Adalet dağıtıcıları icazet almaz!

 Baroların seçim sisteminde değişiklik yapılacağına ilişkin tartışma büyüyor.

Alternatif Baro

Bir ilde birden fazla baro kurulması kabulü mümkün değildir; bunun oluru da yok. Türkiye Cumhuriyetinde iki HSK olmaz. Aynı ilçede veya aynı ilde iki belediye olmaz. Anayasanın 135. Maddesi nettir. Odaların birliklerin ne şekilde ne amaçla tesis edileceği bellidir; Anayasa Mahkemesinin bu konuda kararı vardır. O karar çerçevesinde bunların özerk yapılarına bir meslek faaliyetleri içinde  bulunanın kamu niteliklerinde meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde bulunan kişilerin ayrıştırılmasında fayda yoktur ki siyaseten de 1980 öncesinde bundan bir fayda olmadığı zaten örnekleriyle gördük. Bundan sonra da efendim işte ele geçirme,siyasi iktidarla iyi geçinme, bir takım başka maksatlarla… Özellikle baro mensupları yargı mensuplarıdır yani avukatlar.

Avukatları, başka çalışanlarla veya meslek sahipleriyle karıştırmadan meseleye doğru dürüst bakmak lazım. Şunu unutmamak gerekir, herkesi Ankara Medeniyetler Müzesi’ne bakmaya davet ediyorum. Milattan önce Frigyalılar yaşamıştır. Hititlerden sonra 12. yüzyılla 7. yüzyıl arasında Polatlı yakınlarında başkentleri olan bir uygarlıktır. O uygarlık döneminde adalet dağıtıcıları olan yargı mensupları cübbe giyerlerdi. Bu cübbe şudur: “Biz siyasetten, hükümetten, iktidardan veya kraldan hiçbir şekilde karar ya da icazet almayız. Biz adalet dağıtıcılarıyız. Tanırı adına, Allah adına veya herhangi bir güçten millet adına nereden o kuvveti alıyorsanız onun adına siz adalet dağıtırsınız ki bu nedenle yargı devletin değil milletin yargısıdır.”

Türkiye’de tüm barolar, kamuoyunda tartışılan “çoklu baro” sistemine karşı olduklarına yönelik açıklamalar yapıyorlar. Anayasamızın 9’uncu maddesi: “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.”

Kalın sağlıcakla.