Gaziantep HDP Milletvekili Mahmut Toğrul Kahramanmaraş-Dulkadiroğlu Sivricehöyük Köyüne Çadırkent kurulması iddiası ile ilgili Olarak TBMM Başkanlığına önerge vererek sorularının Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından cevaplandırılmasını istedi.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 14.12.2015
Mahmut TOĞRUL
Gaziantep Milletvekili
Suriye’deki iç savaş nedeniyle 2011’den bu yana Türkiye’ye gelmeye başlayan Suriyeli mültecilerin sayısı 2 milyonu aşmış durumdadır. Türkiye’de bulunan 27 mülteci kampında yüzbinlerce Suriyeli mülteci ve sığınmacı bulunmaktadır. Çeşitli sorunların yaşandığı malum olan bu kamplardaki sorunlardan biri de IŞİD terör örgütüdür. IŞİD’in AFAD mülteci kamplarında örgütleme çalışması yaptığı, örgüte eleman kazandırdığı, örgüte katılan ve Türkiye’de aranan 21 kişilik listede bulunan Mahmut Gazi Tatar’ın anlatımlarında çarpıcı biçimde yer alıyor.
Gre Spi‘de (Tel Abyad) YPG’ye esir düşen Tatar’ın, Ekim ayında, basında yer alan anlatımlarında “DAİŞ ile tanışmam AFAD mülteci kampında oldu. AFAD’a ait mülteci kampında çalışmaya başladıktan sonra Ahmet Korkmaz adında biriyle tanıştım. Tanışma bahanesiyle yanıma yaklaşan bu şahıs bir süre sonra bana nasihatlerde bulunmaya başladı. Ahmet Korkmaz, kampta yemek şirketinde çalışıyor görünüyordu. Ahmet Korkmaz ile görüşmelerimizin devamında, açık bir şekilde Cihat’tan bahsetmeye başladı” sözleri durumun vahametini gözler önüne sermektedir.
AFAD kamplarında böylesi iddiaların yer aldığı kamuoyuna yansımışken Maraş’ın Dulkadir ilçesi Sivrice Höyük köyüne Suriye’den gelen mültecilerin yerleştirileceği bir çadır kent kurulacağı iddia edilmektedir. Bilindiği gibi bölgenin demografik yapısının çoğunluğu Kürt Alevilerden oluşmaktadır. Terör örgütü IŞİD’in Alevilere dönük yaklaşımı katliam ve tehditlerle ortadayken, kamplarda IŞİD’in faaliyet yürüttüğü ve örgütlenme çalışması yaptığı iddiaları göz önünde bulundurulduğunda, Alevilerin yaşadığı bir bölgede çadır kent kurulması iddiaları doğruysa ciddi bir tehdidin olacağı ihtimalinin de doğmasına neden olacaktır.
Hafızalardan çıkmayan ve halen sorumlularından hesap sorulmayan 19-26 Aralık 1978 tarihindeki Maraş katliamı göz önünde bulundurulduğunda bölge halkını kaygılandıran bu durum IŞİD’in Suriye’de vahşice işlediği Alevi katliamlarına bakıldığında da net olarak görülecektir.
Bu bağlamda;
1-Sivrice Höyük ve çevre köylerinde yaşayanların Alevi olduğu bilinmesine rağmen Suriyeli mülteciler için bu bölgede çadır kent kurulacağı iddiası doğru mudur? İddia doğru ise neden Sivrice Höyük Köyü seçilmiştir?
2-Kampın bu bölgede kurulmak istenmesinin hem yaşanmış Maraş olayları hem de IŞİD terör çetelerinin Alevilerde oluşturmuş olduğu duyarlılık göz önünde bulundurulduğunda, Sivrice Höyük Köyü ve bölgedeki diğer Alevi yerleşim yerleri sakinlerini tedirgin edeceği, korku ve kaygıya sevk edeceği ortadayken, kampın burada yapılmasının bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeyi hedeflediği fikrine katılmakta mısınız?
3-Kampın daha önce Karacasu bölgesinde yapılması gündemdeyken hangi gerekçelerle ikamet edenlerin tamamen Alevi olduğu Sivrice Höyük bölgesine kaydırılmasına karar verilmiştir.
4-Şuana kadar Suriyeli mültecilerin yaşadığı AFAD kamplarından IŞİD terör örgütüne kaç kişinin katıldığına dair elinizde mevcut bir bilgi var mıdır? Böyle bir bilgi var ise, bu sayı nedir?
5-Yapılacağı iddia edilen bu AFAD kampına kaç mülteci yerleştirilmek isteniyor?
6-Mülteciler için kurulacak olan çadır kentler, nereye ve hangi koşullar göz önünde bulundurularak kurulmaktadır? Bunun yasal dayanağı nedir?
7-Suriyeli mültecilerin kaldıkları kamplarda IŞİD’in örgütleme çalışması yaptığı ve faaliyetlerini sürdürdüğü yönünde ciddi güvenlik sorunları içeren iddialar varken, Sivrice Höyük köyünde de bu güvenlik riski bulunmaktadır. Çadır kent kurma planlarında bu güvenlik sorununun çözümüne yönelik bir çalışma ya da planlama var mıdır?
8-Türkiye’nin 3 milyar avro yardım karşılığında Avrupa Birliği ile mutabakata vardığı “Göçmenlerin İadesi Anlaşması”nın kurulması planlanan bu çadır kentlerle bir bağı var mıdır? Varsa hangi mevzuat esas alınmıştır?