Kahramanmaraş‘a 9,7 milyar liralık yatırım
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kahramanmaraş'a 12 yılda 9,7 milyar lira yatırımın yapıldığını söyledi.
Kahramanmaraş'ta sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelen Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, sıkıntılar yaşandığını, 56 bin Suriyelinin Kahramanmaraş'ta bulunduğunu belirtti.
Kahramanmaraşlıların Suriyelileri gönülleriyle kabul ettiğini dile getiren Davutoğlu, "Çünkü Halep'te Kahramanmaraş bağımsızlık için ayağa kalktığında Halep'teki Müslümanlar da Türkmenler de Araplar da Kürtler de Kahramanmaraş için dua ettiler. Aslında onlar da ayağa kalktı ama maalesef bağımsız olamadılar. Halep'in kaderi Kahramanmaraş'tan koparılamaz" diye konuştu.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Keşke 4-5 sene öncesine kadar bizim yaptığımız gibi Halep ile Kahramanmaraş, Antep'le Halep Şam, Hatay'la Lazkiye barışçıl yollarla bütünleşebilmiş olsaydı. Ama buna izin vermediler. Çünkü gördüler ki bunun bütünleşmesi demek hep birlikte bu bölgenin, Ortadoğu'nun ayağa kalkması demek. Biz bu konuda hem stratejik vizyonumuzun gereği olarak, bu toprakların barışçıl yollarla birbirleriyle bütünleşmesi için çabamızı sürdüreceğiz hem de bir zalim eğer kendi halkı da dahil olmak üzere insanları katlediyorsa bu zulme karşı tavır alacağız. Hele bugünlerde bunu tekrar tekrar zikrediyorum."
Maraş‘a 9,7 milyar liralık yatırım
Dünün muharrem olduğunu, hicri yılbaşı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Ensarla muhacirin insanlık tarihine gerçek anlamda efsanevi bir ders verdiği hicretin yıl dönümünde biz nasıl muhacirlere kapımızı kapatabiliriz" dedi.
Kahramanmaraş'ın kapısını, gönlünü tarih boyu kardeş olduğu Haleplilere kapatamayacağını söyleyen Davutoğlu, "Tarihi bilmeyenler, Kılıçdaroğlu gibi, 'Bir buçuk milyon Suriyeli almak Türk'e ihanettir' diyebilir. Bizim gibi tarihi bilenler, şunu der: Biz kapımızı da gönlümüzü de mazlumlara kapatmayız. Biz ensar olmak gerekirse ensar olmanın hakkını veririz. Hakkını veren bütün Kahramanmaraşlılara, Gazianteplilere, Hataylılara, Osmaniyelilere, Urfalılara buradan tekrar tekrar selam ediyorum, Allah razı olsun, Allah onları bereketlendirsin" diye konuştu.
"Sünnisiyle Alevisiyle Ehli Beyt'in yolcularıyız"
Türkiye'nin kapılarını kendisine gelen yetimlere kapatması halinde Türkiye olamayacağını dile getiren Davutoğlu, bunun hesabının ahirette sorulacağını belirtti.
Davutoğlu, "Oturdukları yerden hükmetmek kolay. Bizim yerimizde olsunlar, bizim bilincimizle düşünsünler işte o zaman görecekler ki bu mazlumlara kapımızı kapatamayız" ifadesini kullandı.
