Sual ile birlikte kabir azabı haktır
Münkir/Nekir kabirde Rabbin kim Nebin kim der.
Şah, kral, padişahın… Son sözleri bir aaahtır!
Kara toprak herkesi nasıl olsa bir gün yer.
Benim elimde değil ince eler eleğim
Bu dünyadan göçerken kolsuz, cepsiz yeleğim
Örümün hazânında Rabbim senden dileğim
Ya şehitlik nasip et, yahut da şifâmı ver.
Akılıysa bir insan düzde yolunu şaşmaz
Sapsın ise bir kazma ne yapsan toprak deşmez
Ölen ecelle ölür çünkü ecel değişmez
Eğer ecel gelmişse ne geç kalmış ne de er.
İnsan ise bir insan sözü dengesiz atmaz
Hesabı düşünürde haram lokmayı yutmaz
Organlar hep dökülür; eller, ayaklar tutmaz
Zamanı geldiğinde gözde, dizde kalmaz fer.
Daha iyi anlarsın saçların aklaşınca
Güç, kuvvetin kalmayıp ağrılar sıklaşınca
Allah’ın emri ile kıyamet yaklaşınca
Dünya sona erecek çalınacak bir gün sur.
İstesen, istemesen bu dünya seni iter
Sonunda sen usanın sende dersin ki yeter
Oraya mahsus o “od”, belki de bin kat beter
Cehennemin ateşi hiç sönmeyen çetin kor.
Çırpınıp duracaklar Arasat da kalanlar
Orda hesap verecek haksız paylar alanlar
Körlerin en kötüsü kalp gözü kör olanlar
Kim ki nefse uyarsa aklı körden daha kör.
Neler neler olacak; sen sor, öğren Kara’dan
Başka şey düşünmezler; maldan, mülkten, paradan
Yeter ki istesin O; ”kün” emriyle yaradan
Hiç şek/şüphen olmasın Rabbim Birden daha BİR...
Hanifi KARA