Ay-yıldızlı bayrağın, mahzun balası Kerkük
Iraktan “eyvâh!” Dense,
Hüzünlü bir “Âh!” dense,
Kerkük düşer yâdıma
Yâd ellerde, nedense...
Oy! Bahtı kara Kerkük,
Düştü bir yara Kerkük,
Hicrânı yüreğimde
Asırlık yara Kerkük…
Ayrıyız kaç senedir,
Hasretin hükmü nedir,
Sınırlar boynumuzu
Sıkan bir mengenedir...
Zalim elinde Kerkük,
Hoyrat dilinde Kerkük,
Yarım kalmış sevdâdır
Türkmeneli’nde Kerkük...
Dinmiyor gönül sızım,
Derdimiz büyük bizim,
Herkesin hâmisi var
Neden ben sahipsizim...
Her dem ağlayan Kerkük,
Yürek dağlayan Kerkük,
Üvey evlât değildin
Şimdi ağla, yan Kerkük...
Ağıt saklı sözlerim,
Bulut yüklü gözlerim
Men Kerkük’te yıllardır
Al bayrağı gözlerim...
Sadakatli yâr Kerkük,
Talihsiz diyar Kerkük,
Muhabbetin kalbimde
İnanmazsan, yar Kerkük...
Hep Türk’ü anan gardaş,
Aşk ile yanan gardaş,
Düşlerine kar yağıp
Sıcakta donan gardaş...
Yaralı yaslı Kerkük,
Çilesi paslı Kerkük,
Sevdâsı tarih boyu
Oğuz’a yaslı Kerkük...
Gönül dağında hüsran,
Bağdaş kurmada isyan,
Ankara duy sesimi
Kerkük dünden perişan…
Kalpteki ülkü Kerkük,
Dildeki türkü Kerkük,
Bağrına taş basar da
Terk etmez Türk’ü Kerkük...
Umduğun destek kimden,
Utanırım kendimden,
Gölge vermeyen dağın
Hüznü çıkmaz içimden...
Yan, için için Kerkük,
Yalnızsın niçin Kerkük,
Her an kar ayazının
Derdi kim için Kerkük...
Hükmederse haksızlar,
Göz ağlar, vicdan sızlar,
Türk’ü yok etmek ister
Kerkük’te vicdansızlar...
Kefen biçilen Kerkük,
Kanı içilen Kerkük,
İblis’in tezgâhında
Dörde biçilen Kerkük...
Dilsiz, sağır, kör dünya,
Mazluma nankör dünya,
“Mum kimin yanar Kerkük”
Türk’e bakar-kör dünya…
Civan yatağı Kerkük,
Yârân otağı Kerkük,
“Özüm özüne gurban”
Vatan toprağı Kerkük...
Baharda geldi hazan,
Tekrar kuruldu mîzan,
Vakit, karar vaktidir
Bıçak sırtında zaman…
Yetim kalan yer Kerkük,
‘Yardıma gel!’ der Kerkük,
Başkent ağyâr elinde
Bu dert beni yer Kerkük…
Kerkük zulüm çarkında,
Kılıç paslanır kında,
Kerkük tarumâr olur
Korkarım çok yakında…
Türkmen kal’ası Kerkük,
Türk’ün sılası Kerkük,
Ay-yıldızlı bayrağın
Mahzun balası Kerkük...
Dr. Mehmet GÜNEŞ