Kendisine âşık, öten bülbüle

Seher vakti açan, güller küsmesin.

Meyve yüklü dalı, elbet taşlarlar

Densizlik yapana, dallar küsmesin.

 

Beni yakan, gözün ile kaşındı

Özlediğim; hem toprağın, taşındı

Göz ufukta, baka baka aşındı

Çok beklettin diye, yollar küsmesin.

 

Bize uzak değil, Dârende, Gürün

Ben çobanım dersin, nerede sürün?

Bizden nazlı yâre, selâm götürün

Dosta doğru esen, yeller küsmesin.

 

Sana akıttığım, tüm kanlar helâl

Söyler misin, ne bu hiddet bu celâl?

Gökleri süsleyen; yıldızla, hilâl

Bayrağımın rengi, allar küsmesin.

 

Hak galebe çalar, bâtıllar siner

İşte tam o zaman, dertlerim diner

Rahmet elbet bir gün, sana da iner

Suya hasret kalan, çöller küsmesin…

 

26/01/’20

Hanifi KARA