27.3.2021 tarihi itibariyle, bu gece inşallah, mübarek Berat gecesini idrak etmiş olacağız.

Yüce Rabbimiz, ibadetlerin sevabını artırmak, tövbeleri kabul ederek, dua ve isteklere karşılık vermek için, bazı zaman ve mekânları faziletli kılmıştır. Bundan dolayı kandiller; iman ve ibadet yönünden kendimizi yenileyip, ümitlerimizi zindeleştirmek için, bizlere verilmiş manevi bir fırsattır. Bu gecelerin ihya edilmesi, hem imanımızı kemale erdirecek, hem de ahiret mutluluğuna vesile olacaktır. Mahşeri hayatta kurtuluş beratını almak için, bu gecenin feyiz ve bereketinden istifade etmeliyiz.

Sevgili peygamberimiz Şaban ayının 15. gününe denk gelen bu gecede çokça ibadet edilmesini, gündüzünde de oruç tutulmasını tavsiye buyurmuştur. Bu gece güneş batımı ile Cenab-ı Hakkın yeryüzüne rahmetiyle tecelli edip, fecre kadar:

“Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu; ona şifa vereyim Buyurduğu Efendimiz tarafından bizlere müjdelenmiştir. (Tirmizî, Savm İbn Mace ,İkamet.) 

Başka bir hadis-i şerifte de:

“Şaban ayının yarısına denk gelen bu gece Allah dünya semasına rahmetiyle tecelli eder. Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarından daha çok sayıda günahkârı bağışlar. “ buyrulmuştur. (Tirmizi, Savm  İbn Mace, İkamet ) 

“Beş gecede duaların kabul edileceğini Efendimiz bize haber vermektedir. Bunlar: 

“Regaip gecesi, Berat gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı Gecesi ve Kurban Bayramı Gecesi” olarak tespit edilmiştir.(  Beyhaki, Sünen, Şuabül-İman)

            Bu geceye özel bir ibadet şekli yoktur. Ancak Affedilmek için duyarsız olmamak ve geceyi ihya etmek gerekir.

Bir hadis-i şerifte: 

             Şaban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Buyrulmaktadır.( bn Mâce, İkamet) 

Berat gecesinde kazamız varsa kaza namazı, yoksa nafile namaz kılmalıyız. Kur’an okumalı, bol bol Kelime-i tevhit ve kelime-i şahadet getirmeli sevgili Peygamberimize salatü selam okumalı, bol sadaka vermeliyiz.

Pandemi olduğu için, akrabalarımızı telefonla ziyaret etmeliyiz.  Sağlığımız yerinde ise, imsak vaktine kadar ibadet etmeli, gündüzünde de oruç tutmalıyız. Orucu bir gün veya daha fazla tutabiliriz.   

Affedilmek için Rabbimize Tövbe edip, dua ve istiğfar etmeliyiz. İtaatkâr bir kul ve iyi bir mümin olmaya söz vermeliyiz.   

Allah (c.c) ‘ın affetmeyeceği bir günah olmadığı gibi, günahından dolayı tövbe kapısı yüzüne kapanacak bir günahkâr da yoktur. Onun için  bu gece duamızı artırmalıyız. Zira ayet-i kerimede:

De ki Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok: esirgeyendir buyurmaktadır. Zümer Suresi39/53 

Başka bir ayette ise: 

“Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O’na tövbe edin. Buyrulmaktadır. Hud süresi 11/ 3.  

Berat gecesi bize sadece affedilmeyi değil, affedici olmayı da hatırlatmalıdır Yani Allah’tan af bekleyen kişinin kendisi de affedici ve hoşgörülü olmaya dikkat etmelidir.
            Tövbemizin makbul olması için; pişmanlık duyarak günahın terk edilmesi ve bir daha yapmamaya karar verilmesi lazımdır. Bu şekilde yapılan tövbe, kişinin imanını kuvvetlendirip, kurtulma ümidinin de devamını sağlayacaktır. Zira ayet-i kerimede:

“Allah(c.c)’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” Buyrulmaktadır.  (Yusuf Suresi 12/ 87) 

Hayatı devam eden insanın,  hataları da devam edecektir. Önemli olan hatanın hemen arkasından tövbe edilip af dilenmesidir.

Hem günah işleyip, hem de tövbeye devam etmek, tövbeyi küçümseme anlamına geleceği için, tövbede samimi olmalıyız.

Son nefese kadar korkusuzca günah işleyip, son nefeste tövbeye yapışmak, geçerli bir tövbe şekli değildir. Bu durumu beyan eden ayet-i kerimede:

“Allah’ın kabul edeceği tövbe, cahilce kötülük işleyen, sonra vakit varken tövbe edenlerin tövbesidir. Allah işte bu gibilerin tövbesini kabul eder. Çünkü Allah bilir, doğru karar verir. Yoksa kötülük işleyip duran, ölüm gelip çatınca da: “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyenler ile kâfir olarak ölenlerin tövbesi tövbe değildir. Onlar için acıklı bir azap hazırlamışızdır.” Buyrulmaktadır. (Nisa Suresi 4/17-18) 

Yani uyanık bir kalb ile Allah’a ibadet ve dua etmeliyiz. Bunu yapmadığımız takdirde, geceyi boş geçirmiş, fırsatı da kaçırmış olacağız.   Allah bizleri de bu gece affedilenlerden eylesin.27.03.2021

Ali KARA

Emekli Müftü