Kahramanmaraş’ta Yeni Türkiye Ve Kültür Paneli Yapıldı
Kısa adı AY-BİR olan İslam Ülkeleri Akademisyen yazarları Birliği ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenledikleri Yeni Türkiye Konferansları –II kapsamında ‘Yeni Türkiye ve Kültür Konulu panel yapıldı.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panel saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Panele gelen kutlama telgraflarının okunmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi.
Açılış konuşmalarında ilk olarak kürsüye gelen AY-BİR Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı İslam Ülkeleri Akademi Yazarları Birliği’nin gayesine ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Yeni Türkiye Mefkuresinin öne çıkarılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Balcı: “Yeni Türkiye Mefkuresinin siyasi olarak öne çıkarılması şüphesiz önemlidir. Bu büyük ülkünün içinin ilim ve fikir adamları tarafından doldurulması gerekir. Bu kapsamda başlattığımız konferansların ikincisinin konusu ‘Yeni Türkiye ve Kültür’dür.
Kültür meselesinin gündeme aldığımızda bu konunun konuşulacağı mekan olarak hemen aklımıza şiri ve kültür başkentimiz Kahramanmaraş geldi.
Bu topraklar asrımızın büyük şair, edebiyatçı ve fikir adamları olan Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Akif İnan, Necip Fazıl Kısakürek, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören ve Abdurrahim Karakoç gibi çok büyük kültür değerlerimizi yetiştirmiştir.
Bugün bu güzel şehirde çok değerli konuşmacılarla ‘Yeni Türkiye’nin kültür meselesini konuşacağız” diye konuştu.
Açılış konuşmalarında ikinci olarak kürsüye gelen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, medeniyetin bütün ulusların ortak malı olduğunu söyledi.
Başkan Erkoç yaptığı konuşmada: “İstiklalin şehri, kurtuluş savaşının sembollerinden Sütçü İmam’ın şehrine hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada düzenlenmekte olan ve düzenlenmesinde katkıları olan herkese teşekkürü borç biliyorum. Medeniyet bütün ulusların ortak kanıtıdır, bütün uluslar medeniyet seviyesine ulaşmakta en büyük katkı olan kültüre muhtaçtır.
Medeniyetleri farklı milletler birlikte üretmişler, kendi renklerini bağlı oldukları medeniyete yansıtmışlar, medeniyetlerinin zenginliğine katkıda bulunmuşlardır. Bu sebeple günümüzde ulaşılan bilim ve medeniyet seviyesinde her milletin az veya çok payı bulunmaktadır. Ancak bu evrensel özelliğe sahip medeniyetlerin, her millete görünümü farklılık gösterir ki, bu da kültürdür. Tarihi süreç içinde Mısırlı, Yunanlı, Çinli,Hindu, İranlı, Arap ve Türk bilginler yaptıkları katkılarla bilimi ve medeniyeti yüceltmişlerdir. Ancak Ortaçağ'da Türk-İslam bilginleri bilimsel gelişmelere daha fazla öncülük etmişlerdir.
Peygamber Efendimiz Yesib'e hicret ettiğinde, burasının adı “şehir” anlamına gelen Medine'ye dönüştürülmüştü. Bu dönüşüm sadece isimde kalan bir değişiklik değildi. İslam güneşinin doğmasıyla, kendine has kültürü, kurumları, bilim,sanat ve mimari eserleri, sosyal hayatı, düşünce yapısı ile dünya tarihinin yaklaşık on iki asrına damgasını vurmuş bir dönüşümdü.
Dünyanın bugünkü medeniyet seviyesine ulaşmasında, Türk ve Müslüman bilim adamlarının çok büyük katkılarda bulunduğunu gururla söylemek isterim.Biruni'den, Bediuzzaman Cezeri'ye, Farabi'den, Gazali'ye, Harazmi'den, İbn-i Fırnas'a Cabir Bin Hayyam'dan İbn-i Sİna'ya kadar birçok isim dünya bilimine şekil verdi, yön verdi.
Yeni Türkiye hayali artık adım adım gerçeğe dönüşüyor, ekonomiden demokratikleşmeye kadar birçok değişim yaşandı. Eski Türkiye yıkıldı, Yeni Türkiye’nin inşası başladı. Türkiye’yi daha güçlü, daha müreffeh, daha itibarlı bir ülke haline getirecek, ülkemizin her bir ferdinin, her bir vatandaşının gurur duyacağı ileri bir seviyeye taşıyacak bütün adımlar atılıyor. Türkiye’yi çok güzel günler bekliyor.
"Yeni Türkiye'nin" nihai hedefi; bu toprakların sahip olduğu kadim mirası yeniden canlandırmak, yeni bir medeniyet ihyasını gerçekleştirmektir. Ait olduğumuz medeniyet, inandığımız ahlaki ilkeler, nesilden nesile aktardığımız insani değerler, zorda kalanın yanında olmayı bir mukaddes görev olarak omuzlarımıza yüklüyor. "Yeni Türkiye" o eski ihtişamlı günlerde olduğu gibi her dara düşenin sığınağı olmaktan gurur duyan bir ülke. Yaraları saran, acıları dindirmeye, çaresizlere çare olmaya çalışan bir Türkiye.
