Şevket Yücel’i 15 yıl önce, 3 Şubat 2001 yılında kaybetmiştik. Yücel, Kahramanmaraş ilinin yetiştirdiği iz bırakan şahsiyetlerinden birisiydi. O,  iyi bir eğitimci, şair ve yazar kimliğiyle, “sevgi ve duygu” yüklü yapısıyla öne çıkmayı başarmış bir değerdi.

 

 Yücel, sağlığında “sevgi” konusunda şu ifadeleri kullanmıştı:

Sevgi konusu benim eserlerimde, şiirlerimde, hikâyelerimde ve denemelerimde çoğunlukla, ağırlıklı olarak kullandığım çalışmalardır. Çünkü ben sevginin güneş gibi olduğuna inanıyorum. Güneş dünyayı nasıl aydınlatır ısıtır ve ürünleri ortaya çıkartırsa topraktan, bende insanlar açısından sevginin güneş kadar değer taşıdığına inanıyorum. Sevgi olunca kötülük gider, sevgi olunca fedakârlık başlar, sevgi olunca özveri olur, sevgi olunca dayanışma olur, daha doğrusu sevgi olunca dünya güzelleşir, yaşamak güzelleşir.”

Günümüzde, toplumumuzda okumaya karşı bir ilgisizlik olduğuna, devletin ve mevcut iktidarların okumaya karşı büyük önem vermesi gerektiğine dikkat çeken Yücel,

Okumak bence bir devlet politikası olmalıdır. Halkın bilinçlenmesi, ışıklanması, yücelmesi, ülkemizin daha güzel olabilmesi için, daha çok düşünen insanlara, daha çok okuyan insanlara gereksim var.  Devlet okumayı desteklemeli, aile çocuğuna okuma zevki aşılamalı ve okullarımızda da öğretmenlerimiz okumanın önemi üzerinde gerektiği gibi durmalıdır.” Demişti.

Rahmetli Şevket Yücel, günümüz, şiir, öykü, deneme yazarlarından birisiydi. 1930’ yılında Kahramanmaraş’ın Süleymanlı Bucağında doğdu. 1951’de Dicle Köy Enstitüsünü bitirdi. İlkokul öğretmeni olarak kendi köyünde altı yıl çalıştı. 1959’da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü sınavlarını vererek Kahramanmaraş iline Edebiyat öğretmeni olarak atandı.

Kahramanmaraş Gazi Ortaokulu Türkçe öğretmenliğini sürdürürken 1981’de emekli oldu. 1984’ten 1995’e kadar özel dershanelerde, Türkçe ve Edebiyat dersleri verdi. Sanat ve edebiyat alanındaki yazın çalışmalarına 1964 Varlık dergisinde başladı. Daha sonra Türk Dili, Hisar, Edebiyat Dergisi, Ilgaz, İmece, Güney, Meltem, Edebiyat Cephesi, Hâkimiyet Sanat, Ozanca, Oluşum, Sesimiz, Yeditepe, Yaba, Ekim, Kıyı, Şiir-Öykü, Damar, Çağdaş Türk Dili, Yansıma, İnsancıl, Söylem, Kiraz, Karşı, Şiir Ülkesi, Abece, Öğretmen Dünyası, İnsan Saati, Martı, Dolunay, Sentez, Altın Külah gibi dergilerde yazdı.

 

1970’te TRT başarı ödülü, 1983’te Zonguldak 100. Yıl Vakfı’nın açtığı yarışmada öykü, şiir dallarında mansiyon aldı. Diğer ödülleri: Tercüman Gazetesi röportaj mansiyon ödülü (1986) İstanbul Genç Yetenekler Kulübü’nün şiir, öykü yarışmalarında birincilik ödülleri, Mili eğitim bakanlığı 1992 Çocuk kitapları Yarışması öykü dalında ikincilik ödülü, Çağdaş Eğitim Vakfı Akçadağ Köy Enstitüsü ödülünü aldı (1994)

 

03.02.2001 tarihinde kaybettiğimiz yazarın 15 Eseri bulunmaktadır. Ölümünden sonra Kültür Bakanlığınca ”Şiirle gelen aşk” isimli kitabı yayınlanmıştır.

Diğer Eserleri: Görmeden gidenler (Hikâye, 1966) , Güneşin parmakları (Hikâye, 1970) , Bir sevgi adamı (Hikâye, 1983) , Sevgi güneşi (Şiirler, hikâyeler, denemeler, 1994) , Şiirle Gelen Aşk (Hikâye, 2001)

Kuş gölgesi (Şiir, 1967) , Umut bir gül uzatırken (Şiir, 1986) , Güz rengi ayrılıklar (Şiirler, 2000),  Kendini yenilemek (Deneme, 1976) , Boşta bırakanlar (Deneme, 1979) , Beyaz sesler (Deneme, 1984) , Sözcüklerle öpüşmek (Denemeler, 1998)

Çocukla keklik (Çocuk hikâyesi, 1977) , Sakar oğlak (Çocuk hikâyesi, 1980) , Barış istiyorum (Çocuk hikâyeleri, 1996)

 

NESİ KALIR?

O giderse nesi kalır?

Çakısı, kalemi defter ve yazıları,

Dosyalar, kâğıtlar, dergiler,

Boyası yorgun düşer bir mavi çakmak,

Duvarda düşünen bir resmi kalır.

 

O giderse nesi kalır?

Ölüm sarısı bir boşluk,

Üzülen bir daktilo, oturduğu sandalyeler, sedirler

Bir de üşüyen cüzdanı.

Bir de kitaplıkta hüznü kalır.

 

O giderse nesi kalır?

Silinir ağır ağır, yakılır defterler, dergiler, saçılır kitapları

Konuşur, duyarlarsa yapraklar arasından

Sözlüklerin dalında belki de bir sesi kalır.

Yücel, bizleri bırakıp gitti ama biz onu rahmetle anıp, değerlerini korumaya ve Yücel’i, yüceltmeye devam edeceğiz. Mekânın Cennet olsun.

Oğuz KARAKOÇ (Eğitimci)