Seni Allah’a Emanet Ediyorum Canım Öğretmenim

Seni Allah’a Emanet Ediyorum Canım Öğretmenim
Ben çok iyi biliyorum ki eğitimin esas unsuru Sensin Öğretmenim. Eğitim Kurumlarında fiziki imkânlar, ders araç ve gereçleri, kaynak ve dokümanlar, daha iyi yaşanabilir daha güvenli alanlar da elbette çok önemlidir. Ama bunlar...

Ben çok iyi biliyorum ki eğitimin esas unsuru Sensin Öğretmenim. Eğitim Kurumlarında fiziki imkânlar, ders araç ve gereçleri, kaynak ve dokümanlar, daha iyi yaşanabilir daha güvenli alanlar da elbette çok önemlidir. Ama bunlar “eğitimin” asla olmazsa olmazlarından değildir. Eğitimde olmazsa olmaz sadece Sensin Öğretmenim…

Okullarda derslik sayısı az, sınıflardaki öğrenci sayıları çok olabilir. Çatı akar, sınıflar kokar, çocuklar soğuktan donabilirler. Öğrenciler teknolojiyle tanışmamış, henüz akıllı tahta, bilgisayar ve internet görmemiş olabilirler. Hatta kütüphaneleri ve okumak için hikâye kitapları ve romanları bile olmayabilir. Televizyonları, DVD’leri, videoları da olmaya bilir. Sen varsan bunlar çabuk hallolur Öğretmenim…

Sen sabırsın, Sen sevgisin, Sen adaletsin, Sen haksın, Sen umutsun, Sen ustasın, Sen yolsun, Sen bahçesin, Sen bahçıvansın, Sen hayatsın, Sen anasın, Sen babasın, Sen sevdasın, Sen cansın Öğretmenim. Bana öğrettiğin güzel örnekler bunlar, ilerde öğreteceğin, henüz bilemediğim ne kadar güzellik varsa Sen onların hepsisin, Sen “İnsanlığın iftihar tablosusun” Öğretmenim…

Her anın bizlere bir şeyler öğretmekle geçti Öğretmenim. Kâinatı, Sen anlattın ilkin. Yaradan’ı sen tanıttın bizlere. İslam’ı, imanı, dini, diyaneti Senden öğrendik Öğretmenim. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizi Sen anlattın, Veda Hutbesini ilk Sen okudun bizlere. Abdest almayı Sen, Namaz kılmayı Sen, oruç tutmayı Sen, zekât vermeyi Sen, garip gurabaya bakmayı, fakir fukaraya yardım etmeyi Sen, yetimlere sahip çıkmayı ilk Sen öğretin Öğretmenim.

Sınıf arkadaşlarımız arasında ayırım yapmamayı, hatalarımızı diğer arkadaşlarımızın yanında görmemezlikten gelip gerekli uyarıları yalnız kaldığımızda yapmayı, yalan söylememeyi, kavga yapmamayı, kusurlu davranışlarımızdan sonra özür dilemeyi, sorumluluklarımızı yerine getirmeyi, ödevlerimizi mutlaka yapmamız gerektiğini, paylaşmayı, farklı fikirlere saygı duymayı hep Sen öğrettin Öğretmenim. Hiç hak geçirmeyen adaletinle “Mükâfatı ve Mücazatı” Sen öğrettin Öğretmenim bizlere. Seni çok seviyorum Öğretmenim.

“Her öğrenci, öğretmene Allah'ın emanetidir, Öğretmen, vazifesini bu sorumluluk bilinciyle sürdürmelidir. O emaneti, bir sonraki öğretmenlere aldığı temizlikte, saflıkta devredememek, onun akıl ve yürek dağarcığına güzellikleri dolduramamak bir öğretmen için en büyük talihsizliktir” derdin. Bizimle arana daima belli bir mesafe koydun. Vakar ve ciddiyetine halel getirebilecek laubaliliklerden hep uzak durdun. Fakat bunu yaparken bizim incinmememiz için kılı kırk yararcasına bir hassasiyet ve incelik içinde bulundun. Her türlü dert ve sıkıntılarımız karşısında bir iyilik meleği gibi hemen yanı başımızda beliriverdin. Bize her zaman kol kanat gerdin. Bakışları buğulanmış, yüreğinin burukluğu yüzüne yansımış bir öğrenci gördüğünde her işini bırakıp onun başını okşadın ve sıkıntısını paylaştın. Bizlere öyle yakın öyle sıcak davrandın ki, bizler anne ve babamıza bile açamayacağımız dert ve sıkıntılarımızı çok rahatlıkla Sana açtık. Seni kendimize sırdaş ve dert ortağı yaptık.

Yeri geldiğinde elbette kızdın. Ama kızış sebebini ve verilecek olan cezanın niçin verileceğini bize anlatarak her seferinde haklılığını bize kabul ettirdin. Kızdın ama hiçbir zaman hakaret etmedin, sövmedin, dövmedin. Mükâfatlarında ve cezalarında hep adil oldun. Hiçbir zaman ayrım yapmadın.

Güzel giyinirdin, zarafet ve estetik yaşam biçimindi. Çok okurdun, konuşurken herkes hayran kalırdı. Sen konuşurken başka kimse konuşamazdı. Kızdığından değil, konuştuklarını kaçırmaktan korkardı insanlar. “Şu üç şeye çok önem verin; Sanat, Edebiyat, Spor” derdin. Atletik bir vücudun vardı. Öksürmezdin, aksırmazdın kolay kolay hasta olmazdın. Ders anlatırken ne çok örnek verirdin. Sözlerini şiirlerle, kıssalarla, vecizelerle daha da etkili hale getirirdin. Sanatı ve sanatçıları ne çok saygı duyardın. Seni seyretmek, dinlemek ne keyifliydi.

Sana karşı yapılan yanlışlıkları, kabalıkları ve haksızlıkları her zaman af ederdin. Hiç kin güttüğünü görmedik. Bize affetmenin büyüklük olduğunu yaşayarak Sen öğrettin Öğretmenim.

Bana kazandırdığın bunca değerler karşısında arayıp soramadığım için hakkını helal et Öğretmenim. Yanına gelemesem de, arayıp soramasam da bil ki dualarım seninle Öğretmenim. Ellerinden öpüyorum, Seni Allah’a emanet ediyorum Benim Canım Öğretmenim…