“Çağın, Haticeleri, Fatmaları, Meryemlerini yetiştirmeliyiz!”
Dulkadiroğlu İlçesinde bulunan Öğretmenler Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde “Nasıl Bir Gençlik?” başlıklı öğrenci konferansı gerçekleştirildi.
11-F sınıfı öğrencilerinden Goncagül SAYGILI’nın sunum yaptığı konferansta Okul Müdürü Ahmet DERTLİ selamlama ve açılış konuşmasını gerçekleştirdi. DERTLİ, “Programız 2023 Eğitim Vizyonu’na yönelik hedefler içeriyor. Öğrencilerimizin okuma, anlama, yorumlama ve kendini ifade etme becerilerine geliştirmeye dönük hedefler bunlardan bazıları. Yine okulumuz bir imam hatip lisesi. Bu münasebetle imam kültürü ve imam hatipli olma geleneğini sürmeye yönelik bir çalışma.” dedi.
Öğrenci Goncagül SAYGILI ise konuşmasında özetle şunları dile getirdi:
“Sözlerime Peygamber efendimizin gençler hakkında dile getirdiği iki hadisi ile başlamak istiyorum:
Bunlardan birisi;
"Kıyamet günü kul, şu dört şeyden hesaba çekilmedikçe ayakları bastığı yerden ayrılamaz:
-Ömrünü nerede harcadığından,
-Gençliğini nerede tükettiğinden,
-Malını nerden kazanıp nereye harcadığından,
-İlmiyle ne amel işlediğinden. "
Yine bir hadisinde Hz.Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Çünkü onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar muhalefet etti."
Ve birçok sahabe, onlar da gençti.
Zübeyir B. Avvam Müslüman olduğunda 12 yaşındaydı,
Hz. Ali 10 yaşında,
Cafer B. Ebi Talip 20 yaşında,
Habbab B. Eret 16 yaşında,
Sa'd B. Ebi Vakkas 19 yaşlarındaydı.
Ve genç bir köle iken İslam'la müşerref olan, bütün eza ve cefalara rağmen "Ehad" diye haykırmaktan vazgeçmeyen, müezzinlerin seyyidi Hz.Bilal-i Habeşî de bir gençti.
Çok zengin ve narin biri iken, İslam'la şereflendikten sonra türlü işkencelere maruz kalmış, Uhud'da sancağı taşırken Resulullah'ı koruma uğrunda şehit edilen Mus'ab Bin Umeyr de bir gençti.
Sizlere acizane tavsiyelerde bulunmak isterim:
Namazlarınıza özen gösterin. Çünkü iyi ve huşu içinde kalınmış bir namaz, direniş bilincimiz, ruh terbiyemiz ve manevi olgunluğumuz için yüzlerce nasihatten ve binlerce kitaptan daha tesirlidir.
Cemaatle namazı koruduğunuz gibi namazın ruhunu ve maneviyatını da koruyun. Namazınız ruhunu kaybederse ihlasınızı ve azminizi de kaybedersiniz. Namazın ruhu, huşu ile ihlastır.
İslami çalışmalarda bulunun. Daha gösterişli olmak için Müslüman, bir gencin manevi duruşunu zedelemeyin.
Amellerinizden İhlas olsun. İhlas'ın ı kaybedenin kaybedecek başka hiçbir şeyi kalmamıştır.
Kur'an-ı Kerim'i okuyun beraberinde de mealini okuyun. Kur'an-ı Kerim sadece okumak için değil anlaşılmak için vardır.
İslam'ı başkasına anlatırken kendiniz yaşamayı da ihmal etmeyin
Ne aldanan olun ne aldatın, hakkı gözetin!
Peki, o zaman nasıl bir gençlik?
Hz. Ebubekir olacak, bütün varlığa, insanlığa kol kanat gerecek, “cehennemi öyle daralt ki Ya Rab, başka kimseyi almasın” diyecek yüce gönüllü bir gençlik...
Hz. Ömer olacak, zifirî karanlıkta, kapkaranlık bir kayada haksızlığa uğrayan kara bir karıncanın hakkını arayacak bir gençlik...
Hz. Osman olacak, iki yanından nûr akacak, hayâsı insanlara insanlığını hatırlatacak numûne-i imtisal olacak bir gençlik...
Hz. Ali olacak, müşriklerin öldürmek için karar verdikleri Efendimiz ‘in yatağına girecek kadar Peygamber sevgisi sınır tanımayan bir gençlik...
Yazar Ramazan KAYAN bir makalesinde şunları dile getiriyor;
“Müslüman gençliğin anlamı ve farkı nedir?
Hakkın temsilcisi, rahmetin taşıyıcısı, hakikatin tebliğcisi bu gençliktir.
Müslüman gençlik, onlar canlarının istediği gibi değil, rablerinin istediği gibi yaşayanlardır.
Yürek ve idrak dengesini ve denklemini doğru kuranlardır.
Duygulara göre değil, duruma göre de değil, değerlere ve doğrulara göre davranışlarını ve duruşlarını belirleyenlerdir.
Müslüman genç: kendisi için değil, başkası için de yaşayabilendir.
Sahip olmayı değil, şahit olmaya önceleyendir.
Peki, biz Müslüman bir genç olarak ne yapacağız?
-Doğruluk imanının şanındandır diyerek doğru olacağız.
-Temizlik prensibimiz olacak
-Bizim en güzel süsümüz ahlak ve edep olacak. - Okumak idealimiz olacak
-Oku, yaratan Rabb'inin adıyla!"
Okumak ibadettir, gayesi rızayı ilahi olunca
Okumak lezzettir, yürek muhatap olunca
Okumak ateşe perdedir, vahiy dostunu bulunca.
-Irkçılığın her türlüsünü kalbimizden sürgün edeceğiz.
Selman-ı Farisi, Bilali Habeş-i, Sümeyye, Ammar ve Yasir. Pervaneler gibi kanat çırpıyorlar İslam nurunun etrafında, kardeşlik damlıyor gönüllerinden.
-Ahiret varacağımız menzildir.
-Sabır zorlukları açan anahtarımız olacak
-Ve en önemlisi namaz, hayatımızda namaza da yer vereceğiz. "Namaz Gözümün nuru" diyor Efendimiz (s.a.v.). Namaz ruhunda yücelmişti. Namaz illa namaz, dinin direği olan namaz.
Müddessir suresinde buyuruluyor ;
﴾40-41﴿ Onlar cennetlerdedir; günahkârlar hakkında birbirlerine sorular sorarlar?
﴾42﴿ "Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?"
﴾43﴿ Onlar şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik;
﴾44﴿ Yoksulu doyurmuyorduk;
﴾45﴿ (Günaha) dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk,
﴾46﴿ Ceza gününü de asılsız sayıyorduk,
﴾47﴿ Sonunda bize ölüm geldi çattı."
﴾48﴿ Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
Ve bu ayetlerden kendimize ders çıkaralım.
-Oruç nefsimizin dizgini olacak.
-Hicretimiz kötülüklerden iyiliğe olacak.
"Müslüman; elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir." (Hadis-i Şerif)
-Adalet hak terazimiz olacak.
-Komşumuzu gözeteceğiz.
-Yetimlerin hamisi olacağız.
-Ölüm tefekkürümüz olacak.
-Kanaat sermayemiz olacak.
-Allah'ı hatırlayacağız.
Rabbimiz bizi; hayrı konuşanlardan, hayra koşanlardan, hayırda yarışanlardan eylesin. Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.