzdürler, çıkarcıdırlar, fırsatçıdırlar, fırıldaktırlar.

Üç maymunu oynamayı çok severler. Bildiklerini söylemezler, gördüklerine gözlerini kapatırlar, duyduklarına kulaklarını tıkarlar, lakin fırsatçılığa, çıkara gelince iş, kendilerinden alası yok memlekette!

Buluta göre nem dağıtırlar, yağmura göre tarla değiştirirler, tarlaya göre su verirler.

Ha, bu adamların kamuoyunda itibarları var mı, hatır gönül bilirler mi derseniz, işi dümenine uyduranlar çok da, karın kalkmasını bekliyoruz.

*

Son olarak; Herkes önce bir aynaya bakacak.

Eşinin nerede olduğunu biliyor, oğlanı sorsan bilmem nerede kimlerin kucağında, kendisi de suyun akışına, rüzgâra göre yelken açıyor, dümen kırıyor, gününü gün ediyor, bir de utanmadan 'Vatan, Ezan, Bayrak, Demokrasi, Milli İrade, Millet ve Sakarya' demiyor mu, işte bizi deli eden de o oluyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Fiskeci Arşivi