Hz. Hüseyinin Kerbela'da insanlık vicdanı adına duruşunu bilenlerin zalime boyun eğmeyeceğini, sessiz kalmayacağını, destek vermeyeceğini, modern yezitlerin karşısında susmayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Biz Hüseyin'in yolunun yolcularıyız. Sünnisiyle Alevisiyle Ehli Beyt'in yolcularıyız" dedi.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu bilince sahip olmayan çevrelerin, 'Biraz realist olsanıza, biraz gerçekçi davransanıza, alemin davası size mi düştü, niye güçlüye karşı bu kadar sesinizi yükseltiyorsunuz. Davos'ta sesinizi yükseltiyorsunuz, Gazze'de herkes susarken siz susmuyorsunuz, biz sadece kendi refahımıza bakalım, çıkarımıza bakalım' dediler. Emin olun ki bunun içinde ana muhalefet partisi de var, diğer partiler de var. Emin olun eğer bunlar Kerbela'ya doğru yürüyen Hz. Hüseyin'i görselerdi, ona da şunu derlerdi: 'O kadar güçlü ordu karşısında niye yürüyorsun ya Hüseyin, şehrine dönsene sessiz kalsana tam da bu dönem sessiz kalma dönemidir. Bırak zalimler zulmetmeye devam etsin, nedir senin görevin' derlerdi. Muharrem ayında zikrediyorum, Allah şahittir ve Hz. Hüseyin'in huzuruna inşallah bir gün varacağımızı düşünerek zikrediyorum. Ona o gün o telkini yaşasaydı yapacak olanlara diye sesleniyorum. Nasıl Hz. Hüseyin inandığı yoldan dönmemişse ve sonunda ne olacağını bile bile insanlığa ders olmak adına o yolda yürümüşse biz de bundan sonra mazlumların yanında olan yürüyüşümüze devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin. Şundan da eminiz, bu aynı zamanda, realist bir politikadır. Kısa dönemde küçük hesap yapanlar kazanmış gibi görünürler ama uzun dönemde insanlık vicdanıylabütünleşenler kazanırlar ancak."
Türkiye'nin Cezayir'in bağımsızlığı esnasında çekimser kaldığını anımsatan Davutoğlu, yaklaşık 30 yıl sonra bir Türk başbakanının Cazayir'den özür dilemek zorunda kaldığını ifade etti. Davutoğlu, "Biz, bir daha gelecek nesillere özür dilenecek bir miras bırakmayacağız. Hiçbir Türk başbakanı bizim yaptıklarımız dolayısıyla gelecek nesillerden özür dilemeyecek. Belki zorluklar çekeceğiz, belki kısa dönemde acımasızca eleştirileceğiz, belki kısa dönemde akılları yetmeyenler Türkiye için 'risk üretiyor' diyecekler, belki bize 'hayalperest' diyecekler ama bize 'zalim, zalimlere destek verdi, mazlumların ıstırabı karşısında sesiz kaldı' diyemeyecekler. İşte aramızdaki fark bu" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin yükselişinin durdurulamayacağına dikkati çeken Davutoğlu, dünyada ekonomik gelişmenin eksilerde olduğunu söyledi. Ülkelerin gelişmediğini ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin yüzde 3,5 büyüdüğünü belirtti.
Türkiye'nin geliştikçe şehirlerinin de büyüyeceğini söyleyen Davutoğlu, kentlerin kendilerine yeni bir misyon tanımlaması ve bunu ülke vizyonuyla bütünleştirmesi gerektiğini vurguladı.
"Gaziantep'i, Hatay'ı, Adana'yı hepsini bütünleştirmeliyiz"
Dışişleri Bakanı iken dörtlü işbirliği projesinin teorik çerçevesini çizdiğini, her ülkeyle, Ürdün, Suriye, Lübnan ile konuştuğunu hatırlatan Davutoğlu, bunun, bu coğrafyanın hepsini ayağa kaldıracak bir proje olduğunu ifade etti.
Davutoğlu, Arap baharı başladığında bu projenin dışişleri bakanı toplantısını yaptıklarını, liderler düzeyine çıkarmayı planladıklarını ama Beşşar Esed'in kendileriyle, demokrasiyle, halkıyla bütünleşerek yol yürümek yerine kendi halkıyla savaşmayı tercih ettiğini belirtti.
