Bu Taraftar Başarı İster, Şampiyonluk Bekler
Sezon başında cefakar ve vefakar olan taraftarımız, şimdi ahlaksız ve terbiyesiz oldu. Teknik direktör çıkıp: “maç kazanmak istiyoruz taraftar bizi değil rakip takımı destekliyor. Biz taraftarın ne istediğini anlayamadık” diyor.
Ben hocamıza anlatayım taraftarın ne istediğini!
-Kahramanmaraşspor taraftarı 2011-2012, 2012-2013 sezonunda olduğu gibi üst üste şampiyonluk yaşamak ister.
-Takımını desteklemek onun başarılarıyla gurur duymak ister.
- Formasını çıkarıp sahaya atan futbolcu değil, formasını hakkıyla terleten ve kendisine hediye eden futbolcu ister.
- Sezonun son maçlarında üstün mücadele sergileyen takım değil, sezon başında aynı mücadeleyi sergileyen takım ister.
- Yalan dolanla kendini oyalayan bir yönetim değil, dik durup başarı için varını yoğunu ortaya koyan bir yönetim ister.
- Maç bitimi kendisine küfür edip hakaret eden futbolcular değil, kaybettiği maçın ardından sahanın ortasına yığılıp ağlayan futbolcu ister.
- Kendi takımında kendi memleketinin çocuğunu oynarken görmek ister.
- Ağladığında ağlayan, güldüğünde gülen bir Kahramanmaraşspor ister.
- Belirlenen hedefe ulaşılamadığında onuru ve şerefiyle çekip giden insanlar ister.
- Anlık başarı değil, kalıcı başarılar ister.
- Tarihinde elde ettiği en önemli başarıyı rekorlarla sürdürmek ister.
- Ağlamak değil gülmek ister.
Sevgili hocam…
Ben taraftarın isteklerini anlattım size. Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Bu taraftar senin de o takımdan gitmeni ister hocam.
Şimdi otur ve düşün. Taraftar ne istiyor artık çok iyi biliyorsun.
Bir sezon boyunca bu taraftarı hem yönetim hem de sizler oyaladığınız.
Bu hafta belki yüzümüz güler diyerek 35 hafta boyunca hayallerle bekleyen bu taraftar 46 yıldır bu takımın yanında ve olmaya da devam edecek.
Belki yarın siz olmayacaksınız, ancak bu taraftar bu takım var olduğu sürece burada olacaktır.
Futbolcu kardeşlerimize de buradan birkaç kelam etmek istiyorum.
Eleştirdiğiniz ve yerden yere vurduğunuz bu taraftar, kulüp binası önünde toplanarak cep telefonlarını ve montlarını satarak size maddi destek sağlamak isteyen taraftar değil mi?
Doğum gününüzde sizlere sürpriz yaparak, hayatınızın en özel anlarını sizinle paylaşan taraftar değil mi?
Her birinizin tek tek fotoğrafını yaptırıp, dernek binalarına asan taraftar değil mi?
Bırakın maçları, her antrenmanda sizlerin yanında olan, sizlere tatlılar getirerek motive etmeye çalışan taraftar değil mi?
Üzüldüğünüzde üzülen, sevindiğinizde sevinen taraftarın sizden tek beklentisi başarıdır.
Kazandığınız paralardan pay istemezler, siz doksan dakika mücadele edersiniz, onlar sizin için ömürlük mücadele ederler.
Deplasmana gitmek için kapı kapı dolaşıp destek aradıklarını, sizleri gurbette yalnız bırakmamak için bin takla attıklarını ne çabuk unuttunuz.
Şanlıurfa, Gaziantep, Adana Demir, Adanaspor ve Mersin maçlarını ne çabuk unuttunuz. Siz polis korumasında soyunma odanıza giderken, onlar tribünde küfürler, yabancı maddeler yiyerek takımımızın canı sağ olsun dediklerini ne çabuk unuttunuz.
Şimdi şapkanızı önünüze koyun ve düşünün. Bu taraftar olmazsa sizde bir hiçsiniz.
Birilerinin çıkarları için onların ekmeğine yağ sürmeyi bırakın ve sizin de söylediğiniz gibi onurunuzla ve şerefinizle mücadele edin.
Eğer Balıkesirspor maçında bir art niyet olmasaydı sizin onurlu davranışınızı bu teknik yönetim ve yönetim onurlu bir şekilde kabul ederdi ve size izin verir bu memleketin çocuklarının Balıkesirspor maçında oynamasına izin verirdi.
Son olarak da bir konuya daha değinmek istiyorum. Sayın Orhan Şerit hocam basından gerekli ilgi ve alakayı göremedik diyor. Bu takımın şampiyonluklarındaki en büyük pay basın mensupları ve taraftarındır. Sezon başından bu yana yazdığımız ve çizdiğimiz her konuda yönetimden ve onların yalakalarından hakaretler işiten basın mensupları bu takım için bu sezonda üzerine düşen her şeyi yaptı.
Yöneticilerin bir yerlerde sefa sürerken Kahramanmaraşlı taraftarlar ve basın mensupları burada cefa çekmek zorunda değil. Siz önce yöneticilerinize takıma sahip çıkın çağrısı yapın.
Bu memlekette vicdanlı adamlar var ki sezonun ikinci yarısı tüm deplasman masraflarını karşıladılar.
Daha fazla yazmak ve gerçekleri anlatmak isterdim. Ancak biliyorum ki bu yazdıklarım da birileri tarafından olumsuz şekilde eleştirilecek ve hakaretler işiteceğiz.
Ancak şunu iyi biliyorum ki bir babayiğit çıkacak ve bu memleketin bu çilesine son verecektir.
O gün geldiğinde konuşacağımız ve yazıya dökeceğimiz çok şey olacaktır.
Ben bu duygu ve düşüncelerle herkese sporla dolu günler dilerim…