Asgari Kahramanlar
Asgari ücretle çalışıp aldığı birkaç kuruş maaşla kimseye muhtaç olmadan, çalmadan, çırpmadan, şerefiyle yaşayan bu mübarek insanların işine aklı erenler mutlaka vardır etrafınızda. Benim ise oldum olası aklım ermedi bu işe…
Doğan Haber Ajansı (DHA) dün;“ Asgari ücrete öğün başına '4 kuruş' zam!” başlığıyla bir haber geçti ajanslara. Bu habere göre; Asgari ücretli vatandaşlar 01 Temmuz 2014 tarihinden itibaren öğün başına "4 kuruş" zam alacaklarmış.
Ama ne mutluluk, ne saadet değil mi? Asgari ücret, yarından itibaren bekâr yetişkin işçilerde 846 liradan 891 liraya, evli ve iki çocuklu işçilerde ise 886 liradan 931 liraya çıkıyormuş. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstatistikleri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli Temmuz 2014 tarihinde elde edeceği geliri ile gıdaya ancak 9 lira ayırabilecekmiş.
Buna göre asgari ücretlinin üç öğün için kişi başına ayırabileceği tutar 2.25 TL olurken, öğün başına bu tutar sadece 75 kuruş düzeyinde kalıyormuş. Bu miktar Ocak ayında 71 kuruşmuş Dolayısıyla 2014 yılı temmuz zammı öğün başına sadece 4 kuruşa denk geliyormuş.
Raporda, en yoksul yüzde 20’lik kesimin yaşamını sürdürebilmek için gelirinin ancak yüzde 29’unu gıda harcamalarına ayırabildiğine dikkat çekiliyor. Temmuz ayı zammıyla eşi çalışmayan ve 2 çocuklu bir asgari ücretlinin, asgari geçim indirimli aylık 931 liralık gelirinden gıda için günlük ayırdığı 9 lira ile hem eşinin hem kendinin hem de çocuklarının karnını doyurmak zorunda olduğu ifade ediliyor.
Rapora göre Mayıs 2014 tarihi itibari ile ortalama kira bedeli 596 lirayı bulurken, asgari ücretlinin kira ve diğer konut harcamaları için ayırabildiği tutar sadece 311 lira düzeyinde kalıyor.
Raporda asgari ücretlinin, çalıştığı işyerinin servis imkânı yoksa işyerine ulaşımının bile büyük bir sorun olduğu vurgulanıyor. Tek bir belediye otobüs biletinin Türkiye ortalamasında 1.68 lira olduğu koşullarda, asgari ücretlinin ulaşım için ayırabildiği günlük pay sadece 2.8 lirada düzeyinde kalıyor.
Asgari ücretlinin ortalama fiyatlı bir buzdolabını alması için, ev eşyası için ayırabildiği 53.1 lira ile başka hiçbir eşya almaksızın 27 ay çalışması gerekiyor. Rapora göre özetle asgari ücretliden, öğün ve kişi başına 75 kuruşla karnını doyurması, 1 buzdolabı için 27 ay çalışması, 311 liraya barınması ve ısınması, çocuk başına ayda 2.9 lira, günde 20 kuruş eğitim harcaması ile çocuklarını yetiştirmesi bekleniyor. Ortalama sinema biletinin 12 lira ve tiyatro biletinin 25 lira olduğu Türkiye'de, asgari ücretli kültür ve eğlence için ayda yalnızca 14.4 lira ayırabiliyor.
Raporun sonuç bölümünde, asgari ücretin bu düzeyde belirlenmesinin, sefalette ısrar anlamına geldiği ifade edilerek, işçilerin talebinin asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması olduğu ifade ediliyor. Raporda şu görüşlere yer verilmiş;
"Asgari ücretin ekonomik büyüme ve verimlilik artışından pay almaması, üretilen kaynakların belirli ellerde toplanması anlamına gelmektedir. Gelir dağılımını düzenleyici bir rol oynaması beklenen asgari ücretin, açlık sınırının bile altında belirlenmesi vicdanları zedelemektedir. Asgari ücretin, temel gereksinimleri karşılayacak bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Ne yazık ki, 2014 yılı için belirlenen rakamlar raporda da görüldüğü gibi sefaletin sürdürülmesi anlamına gelmektedir." Kimileri için hizmet edenlerine verilen bahşiş, kimileri için bir gecelik masa hesabı. Kimileri içinse hayatta kalmak için harcanan can parası.
Fakir fukara edebiyatı yapanlardan, yardım yapmak için fakir bulamadıklarını söyleyenlerden Allah sormaz mı bunun hesabını? Bence mutlaka soracaktır…