Vicdanımın Sesiyle 2015
Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret.
Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma, kalbindeki o uçsuz
bucaksız sevgiyi hisset.
Işıklar sönmüşse ve karanlıksa ona da aldırma, ay ışığını seyret. SABRET...
Sabret ki herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun.
Sabret ki herşey gönlünce olsun…
MEVLANA
Merhaba!.. Nasılsınız? Özledim sizleri! Aslında kalemimi kıpırdatmak gelmedi içimden, ne yazayım ki, düzelen iyiye giden hiçbir şey yok ki…Karala dur, okuyan yok, okuduğunu anlayan çok az, anladığını uygulayan hiç yok...Hızla tüketilen anlamsız yıllar…Yaşadığımız ortamda tuhaf bir ucuzluk ve anlaşılması güç bir emeksizlik kaplamış her yanı. Kolay yoldan, emek sarf etmeden, hazıra konmak ve sefa sürmek…Yani başkasının emeği üzerinden geçinmek. Aslına bakarsanız kolay elde edilenlerin, kolay kaybedileceği de aşikar. Dik durmayı bilmek gerek, çünkü birileri mutlaka seni itecek, itilirken mutlu olmak lazım, sendeki başarı orda ölçülecek.
2015 yılına yaklaştığımız şu günlerde yazmak istediklerim kadar suskunum! Neden mi? İnsanlığı koyduğun yerde bulamıyorsun!
Tüm değerler boynu bükük ve ne acıdır ki değerlere sahip çıkan, doğruyu eğriyi anlatan da çok az! Vicdanlar kör ,sağır, dilsiz ve kalpsiz olmuş, canlar yanıyor, kanlar akıyor…Ülke işgalleri, çatışmalar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, insanlar katlediliyor ve dünya hızla ölüyor... Çatışmayla geçen zamana yazık, çünkü geçen zaman geri gelmeyecek. 1 Ocak 2015 sabahı uyandığında bir önceki güne göre ne sende, ne de çevrende hiçbir değişiklik olmayacak, sen aynı sen, dünya aynı dünya olacak. Kusura bakmayın, makalelerimi takip eden okurlarım bilirler rol yapamıyorum, şu an süslü cümleler, klişe sözler ve hep aynı nakaratları formaliteden de olsa yazmak gelmiyor içimden. Yok efendim barış dolu bir yıl , yok efendim huzur dolu bir yıl dileyemiyorum, çünkü yazdıklarım askıda kalacak biliyorum! Çocuklar ölürken, insanlar savaşırken ve dünya buna seyirciyken hoş geldin 2015 diyemeyeceğim…Bağışlayın lütfen! Dünya’nın bir tarafı ortaçağı yaşarken, diğer taraf materyalizmin kıskacındayken ve cehalet diz boyu seyrederken, üstüne üstlük yalanlar, iftiralar, sahte ilişkiler, maskeli yüzler varken ne zor şey yaşamak! Zor bir süreç, yaşam sınavını başarıyla vermek için sabır , inanç ve çok çalışmak gerekiyor. Şükranla anacağımız yıllara hasretiz şu günlerde! Yaşanan güzel yıllarımız hayalde kalmasın, gerçek olsun! Siyah-beyaz bir dünya değil, renkli bir dünya temennisiyle, tüm insanlık adına, Allah aşkına insanları ağlatmayın, bırakın şu kısacık hayatta yüzler gülsün! İnsanların yüzünde tebessüm yoksa, neye yarar ki dünya sizin olsa da! Vicdanımın isyanını yazıyorum tüm dünya’ya ve mutlu yıllar diyemiyorum sizlere üzgünüm, herşey gün gibi ortadayken neyin mutluluğu, hangi yılın mutluluğu denilebilir ki adına? Varın adını siz koyun, cümlelerim yarım kalıyor.Tek diyeceğim şu ki; yeter ve dur diyelim akan kanlara, zalimlere ve insanı hiçe sayanlara!..Amaaan bu da klişe bir cümle, kim dinler ki bunu! Cümle bulamıyorum yazmaya devamını siz getirin lütfen….
Sorumluluk Notu: Evladım, işim, eğitimim ve kitap çalışmalarım nedeniyle makalelerime uzun süreli ara veriyorum, ancak 1-2 ay sonra işletmeler için önem taşıyan İK üzerine bir kitabım sizlerle olacak. Ara-ara bahsettiğim sürpriz kitabım ise daha sonra raflarda yerini alacak. Selamlar…