Şeymanur Akkurt

Şeymanur Akkurt

BAHAR YORGUNLUĞUNUZ GEÇMİYOR MU?

Soğuk kış günlerini geride bıraktığımız bu günlerde hem baharı hissetmeye başladık hem de bahar yorgunluğunu. Bahar yorgunluğunu bedenimizdeki halsizlik, yorgunluk, uyuma isteği, hazımsızlık ve bunun gibi birçok değişiklikte hissediyoruz. Peki bu bahar aylarında vücudumuza ne oluyor da biz böyle oluyoruz, hiç merak ettiniz mi? Bu geçiş dönemlerinde havadaki pozitif ve negatif yüklü iyonlar artar ve bu da vücudumuzun biyoritmini, metabolik faaliyetlerini ve hormonal dengelerini değiştirir. Bu durum sonucunda yorgunluk, halsizlik, ruhsal sıkıntılar, kas ağrıları, konsantrasyon bozukluğu, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku problemleri artabilir. Tüm bu durumlara karşın bahar yorgunluğunuzun çok büyük bir kısmını doğru beslenerek yok edebilirsiniz. Gelin bahar yorgunluğunuzu hafifletmek, bahar aylarının tadını çıkararak geçirebileceğiniz bir hale getirmek, daha enerjik, zinde ve huzurlu olmak için neler yapmanız gerektiğine bir göz atalım.

  1. En Güzel Başlangıç ‘’Kahvaltı’’

Güne nasıl başladığınız, o günün devamı için çok önemlidir. Sizi motive eden bir kahvaltı yapmış olmak diğer öğünlerinizi de iç rahatlığıyla yapmanızı sağlar. Güne dengeli , sağlıklı ve hafif bir kahvaltıyla başlamanız sindirim sisteminizi aktive eder ve böylece metabolizmanızın çalışmasına harika bir katkı sağlamış olursunuz. Doğru bir kahvaltı da olması gerekenler genel olarak;  peynir, süt , yumurta gibi kaliteli protein kaynakları, tam tahıllı ekmek,zeytin, badem, ceviz, fındık, mevsim sebzeleri ve yeşilliklerdir.

  1. Öğün Sayınızı Arttırın

Sindirim sisteminizin duraklamaya başladığı, hazımsızlık yaşadığınız bu geçiş döneminde öğün sayılarınızı arttırmanız ve uzun süre aç kalmamanız metabolizmanızı canlı tutmanız açısından çok önemlidir. Öğün saatlerinizi 2,5-3 saat arayla yaparak doğru beslenme sıklığını sağlamış olursunuz.

  1. Bolca sıvı tüketin

Bahar döneminde değişen hormonal ve çevresel faktörler sebebiyle vücutta ödem(şişkinlik) oluşumu artar. Günlük olarak sıvı tüketiminizi arttırmanız ödem oluşumunu azaltmaya yardımcı olur. Yalnız sıvı tüketimi hususunda dikkat edilmesi gereken bir durum söz konusudur! Kola, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler ve alkollü içecekler vücuttaki ödem miktarını arttırır. Bu nedenle sıvı tercihimizi su başta olmak üzere, ayran, süt, kefir,maden suyu, taze sıkılmış meyve suları gibi içeceklerden yana kullanmalıyız.

  1. Hamur İşinden Uzak Durun

Ağır karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler( hamur işi, pilav, makarna, beyaz ekmek, kızartma, kavurma, şerbetli tatlı vb.) bu geçiş dönemindeki hazımsızlık, yorgunluk ve uykusuzluk halinizi giderek arttırır. Bu nedenle doğru kaynaklardan karbonhidrat almaya dikkat etmelisiniz.  Bunlar, tam tahıllı unlardan elde edilmiş ekmekler veya makarnalar, mevsim sebze ve meyveleri, sütlü tatlılar olabilir.

  1. Fiziksel Aktivite Yapmayı Ertelemeyin

Bu güzel bahar havasında oksijeni ve o güzel tazecik çiçek kokularını içinize çekmek varken neden evde oturmayı tercih edeceksiniz ki? Bol oksijenli havada yapılan orta tempoda  yürüyüş ve sporlar hem hormonal dengenizi düzenler hem metabolizmanızı hızlandırır. Böylece vücudunuzun ödem atması daha da kolaylaşmış olur. Bu nedenle kendinize bir ödül verin ve her gün en az 30 dakika orta tempolu, bol oksijenli yürüyüşler yapın. Bakın bakalım hayatınızda neler değişecek!

  1. Bu Vitamin ve Mineraller Size İlaç Olacak!

Yazımın ilk kısmında da anlattığım gibi bahar aylarında meydana gelen değişiklikler vücudumuzda çeşitli metabolik ve ruhsal stresler  yaratır. Vücudumuzun bu stresini azaltmak için B grubu vitaminlerinden zengin olan ; tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünlerine ihtiyacı vardır. Bunun yanı sıra antioksidan vitamin ve mineraller de vücudumuzun bahar yorgunluğuna yenik düşmemesi için güçlü bir savaşçıdır. A, C, E vitaminleri, Selenyum ve Çinko antioksidan vitamin ve minerallerdir. Bu vitamin ve mineralleri yeşil yapraklı sebzeler, balık, yumurta, kırmızı et, süt ve süt ürünleri, bitkisel yağlar, yağlı tohumlar içerir. Bir diğer önemli husus ise mevsim meyve, sebze ve balıklarını tüketmektir.

Mayıs Ayı ;

Sebze: Patlıcan,Taze Fasülye, Marul, Semizotu, Biber (Çarliston), Enginar, Bakla,Bezelye Papatya, Ebegümeci, Domates, Salatalık

Meyve: Çilek, Yeşil Erik, Dut, Malta Eriği

Balık: Barbun, Istakoz, Levrek, Tekir, Kılıç, Kırlangıç, Dil Balığı, İskorpit, Pavurya, Karides

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şeymanur Akkurt Arşivi