Dünya Kadınlar Günü  yada Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Bu vesile ile 8 Mart Dünya kadınlar Gününü, başta anneler olmak üzere bütün hanımefendilerin kadınlar gününü kutluyorum.

Dünya Kadınlar Günü;

8 mart 1857 yılında meydana gelen işçi ayaklanması sırasında Polis Müdahalesi nedeni İle 129 kadının hayatını kaybetmesi ve 50 yıl sonra 1910 yılında Danimarka’ nın Kopenhag kentindeki toplantıda Clara Zetkin’ in,  tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına bu tarihin Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisi kabul edildi. Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 8 Mart 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı.

8 Mart Anma günü tarihi sembolden öteye gitmemiştir. Çünkü; bütün bu kazanımlara rağmen, eğitimli de olsa; eğitimsiz de olsa, ülke gelişmiş de olsa ; gelişmemiş de olsa kadınlara yönelik baskı, şiddet, gibi haksızlıklar halen devam etmektedir.

Son günlerde dilimizden düşmeyen Özgecan kızımızın başına gelenler maalesef Özgecanımızı geri getirmeyecek kadına yönelik şiddeti azaltmayacaktır.

Maalesef siyasal iktidarın uygulamaları kadına yönelik şiddeti azaltmamıştır. Verilen cezaların yetersizliği adeta şiddeti körüklemiştir. Kadın koruma ve sığınma uygulamaları yetersizliğinden kadınlarımız yalnız bırakılmıştır. Tahrik ve töre indirimleri gibi kabul edilemez uygulamalarla adeta cinayetlerin önü açılmıştır. Özellikle ekonomik politikalar nedeni ile geçim sıkıntısı içerisindeki ailelerde şiddet hat safhaya çıkmıştır.

Dünyada 1910 yılında kutlanmaya başlanan ve kadın hakları ile ilgili uyanan insanlık; Aslında bundan yüzyıllar önce İslam Dininin Yüce Peygamberi, Hazreti Muhammed ‘’ Veda Hutbesi’nde insanların bir birleri üzerinde olan haklarından ve özellikle de kadınların  haklarından tarihi anlamda ilk kez resmi olarak bahsetmiş ve 1400 yıl önce kadın hakları ile ilgili ilk yazılı kuralları oluşturmuştur.

“Cennet annelerin ayağı altındadır. ”  diyen dinimiz kadına hak etmiş olduğu değeri vermiştir.

-İslamiyet’in ilk şehidi bir kadındır.

-İlk Müslüman bir kadındır.

-Peygambe-rimizin soyu kızından devam eder.

-Hz. Ebubekir’in kitap haline getirdiği dünyadaki tek Kur’an-ı Kerim;  Hz.Ebubekir, Ömer, Osman dönemlerinde onlarca yıl bir kadının yanında kalmıştır.

Başka bir hadîs-i şerîflerinde: “Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!”  buyurmuşlardır.

İslâm Dîni, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhip kılmıştır.

Müminler için en güzel örnek Sevgili Peygamberimizdir. O, hanımlara karşı daima sevgi, saygı, hoşgörü ve anlayış göstermiş, bırakın dövmeyi; hanımlara karşı hiçbir zaman kaba davranmamış; hep güler yüzlü olmuştur. Dolayısıyla Peygamberimizin hanımlara karşı gösterdiği bu tavır, hepimiz için örnek olmalıdır.

Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde: “Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” buyurmuştur.

Onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren kadınlarımızdır.

Dinimizde ve töremizde iliklerimize kadar işleyen; ‘’ANA GİBİ YAR, VATAN GİBİ DİYAR OLAMAZ’’ sözü kadına verdiğimiz önemin en güzel örneklerinden biridir. İşte bu duygularla birbirimize  ailemize, çevremize ve bütün insanlığa duyduğumuz sevginin hiç azalmaması dileğiyle, Dünyayı sevgi ile dolduran tüm kadınlarımızın ‘’ 8 MART Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Saygılarımla

MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı

Mustafa AKPINAR