Kahramanmaraş'ı da içine alan vizyonun hayata geçmiş olması halinde Maraş'ın İç Anadolu ve Karadeniz'e kadar Kızılırmak Havzası üzerinden açılan kapısı olacağına işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Maraş'ın özellikle tekstil alanındaki o merkezi konumu güney şehirleriyle buluşacaktı. Benim zihnimdeki ideal o eski Halep-Konya merkezi hat içindeki o bütünleşmeyi temin edecek İpek Yolu'nun canlanmasıydı. İzin vermediler. Önce Beşşar Esed zulmüyle izin vermedi, sonra da Beşşar Esed'i durduramayan, durdurmak istemeyen uluslararası toplum izin vermedi. Maalesef sınırlarımızdan bu sefer büyük göçler almaya başladık. Ama hiçbir zaman vizyonumuzu kaybetmeyelim. Bu dönemler geçicidir, bir gün onlar istese de istemeseler de Sykes Picot'un böldüğü bu sınırlar bütünleşecek ve Kahramanmaraş, Halep'le Beyrut'la ta Şam'a, Humus'a kadar, biraz önce tarihi bilenler onu bilirler, Türkmen boyları Humus'tan ta Suriye içlerine kadar gider gelirlerdi ve buralarda harmanlandı. Humus'a yerleştirilen Türkmen boylarının yerleşme gerekçeleri, Haçlı Seferleri'ne karşı direnç noktası olsundu. Ta o zamandan beri bu coğrafyanın kaderi bir, Kürt, Arap, Türkmen, Türk hepsinin kaderi bir. Şimdi biz geçici bir krizin etkisi altından Kahramanmaraş'ı ve bütün bu bölgeyi çıkarmalıyız. Gaziantep'i, Hatay'ı, Adana'yı hepsini bütünleştirmeliyiz."
"Nefesinizi, desteğinizi bizden esirgemeyin"
Başbakan Davutoğlu, Akdeniz kuşağının üç önemli aktiviteyi barındırdığını, bunun Antalya'da turizm, Mersin'de ticaret, Adana'da Ceyhan ile enerji hattı olduğunu belirterek "Önümüzdeki dönemde Akdeniz'in en önemli ekonomik aktivite merkezleri buralar olacak" diye konuştu.
Kahramanmaraş'ın kendini buraya hazırlaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, Denizli, Aydın'dan başlayıp Konya, Niğde, Kahramanmaraş, Kayseri hattında ise önemli tarım ve ticaret havzasının doğduğunu söyledi. Gelecek perspektiflerinde bu havzaları birbirleriyle bütünleştirmenin yer aldığını anlatan Başbakan Davutoğlu, bununla ilgili ulaşım konusunda yapılacak yatırımlara ilişkin bilgi verdi.
Kahramanmaraş'a 12 yılda 9,7 milyar lira yatırımın yapıldığını ifade eden Davutoğlu, kente özellikle ulaşım alanında yapılması planlanan yatırımları da anlattı.
Kahramanmaraş'ın destan yazdığını ve bunun şehre yansıtılması gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bunun en önemli noktalarının abideleştirilmesi gerektiğini belirtti.
"Kahramanmaraş üzerinden Türkiye'yi ve insanımızın özgürlük aşkını anlatan bir şehir kuralım" diyen Davutoğlu, kentin özgürlük, bağımsızlık aşkının sembolize olduğu bir şehir haline gelmesi gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraşlıları konuşmasının sonunda tekrar selamlayan Davutoğlu, "Kahramanmaraş'ın istiklal harbimizde nasıl bir nefes olduğunu bilen birisi olarak yeni Türkiye'nin inşasında da Kahramanmaraş'ın nefesine ihtiyacımız var, nefesinizi, desteğinizi bizden esirgemeyin. İnşallah o nefesle her beraber 2023'e doğru yürürken istiklali tahkim edilmiş, iktisadı, ekonomisi güçlendirilmiş, kendi savunma sanayisiyle bütün dünyada özgürlüğünü, bağımsızlığını garanti altına almış bir Türkiye'nin en merkez, en önemli şehirlerinden biri de Kahramanmaraş olacaktır" ifadelerini kullandı.
Toplantıya, Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Toplantıda, Başbakan Davutoğlu’na, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri hediye takdim etti.