Yaprak raks ederken rüzgâr önünde
Hazâna dönüşür, güz gelir geçer.
İnsan acze düşer ömrün sonunda
Dışın şöyle dursun, öz gelir geçer.
Canım fedâ olsun yâri bilene
Günah lekesini kalpten silene
Dayan bu dünyâda başa gelene
Mevsimler tükenir, yaz gelir geçer.
Azdıkça azıyor şu nefis atı
İnkârla kirlenen kalpler çok katı
Pek uzun sandığın dünya hayatı
Sağ(a) nak yağmur gibi, tez gelir geçer.
İnsan Mevlâ’sından ümit keser mi?
Gül dalına konan bülbül susar mı?
Seven, sevdiğine bilmem küser mi?
Sitemle karışık, naz gelir geçer.
Kara’m içindeki benliği yaksa
İlimde, irfanda zirveye çıksa
Her kimin kalbinde îmanı yoksa
Ne söylesen ona, vız gelir geçer...
ESERDEN MÜESSİRE
Elsiz böcekten ipek, zehirlisindense bal
Düşün; Yüce Sâni’yi, sanatından ibret al...
Hanifi KARA