ibrahim Güneş, Usta Olmayan İşletme Açmasın
Adana Kebabı, Adana’da yenir. Çünkü usulüne göre pişen gerçek Adana kebabı, dillere destan eşsiz lezzetiyle ilk kez yiyenleri bile kendine bağımlı kılar.
Bu lezzetin sırrı ise yöreye özgü taptaze malzemeler ve dünden bugüne taşınan geleneksel yöntemlerdir. Fakat en önemlisi pişirenin ustalığı ve kebabı tadarken Adana’yı solumanın verdiği keyiftir.
Usta yetişmiyor
Ancak yılların kebap ustası, İbrahim Güneş’e göre günümüzde eskisi gibi iyi ustalarının fazla yetişmemesi gerçek Adana kebabının geleceğini riske sokuyor. Güneş Plus Restaurant sahibi İbrahim Güneş, “Son zamanlarda maalesef, ustalar, çıraklar, komiler yetişmiyor. Nasıl günümüzde terzilerin yerini konfeksiyonlar aldıysa, kebap da, bu meslekler gibi fabrikasyonlaştı. Bunun en bilindik sebebi Adana Kebabı’na getirilen tescildir” dedi.
Bu iş yazıp çizmeyle olmaz
Adana Kebabı’na getirilen tescilin dezavantajlarının çok fazla olduğunu belirten İbrahim Güneş, tabelayı duvarına asan herkesin bu işi yaptığını, ancak; ustalığın tescille değil göz kararıyla ortaya çıktığını kaydetti. Güneş , “Bu iş yazıp çizmeyle olmaz. Kullanılan malzeme standart değil ki kebap standart olsun. Bu yüzden benim gözümde tescil, tamamen rant için yapılan bir uygulamadır” diye konuştu.
Usta olmayan işletme açmasın
Ustalık belgesi olmayanların işletme açmasına izin verilmemesi gerektiğini belirten İbrahim Güneş, sözlerini; “Örneğin kişi konfeksiyon mağazasını kapatıp, restoran açıyor. Bir süre sonrada yapamayıp kapatıyor. Böylece yanındaki işletmeye de zarar vermiş oluyor. Bu uygulamalara çeki düzen verilmeli. Gerçekten o bölgede ihtiyaç varsa izin verilmeli. Nasıl bir eczacı diploması olmadan yer açamıyorsa, bu işte de bütün gerekenler hakkıyla yapılmalı” diye sürdürdü.
Dünya liderlerini biz ağırlıyoruz
Bu işin dünyadaki en güzel mesleklerden biri olduğunu söyleyen İbrahim Güneş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz turizmciyiz ve herkese hizmet ediyoruz. Bugün dünya liderlerini, hayat kurtaran profesörleri bizler ağırlıyoruz. Biz herkese hizmet ediyoruz. Bu işe daha çok sahip çıkılması gerekiyorken maalesef artık orijinalliğini yitiriyor. Belki de insanlar bundan 50-100 sene sonra Adana kebabının bugünkü lezzetini bulamayacaklar. Şahsen ben bu duruma çok üzülüyorum. Gönül ister ki Adana kebabı bütün dünyaya gerçek lezzetiyle tanıtılsın ve bu lezzet yok olmasın. Bunun içinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bizleri desteklemesi gerekiyor. Bu meslek benim gözümde çok kutsal.“