Türkiye’yi sarsan ve birkaç gündür ülke gündemine bomba gibi düşen tolsuzluk ve rüşvet olaylarına bir tepki de CHP Elbistan Belediye Başkan Adayı Eğitimci-Gazeteci-Yazar Doğan Soydan’dan geldi.

Soydan yaptığı açıklamalarda yaşanan ve ortaya çıkan olayları, “Bu depremi, bu afeti yapanlar ve yaratanlar bizleri, yani halkımızı koruyup kollaması gereken, şefkatine sığındığımız hükümet yetkilileri olunca, hükümete olan güvenimiz hepten sarsılmıştır” sözleriyle dile getirdi.

CHP Elbistan Belediye Başkan Adayı Eğitimci-Gazeteci-Yazar Doğan Soydan, rüşvet ve yolsuzluk olayları hakkında ilginç tespitlerde ve değerlendirmelerde bulundu. Doğan açıklamalarında şunları söyledi:

RÜŞVET VE YOLSUZLUK AFETTİR YIKIMDIR

“Bilindiği üzere ülkemiz rüşvet, yolsuzluk hırsızlık ve kaçakçılık haberleriyle sarsılıyor. “Sarsılıyor” diyorum çünkü bu bir depremdir, yıkımdır, afettir. Yıkılan ise Türkiye Cumhuriyetinin temeli, ülkemizin değerleri, halkımızın güvenidir. Bu depremi, bu afeti yapanlar ve yaratanlar bizleri, yani halkımızı koruyup kollaması gereken, şefkatine sığındığımız hükümet yetkilileri olunca, hükümete olan güvenimiz hepten sarsılmıştır. Oysa devlet halkını koruyan, kollayan, iyi günden şefkat, kötü günde yardım elini uzatan büyük bir kavramdır. Devlete Güvenmek, devlete sığınmak deyimlerini dilimizden düşürmeyiz; çünkü iyi günde, kötü günde devlete güvenir, devlete sığınırız.

GÜVENSİZLİK VE PANİK İÇİNDEYİZ

Fakat görüyoruz ki, insanlarımız geçim derdiyle boğuşurken, Van’da Gölcük’te insanlar hala çadırlarda barınırken, çocukları ayaklarına ayakkabı bulamazken, bizleri koruması gereken devlet yetkilileri yolsuzluk, hırsızlık, vurgun, talan yapıyorlar. Kiminin evinden, kiminin cebinden ayakkabı kutularından trilyonlar çıkıyorlar. Kime güveneceğiz? Kime sığınacağız? Millet olarak, vatandaş olarak büyük bir korku, güvensizlik ve panik içindeyiz.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İstanbul’da, Ankara’da gözaltına alınanlardan bir kısmına dikkat çekmek istiyorum. İşadamları, Bürokratlar, Bakan çocukları ve bunlarla birlikte yolsuzluğa bulaşan, bulaştırılan daire amirleri, memurları. Hayret! İran kökenli bir iş adamı ülkemize geliyor, elini kolunu sallaya sallaya, Bakan çocuklarıyla, bürokratlarla altın kaçakçılığı, sahte belge düzenliyor. Hayali ihracat yapıyor. Yabancıları sahte belgelerle Türk vatandaşlığına geçiriyor. Bu yoldan 87 milyar avroluk vurgun yapıyor.

Belediyelerin imara açmadığı en kıymetli arsalar, araziler, Sit alanları, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu üzerinden rüşvet verilerek imara açılıyor, milyarlarca liralık rant elde ediliyor. Fatih Belediye Başkanı, belediye sınırları içinde ki Sit alanlarının imara açılması için 1,5 milyon dolar rüşvet istiyor, Japon mühendislerin olumsuz raporlarına rağmen Marmaray güzergâhında bulunan bir araziye rüşvet karşılığında otel inşaatı izni veriliyor. Topkapı sarayında ki tarihi eserler, bazı Arap Şeyhlerine satılıyor. Bir Bakan 1,5 milyon dolar rüşvet alırken görüntülendiği iddia ediliyor. Hayret! Bunları duymak bizleri korkutuyor, hükümete olan güvenimiz yok oluyor ve bilge halkımız “Keser döner sap döner, bir gün olur hesap döner” diyordu.

KESER DÖNDÜ HESAP DÖNDÜ

Görüyoruz ki keser döndü ve hesap döndü. Bizler millet olarak, halk olarak, vatandaş olarak bundan böyle hükümete güvenimiz kalmamıştır. Uyanık olalım, birlik olalım, devletin ve milletin eski huzurlu günlere, güzel yarınlara kavuşması için demokratik hakkımızı, yetkimizi ve gücümüzü iyi kullanalım. Sicili bozuk insanları iyi tanıyalım, onlara prim vermeyelim, fırsat vermeyelim.”