“Ya Demokrasi Ya Diktatörlük”
Yılların Siyasetçisi CHP Kahramanmaraş Milletvekili A. Adayı Doğan Aslan:
CHP Kahramanmaraş Milletvekili A. Adayı Av. Doğan Aslan, CHP Elbistan İlçe Başkanlığında, partilerle birlikte yoğun katılımla gerçekleşen buluşmada, “Siyaset; bir hizmet sanatıdır. Siyaset; insanın içinden, gönlünden, yüreğinden gelen bir değerdir” yorumunu yaptı. Hizmet için CHP Kahramanmaraş A. Adayı olduğunu ifade eden Aslan, Türkiye’nin genel seçimlerde zor bir tercihle karşı karşı bırakıldığını ifade ederek, “Bu tercihte ya demokrasi diyeceğiz. Ya erdemli yaşam diyeceğiz. Ya da padişahlığa, diktatörlüğe teslim olacağız” dedi.
CHP Elbistan İlçe Başkanı Naci Göçmen ve yönetim kurulu ile çok sayıda partilinin katıldığı birliktelik gününde, neden aday adayı olduğunu, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ve birlik içinde CHP olarak neler yapılması gerektiğini dile getiren CHP Kahramanmaraş Milletvekili A. Adayı deneyimli siyasetçi Doğan Aslan şu ifadelere yer verdi:
“Siyaset bir hizmettir. İnsanın içinden, gönlünden, yüreğinden gelen bir değerdir siyaset. Benim yüreğimde olan siyaset dostluktur, paylaşımdır, birlikteliktir, her şeyi paylaşabilmektir. Biz siyaseti dürüst, erdemli, tüm hilelere karşı yolumuzdan sapmadan dürüstlükten sapmadan, yürütmeye çalışacağız. Bu dürüstlüğü, erdemli siyaseti hayatımızda yaşatmak, demokrasiyi bu siyasetle yüceltmek, taçlandırmak için kendi üzerime düşen görevi bu anlamda yerine getirmek istiyorum.
Bu idealle yola çıkıyorum. Zor bir yol, meşakkatli bir yol, size güveniyorum. Desteğinize güveniyorum, birlikte çalışabileceğimize inanıyorum. Daha önce bana destek verdiniz, yine beraber bu yolu aşacağımıza inanıyorum ve sizlere güveniyorum. Türkiye’de siyasetin kişileştirildiğini çıkar uğruna kullanıldığına hepimiz tanık oluyoruz. Olmayan şeylerin varmış gibi gösterip siyaset yapıyorlar. CHP Meclis Üyesi Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan Elbistan’da bize bir konferans verdi. Onun nasıl ceza evine girdiğini, bir hiç uğruna evine nasıl baskın yapıldığını, nasıl zindanda 6 yıl,7 yıl yattığını ve böyle iki kolunu açtığında duvara nasıl değdiğini, o zindanda yosunların çiçek açtığını, o nemli ortamda yaşadığını o bütün acıları ile bize aktardı.
Kirlenmiş ve kişileştirilmiş bu siyasette herkes bu tehlikeyle karşı karşıya. Her an her zaman her insanın başına gelebilecek bir şey. Bir gün kapı çalınır, sorgusuz sualsiz zindana hapse atılır. Tuncay Özkan, 1 yıl 2 ay 20 gün yattıktan sonra hâkim karşısına çıktı ve suçunun ne olduğunu öğrenemedi. Birçok yazarımız, akademisyenimiz ve profesörümüz zindan da çürütülmeye çalışıldı. Bu bir haksızlık bunu aşmamız lazım. Bunu erdemli olan siyasetle aşacağız, katılımla aşacağız.
Bizim bir seçeneğimiz var. Dört sene de bir, beş sene de bir sandığa gidiyoruz. Bu tercihte ya demokrasi diyeceğiz ya erdemli yaşam diyeceğiz, ya da padişahlığa diktatörlüğe teslim olacağız. Bunun için mücadelemizi vereceğiz. CHP'nin çok önemli bilim adamları var, çalışanları var, çok güzel projeleri var. Bunların sonuçları topluma yansıtılmaya çalışılıyor. Gerek 2007'de gerek 2011'de yapılan çalışmalar topluma dağıtıldı, çalışıldı. Birebir sosyal yaşamla ilgili, işsizlikle ilgili, yaşamın her noktasına değinen insan odaklı çalışmalar yapıldı. Fakat hepimiz insanlara bunları yeterince anlatamadık. Yeterince iletişim kuramadık ve iletişim bir sanattır ve bir fedakârlıktır. Biz durmayacağız her kapıya her insana ulaşacağız. Siyasetin ne demek olduğunu nasıl çalışmalar yapılacağını onlara anlatacağız, onları kazanmaya çalışacağız. Onların gönüllerini kazanmaya çalışacağız. Bu yürekli insanların gerçek demokrasinin Cumhuriyet Halk Partisi yoluyla geleceğine işsizliğin bizim tarafımızdan verileceğine geçimsizliğin eğitim eşitsizliğin aşılacağını bunu bir şekilde halkımıza açıklamamız lazım.
Yürek yüreğe, bıkmadan usanmadan kapı kapı dolaşıp bunu insanlarla gerek toplantılarla gerekse böyle bir araya gelerek onların yanına giderek bunları iletmemiz lazım. Bu yürekli inanları kazanmamız gerekiyor. Biz çok yolsuzluklara tanık oluyoruz, insanların harcandığına tanık oluyoruz. Ve bunu siyaset için yapıldığını görüyoruz ve bu durum karşısında yüreğimiz yanıyor. Bunu önlemek için sıkı çalışmamız lazım. Haksızlıkların olduğu bir ortamda yürekli bir ses lazım. Temiz bir yürek lazım ortaya çıkıp bir şeyler yapmak lazım. Ve bunu gönül birliği içerisinde el ele kol kola güçlenerek yapmalıyız ve bunun nasıl çözüleceğinin yollarını aramalıyız. Ben sizlerle büyüdüm ve beraber yaşıyorum. Yıllardır neler çektiğinize tanık oluyorum. Aynı havayı soluyorum, aynı hayatı yaşıyorum ve ben söz veriyorum, sizleri en iyi şekilde temsil edeceğime ve bana verilen güveni sarsmayacağıma söz veriyorum.