Bir Milleti Yok Edeceksen Önce Dilini Yok Et
GÂVURCA İSTİLASI!
Ünlü Çinli Filozof Konfüçyüs’ün önemli sözlerinden biri de, “Bir Milleti Yok Edeceksen Önce Dilini yok et” tir. Günümüz Türkiye’sinde kendi öz dilinden uzaklaşan millet olarak geldiğimiz durumun ne yazık ki farkında bile değiliz. Dünyanın en köklü ve önemli dilleri arasında yer alan Türkçemiz; kimi cahillikten, kimi özentiden, kimi ihanetten, kimi aldırmazlıktan ve kimi de umursamazlıktan içler acısı hale geldi. Ülke genelinde olduğu gibi Elbistan’da da özellikle kendine ünlü marka özentisi vermeye çalışanlar, birçoğu İngilizce, birçoğu da anlaşılmaz ifadelerle iş yerlerinin tabelalarına ihanet anlamı taşıyan isimlerle Türkçe katliamına destek çıkıyorlar. “Gavurca İstilası” adımı verdiğim yazımda Türkçeye ihanetin yansımasını ele aldım.
Dil; Bir milletin aynasıdır. Dil; Bir milletin varlığının adıdır. Dil, Bir milletin namusudur. Dil; Bir milletin var olma sebebidir. Dil; Bir milletin sembolüdür. Ve yok edilmeye çalışılan bir dil; Bir milleti yok etmek için kullanılan en sinsi ve en etkin silahtır.
Hal böyle iken Türk milletinin yegâne sembolü olan Türkçemiz ne hale geldi. Bunu dile getirmek, şapkamızı artık önümüze değil gözümüze sokmak gerekmektedir. Çinli Filozof Konfüçyüs, yüz yıllar önce tespitte bulunarak, dilin önemine değinmiş ve bir milleti yok etmek için dilinin yok edilmesinin yeterli olduğunu vurgulamıştır.
Ülke genelinde başlayan zavallı yabancı kelime hayranlığına biraz soytarılık, biraz şarlatanlık, biraz ihanet, biraz cahillik, biraz da umursamazlık katarsanız var olma sebeplerimizden olan güzel Türkçemiz böyle kor ateşten küle dönmeye başlar.
Elbistan Gündem Haber olarak sadece olmuşu, bitmişi, konuşmuşu, gelmişi, geçmişi haber diye sunmanın dışında Türk’ün var olma sebebinin yok edilmesine vesile olabilecek bir olayı gündeme köşe yazımla taşımak istedim, . Lehçelerimiz vardır, ağızlarımız vardır, mahalli şivelerimiz vardır ve hepsi de Türkçenin genişliğinden ve güzelliğindendir.
Ancak günümüzde kazanç elde etmek, şirin görünmek, müşteriyi cezp etmek, marka diye yutturmak adına işyerlerinin üzerlerine ihanet damgası gibi bırakılan yabancı kökenli kelimeler Türkçe katliamının resmidir. Devleti yönetenler, illeri ilçeleri yönetenler, idareyi ellerinde tutanlar, ülkeye sahip çıkanlar neden bu aymazlığa dur demezler. Türkçemiz ne yazık ki elden gitti gidiyor. Bir yetkili, etkili, makam sahibi çıkıp ta bu ihanete dur diyemiyor. Gerçi Vatanın bütünlüğünün tartışılmaya açıldığı şu günlerde “Birkaç kelimenin ne önemi var?” diyenler olacaktır.
Ancak dün birkaç kelimeyle başlaya “Gavurca İstilası” ahtapot misali her yerimizi kapladı. Alışverişe çıktığımızda; Mvgkmfoerı0yı, Övşispdopfgıjk, İaınu8, Kfgpeıutrıugj, Amanınşşşçç, Sicerimşki, Ovarımç, Etittiret, Cıtdışkoki, Şıçratışkaki, Bendekisenininşki, Haybenseninkininşki (Ünlü markalar kafadan sallanmıştır. Gerçi fark etmez diğerleri de anlaşılmıyor” isimli markalardan alışveriş yaparken, yüreklerinizin “CIZ” etmesi gerekmez mi? Zorunlu hallerde üretimi, icadı, buluşu, harika bilim çalışması gereği dilimize giren kelimelerin dışında bir milletin yok edilişine sebep olacak isimleri nasıl kendimize yakıştırırız.
Şöyle bir çıkın Ahmet Karacabey Caddesine, Malatya Caddesine, Dulkadiroğlu Caddesine, Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanına, böyle soytarılığa imza atmış çoooooook mekân göreceksiniz. En başta dile getirdiğimiz gibi Dünyanın en köklü ve önemli dilleri arasında yer alan Türkçemiz; kimi cahillikten, kimi özentiden, kimi ihanetten, kimi aldırmazlıktan ve kimi de umursamazlıktan içler acısı hale geldi. Ülke genelinde olduğu gibi Elbistan’da özellikle kendine ünlü marka özentisi vermeye çalışanlar, birçoğu İngilizce, birçoğu da anlaşılmaz ifadelerle iş yerlerinin tabelalarına ihanet anlamı taşıyan isimlerle Türkçe katliamına destek çıkılıyor. “Gavurca İstilası” adımı verdiğimi köşe yazımda, Türkiye ve Türkçe sevdalısı biri olarak Türkçeye ihanetin yansımasını sizlere aktarmaya çalıştım.
“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” derken bu anmalı sözlerin içine lütfen “Gavurca İstilası”nı da ekleyin. Vatanın bölünmez bütünlüğüne savunanlar veya savunduğunu sananlar bunu göz ardı etmesin. Yoksa yok edilen bir dille Dünyada kendilerini milletsiz, cibilliyetsiz, ecdatsız bir yerde bulabilirler. EYVALLAH!..
Not: Siyasetin yelpazesinden, yerel basından, yazarlarından ve akil adamlarından da böyle bir karşı duruş beklerdik(!) ama bu anlamlı yazı yine bana nasip oldu, Elbistan Gündem Haber’e nasip oldu. Ne mutlu bana ve bize.
Ayrıca kapitalist, emperyalist ve Türk dili düşmanı markaların isimlerini yasal olumsuzluk yaşamamak ve T.C. kanunlarına bağlılık adına trajikomikleştirerek yazdım. Gerçi Türklüğün ve Türkiyeliliğin tartışılmaya başlandığı şu günlerde bu yazıyı kim nereye KOYAR bilinmez ama…
Bir daha EYVALLAH! Anlayın artık Türkçe varsa Türk vardır. Türkçeyi yok etmeye çalışanlar Türklüğün düşmanlarıdır. Saygılarımla. HASANAKİ