Kaybeden kim olur?
Biz Kahramanmaraşspor’u Kahramanmaraşlı bir iş adamı alacak umuduyla beklerken, Faturavizyon yönetiminden gelen açıklama her şeyi alt üst etti.
Yönetim, başarısızlıklarını geçmişten gelen borçlara bağlayarak, yoluna devam edeceğini açıkladı.
Yalnız bu açıklamada sadece eski borçlardan bahsediliyor. Yeni borçlar dillendirilmemiş ve akıbeti henüz belli değil.
Bu durum Kahramanmaraşspor’un gerçek mücadelesi olan yönetim sorununu yeniden gündeme getiriyor. Kahramanmaraş halkı bu maçı kimin kazandığından çok, kimin ne kaybedeceğini merak ediyor.
Bu merakı gidermek adına bu yazımda bazı şeyleri sizlerle paylaşacağım.
İlk olarak gelinen noktayı ele alalım.
Kahramanmaraşspor iki sezon şampiyonluk yaşamış ve PTT 1. Lig’den 2. Lig’e yeniden düşmüştür.
Önce bunun bize sağladığı kazanımlardan bahsedelim:
- Kahramanmaraş’ın adı iyi yada kötü, bir sezon boyunca TRT ekranlarından Türkiye’ye duyuruldu.
- 12 Şubat Stadyumu modernleştirildi ve PTT 1. Lig kriterlerine uygun hale getirildi.
Ben bunların dışında bir kazanım elde ettiğimizi düşünmüyorum. Kötü futbolumuzu ve çıktığımız her maçta yaşadığımız rezillikleri saymazsak.
Ya kaybettiklerimiz! bunları da elbette düşünenler vardır. Ben buradan bir kez daha dile getirmek istiyorum.
- İlk kaybettiğimiz şey ise 45 yıllık dev bir çınardır.
- Sonra bu kulübe gönül veren insanları kaybettik.
- Liglerde mücadele eden futbolculara teminat olarak gösterilen kulübün ismini kaybettik.
- Armasında bulunan aslanı, kırmızı-beyaz renkleri taşıyan formayı kaybettik.
Dahası Kahramanmaraşspor markasında bize ait olan ne varsa kaybettik.
Şimdi yeni bir süreç başladı. Asıl anlatmak istediğim de budur. Başta da söylediğim gibi: kulüp yönetimi kendini savunan bir açıklama yaptı.
Takımın eski borçlarından dem vurarak gelinen noktadan bu borçların sorumlu olduğu dile getiriliyor.
Bir sezonda üç ayrı takım nasıl kurulur, dört hoca nasıl değiştirilir, yanlış transfer nasıl yapılır, yanlış ekonomi politikası nasıl sergilenir bunlardan bahseden yok.
Evet kulübü borçlu bir şekilde devraldılar. Ancak kulübe bir bedel ödemediklerini ve borçları karşılığında bu kulübü devraldıklarını da unutmuşlar.
Bir iş adamı çıktı: “borçları karşılığında bize geri devredin” dedi. Açıklamada masum olan yönetim bu duruma, “olmaz üzerine para verin” cevabını verdi.
Kim haklı, kim haksız diye sormuyoruz. Biz sadece elimizden gidenlerin muhasebesini yapıyoruz.
Yaklaşık üç sezon dur elde edilen başarılardan bahsediyorsunuz. Bu üç sezon boyunca oynayan futbolculara olan borçlar, teknik yönetimlere olan borçlar, vergisi, sigortası ve daha birçok kişi ve kuruma olan borçlar neden dile getirilmiyor.
Eski borçlardan bahsederken onları da üzerine koymak gerekmiyor mu?
Yoksa sadece iğne ile mi idare ediyorsunuz. Bence bir de çuvaldızı deneyin!
Bu maçı kaybeden Kahramanmaraş olacak diye düşünüyorum.
Bugün Kahramanmaraşspor’un arkasında sadece taraftar vardır.
Bundan sonraki süreçte de onların nerede duracağını iyi bilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
“Kahramanmaraşlı gençlerle yola devam edeceğim” diyerek göz boyayan bu insanlar, PTT 1. Lig’de küme düşmesi garanti olan takımda “Kahramanmaraşlı gençler oynasın” dediğimizde neden binlerce yalanı birden söylüyorlardı.
Ama unuttukları bir nokta var! Bu şehrin insanı kendine yapılanı asla unutmaz.
Eğer süreç böyle devam ederse Kahramanmaraşspor daha da borçlanacak ve bu borçların tamamı bu şehrin üzerine kalacaktır.
Daha kötüsü yukarıda belirttiğim kayıplarımız daha da artacak.
Sonumuz Sakaryaspor gibi olacaktır.
Benim isteğim bundan sonraki süreçte hem şehrimizin varlıklı insanları, hem de yöneticilerimiz bir kez daha düşünsünler. Kendileri için küçük olan bu durum, bu şehre gönül veren, ulusal medyada bu şehrin adını duyduğunda heyecanlanan insanlar için çok şey ifade ediyor.
Ben bu duygu ve düşüncelerle herkese sporla dolu günler diyorum.