Toplumda herkesin bir görevi var. Toplum, insanlara hangi rolü verdiyse, kişiler o rolü sahneye koymak zorundalar. Mecburen, mecburiyetten. Sistem gereği sonra. Yoksa adamı ham ederler.

Siyaset, günlük yaşamın bir parçası adeta. Ne onsuz yapabiliyoruz, ne de siyasetsiz günümüz geçmiyor. Evimizde, işyerimizde, hangi ortamda olursak orada, siyaset gündemin ana maddesi. Liderler, partiler, koalisyonlar, saray, cumhurbaşkanının sınırları alanına çekilmesi, bugünlerde cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurma görevi (bugün-yarın) verilecek olan sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu.

Gazeteler ve televizyonlar siyasi haberlerle dolu.

Şu da var, seçmen bir mesaj verdi, ancak okuma özürlü olan siyasiler ve partiler, bu mesajı almakta zorlanır gibi yapıyorlar. Mızıkçılık, oyunbozanlık, bencillik, şart-şurt derken, tıkanan bir süreci yaşıyoruz.

*

Şimdi…

Şehrimizden 8 milletvekili gitti meclise. Bakalım kaç gün vekillik yapacaklar. Eh, nasıl olsa 3 aylık maaşları olan 55 bin lirayı ceplerine indirdiler. Bundan sonrası Allah kerim! Daha koltuklarına doğru düzgün oturamadan, koltuklarını ısıtamadan, bakarsın Türkiye bir erken seçimin kapısını aralamış.

Zaten sayın Cumhurbaşkanı da erken seçimi istiyor.

Daha önce de yazdım. 22 Kasım’da bir erken seçim var. Sizler de kendinizi ona göre ayarlarasınız iyi olur. Olur ya, belki şimdikiler muhtemelen listede olamayacağı için, sizin de vekillik aklınızdan geçebilir.

Niye olmasın!

*

AK Partiden başlayalım isterseniz. Mecburen. 6 milletvekili ile gittiler Ankara’ya. Mahir Ünal zaten bir marka. Ona ulaşmak dünyanın en zor işi. Geçenlerde de yazdım, her ne kadar kendisi kamuoyunun bu algısından habersiz olsa da, vatandaşın gözünde sayın Ünal ulaşılamaz bir siyasetçi. Yeniden gurup başkanvekili olur mu, ihtimal. Kesin demiyorum. Ancak şu da var, her ne kadar partinin Kahramanmaraş’ta oy yüzdesi 7,5 düşse de, mevcudu korudu. Vatandaşın kafası karışık. 7 Haziran genel seçimlerinde en çok çalışan aday Ünal’dan başkası değildi. Başka, Veysi Kaynak’tan ötesi öyle canım canım çalışma içinde olmadılar. Zaten tanınan kimseler de değillerdi. Vagonları sürükleyen, taşıyan, menzile götüren güçlü lokomotif Mahir Ünal ile Veysi Kaynak idi.

Veysi Kaynak’tan bakanlık beklemek hakkımız. Bilirlerse, yeter artık! Öte yandan, muhtemel bir erken seçimde, bizler ve kamuoyu, başarılı İl Başkanı sayın Metin Doğan’ı kamuoyu mecliste görmek istiyor.

Bunu hak ettiğine inanarak. Ki biz de öyle!

*

Yazımızı mevcut vekillerle sürdürecek olursak, sayın Mahir Ünal ve sayın Veysi Kaynak dışındaki isimler; yani değerleri ne yapacaklar? Kriter, parti içi talimat gereği mecliste önerge veremeyecekler, Maraş’ın bir derdini, sorununu gündeme taşıyamayacaklar. Mecliste de parmak indir, parmak kaldır, o kadar!

Maraş’tan gelen olursa yemeklerini yedirirler, hastalara doktor ayarlarlar, çoluk-çocuklarının iş taleplerini önce danışmanına, sonra Allah’a havale ederler, birkaç garibanın ceplerinde akrep yoksa (ki olmadığını kimse inkâr edemez) ceplerine atarlarsa bilet veya su-elektrik parasını sıkıştırırlar avuçlarına, hadi güle güle…

Zaten erken seçim de olacağı için, görüp görecekleri şurada 3-4 aylık milletvekilliği.

NOT: Yarın da MHP milletvekilleri… Ve CHP’de neler oluyor?