Türkiye Şeker İş Sendikası Elbistan Şubesi Başkanı İsmail Şahin, Elbistan Şeker Fabrikasının açılışında yaptığı kapsamlı açıklamalarda, fabrikanın özelleştirilmesine karşı bütün olarak karşı çıktıklarını ve özelleştirmeyi engellediklerini ifade ederek, kendilerine köstek olanlara karşı onurlu bir mücadele verdiklerini söyledi. Sendikalı işçi sayısının giderek azaldığına dikkat çeken Başkan Şahin nu konu da ise, “Taşeronlaşmak işçi sorunlarını artırdı” dedi.

Şeker İş Sendikası Elbistan Şubesi Başkanı İsmail Şahin kapsamlı ve detaylı açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

FABRİKAYA VERİLEN FİYAT ARSA PARASI BİLE DEĞİLDİ

“Fabrikamız 29 Kasım 2011 tarihinde özelleştirme idaresince ihalesi yapılarak satılmıştı. Alıcı firmaların verdiği paranın Elbistan Şeker Fabrikasının arsa bedelini etmediği görüldü. Sendikamız ihalelerin iptal edilmesinin gerekliliğini savunmuş, başta yerel basınımız tüm partilerimiz ve bölge milletvekillerimiz bu görüşümüze destek olmuşlardır. Bu yönde çabalarını esirgememişlerdir. Satışa konu edilen arsa bedelleri arasında oluşan farkı Sayın Başbakanımıza kadar taşımışlardır. Şeker fabrikalarının ihalelerini iptaline etken olmuştur.

İFTİRALARA KARŞI DİK DUKDUR YILMADIK

Şubemizin bu başarılı çalışmaların ardından hak etmediği yalan ve iftiralarda şubemizin girişimlerini değersizleştirmeye çalışmışlardır. Ama şunu söylemek gerekirse, şubemiz ve işyerlerimiz hiçbir zaman bu yolda aldırmadan kararlılıkla mücadelesini sürdürmüş yoluna devam etmiştir.

FABRİKAMIZ YATIRIM ALAMADI

Elbistan Şeker Fabrikası bugüne kadar birçok hayati önem taşıyan yatırımlarını alamamış. Başta çevre düzenlemesi yapamamış. Arıtım tesislerini kuramamıştır. Fabrikamıza yeni atanan yönetici kadroları işçi arkadaşlarımızla birlikte yeni hedefler koyarak bu sorunları aşacaklarına inanmaktayız. Bu konuda bizlere yani sendikamıza düşen bir sorumluluk olursa, bizim bunu yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim.

TÜRK ŞEKER İŞÇİ SAYISI DÜŞTÜ

Türk Şeker Fabrikalarına 1998 yılından bu tarafa 15 yıldır işçi alımları yapılmamaktadır. 1998’li yıllarda Türk Şekerin toplamda işçi sayısı 25 binde idi. Şimdi ise bu sayı 10 bine düşmüştür. Türk Şeker Fabrikalarında taşeronlaşmaya önem vermek, ikinci ayrı iş gücü oluşturmak, işçi sorunlarını daha da artırmıştır. Fabrikalarda ihtiyaç duyulan iş gücü açıklarını mevcut çalışan işçilerimizin 8 aylık iş akitleri askıda olduğu sürelerin çalışma sürelerine katmakla verimli olunacağı görüşünü paylaşmaktayız. Bir iş yerinde iki emek gücü oluşturmak 20-25 yıllık asıl ihtiyaçlara ihtiyaç duymamak iş akitlerini askıda tutmak iş yerinde işçi giderlerini azaltmadığı gibi üretimde de kaliteyi artırmamıştır.

İŞ GÜVENCESİZ SENDİKASIZ İŞÇİLER VAR

Çözümlenmemiş iş gücü sorunlarına ikinci bir sorun katmamak için fabrikalarda üretim ve iş gücü kalitesini artırmak için mevcut çalışanlarımızın sağlanmak olacaktır. İş gücü açıklarının yüzde 50’lerin üzerinde olması çalışanlarımızı sürekli çalışmalarını zorunlu hale getirmiştir. Biliyorsunuz ki Türkiye’de 11 bin 600 işçiden sadece 800-1000 kişi sendikalıdır. Bin 600 işçi sendikasız. Toplu iş sözleşmelerinden yararlanamamaktadır. Kamu iş yerlerinde dâhil taşeron işçileri iş güvenceleri olmadan sendikasız çalışmaktadır.

ŞEKER İŞ HAKSIZLIĞA KARŞI DURACAK 

Artık Türkiye’de taşeron işçiliği güvence altına alınacak düzenlemelerin yapılması güvenceli iş yerleri haline getirilmelidir. Şeker İş Sendikası dün olduğu gibi bugünde haksızlıklara karşı duracak güçlünün haklılığını savunmayacaktır. Her zaman özgürlüğü demokrasiden emekten ve zayıftan yana, kısacası haktan yana olacaktır. Şubemizin duruşu değişmeyecek. Şubemize karşı alınacak her türlü zararlı faaliyetlere karşı olacağız. Sendikalar yasasının yürürlülüğe girmesiyle şubemizde üye kayıtlarına başlanması için gayretlerimiz olacaktır.

MÜSLÜMANI MÜSLÜMANA ÖLDÜRTEN ZİHNİYETİ KINIYORUM

Hz. Ali efendimiz, bize yolu göstermiş  “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onun için gelebilecek her türlü tehlike ve zararlar insan onurunu incitecek kadar acı olmayacaktır” der. Fabrikamızın 29. kampanya döneminin kazasız belasız hayırlı ve bereketli olsun dileğiyle saygılar sunarım. Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de ve Afganistan’da tüm İslam ülkelerimizde Müslüman’ı Müslüman’a öldürten zihniyeti kınıyor saygılarımı sunuyorum.”