Türkiye böyle zor bir zamanda, zor bir coğrafyada, o eski büyüklüğüne adım adım geri dönüyor.O eski ihtişamına yeniden kavuşuyor.Cemil Meriç'in "Gördüğü her ışığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallılar" dediği, "Yeni Türkiye’yi" eski Türkiye'ye döndürmek isteyenler kesinlikle bozguna uğrayacak ve tarihin çöplüğüne atılacaklar. Halkın rızasını alıp, Hakk'ın rızasına talip olan "Yeni Türkiye'nin" mimarları ise, Türkiye siyasi tarihinde hayır ve duayla anılacaklar.
Büyükşehir Belediyesi olarak hedefimiz Kahramanlık gibi büyük bir unvana sahip olan kentimize unvanına yakışır hizmetler yapmak, Kahramanmaraş’ı planlama, imar, ve altyapı sorunlarını çözmüş, tarihi ve kültürel mirasını büyük ölçüde ayağa kaldırmış, dünya standartlarını yakalamış, müreffeh bir kent haline getirmektir.
Şehrimizde yaşayan bütün renkleri kucaklayan, ihtiyaçlarını giderebilen, partizanlık yapmayan, adil, güvenilir, emanete ehil olan ve ihanet etmeyen, fakiri ve yoksulu düşünen, görüp gözeten, gurur ve kibirden uzak, onların emniyetinden sorumluluk hisseden bir anlayışla bize duyulan güveni boşa çıkarmadan, söz verdiğimiz yatırımları bir bir hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer ise yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş’ın birçok medeniyetlere ev sahipliği yapan bir kent olmasından öte hala bünyesinde medeniyetlerin izlerini taşıdığını ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise yaptığı konuşmasında, böylesine anlamlı bir panelin Kahramanmaraş’ta yapılmasının kendileri için gurur verici olduğuna işaret ederek: “Yeni Türkiye ve kültür konusunu irdelerken bizim burada bahsettiğimiz şey, var oluşumuz ve varoluşumuzun temellerini iyi bir zemin üzerine oturtmaktır. Kültür ve Medeniyet bakımından gelişmiş ülkeler ne kadar sıkıntı yaşasalar da tekrar ayağa kalkması uzun sürmez. Ekonomik anlamda çökseler de, askeri anlamda ya da savaşlarda yenilseler de tekrar ayağa kalkarak kendilerini toparlarlar. Çağatay devletine baktığımızda Alişir Nevai gibi bir mütefekkir Çağatay Türkçesi ile yazdığı metinlerini günümüzde Çağatay Türkçesi ile okumaktayız. Bu Çağatay devletinin siyasi anlamda güçlü olmamasına karşılık kültürel anlamda önemli bir yeri olduğunu bizlere hatırlatır. İşte bugün Kahramanmaraş’tayız bu şehrin sokaklarında Erdem Beyazıt’ın Abdurrahim Karakoç’un Mahzuni Şerif’in aşklarını ve davalarını anlattıkları yaşadıkları bir şehrin sokaklarıdır. O sebeple Türkiye’nin kültürünü konuşacaksak Şairler Başkentinde yapılması önemli bir konudur. Dünyanın bir ucunda üretilen bir şarkı kısa bir sürede tüm dünyada söylenebilmektedir. Böyle bir dönemde eski politikalar yerini kaybetmiş ve geleceğe daha parlak bakan ve gelişimlere ayak uyduran bir düzen gelmiştir. Nitekim milli kültürün içine kapalı bir sistemde yaşatılması mümkün değildir. Kültürü ayakta tutacak şey toplumdur. Şairlere, yazarlara, sanatçılara sahip çıkan toplum gelişmekte iken sahip çıkmayan toplumlar kaybetmektedir. Kültür ve sanatın birilerinin tek elinde tuttuğu bir Türkiye değil tüm vatandaşların eşit bir biçimde sesini duyurması için bizde elimizden geleni yapıp özgür bir şekilde dile getirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Biz yeryüzünün her yerinde şehitliklerimizin bulunduğu Asya’dan Afrika’ya, Afrika’dan dünyanın her yanına değerlerimizi hatırlayarak uzun yıllar yaşanan hayal kırıklarının umutla bağlanabileceği dün hayal olan bugün nasıl gerçek olabileceği konusuna el atıyoruz. Dün stratejik konulara merak eden devlet yerine bugün stratejik konularda neler yapacağı merak edilen devlet konumuna geldik. Artık Şampiyonlar Liginde oynayan bir devlet konumuna geldik. Bölgemiz ve dünyamız için korunması gereken bir değer olan Kültürümüze sahip çıkmak birey ve devlet olarak en asli konudur bu toplantıların temel amacı da budur” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Kültür ve Turizm bakanı Ömer Çelik’e fidan dikme belgesi hediye etti.
Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından panele geçilmek üzere ara verildi.
Panelde Prof. Dr. Haluk Dursun başkanlığında Yeni Türkiye ve Kültür konusunda panelistler Prof. Dr. Edibe Sözen, Prof. Dr. Turan Karataş, D. Mehmet Doğan ve Hayati İnanç görüşleri dile getirdiler.