Abulaziz Aydın: Biz "EĞİTİM-BİR-SEN ve MEMUR-SEN" bu milletlin kendisiyiz
Kahramanmaraş Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı Abdülaziz Aydın, Kahramanmaraş Hanefi Çakallıoğlu Öğretmenevinde İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Dulkadiroğlu ve Onikişubat İlçe Millî Eğitim Müdürlüklerinde memur olarak çalışan üyelerine yemekli bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
[otw_shortcode_button href="https://marastahaber.com/foto-galeri/kahramanmaras-egitim-bir-senden-yemekli-basin-toplantisi-135462h.html" size="medium" icon_type="general foundicon-right-arrow" icon_position="left" shape="square" color_class="otw-red"]Habere Ait Fotoğraf İçin Tıklayın[/otw_shortcode_button]
“Değerli dostlar, çok değerli Eğitim- Bir- sen gönüllüleri, İl ve İlçe Millî Eğitim Müdürlüklerimizin Çok değerli eğitim çalışanları, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler sizleri bu nazik davetimize icabet ettiğinizden ve katılımınızdan dolayı sizleri kurumum ve memur sen ailesi adına selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.” Diyerek konuşmasına başlayan Abdulaziz Aydın daha sonra şu ifadelere yer verdi:
“Yine sizlerle böyle sıcak bir ortamda buluşmamıza vesile olan çok kıymetli ilçe temsilcilerimize ve yönetim kurulu üyelerimizde ayrıca teşekkürlerimi bir borç bilirim. Yine sizi selamlarken hemen sınırlarımızın yanı başında Afrin’de emperyalizmin gönüllülüğüne soyunmuş, Marksist ve Leninist örgüt PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ Ne dersem diyelim onlara karşı savaşan ve operasyon başlatan çok kıymetli ordumuza, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, İstihbarat Teşkilatımıza ve Özgür Suriye Ordumuza Cenab-ı Allah’tan muzaffer olmalarını niyaz ederim.
Hakikaten emperyalizm uşakları dedik, emperyalizm öyle bir ahtapot ki onlarca kollarından sadece birisiyle silahlı çarpışmaya giriyoruz sınırlarımızda, bu sadece kollarından birisi. Onlarca bunlara benzer kolları vardır. Siyasi alanda, iktisadi alanda, mali, sosyal tüm, ekonomik bütün alanlarda bu emperyalizmin içeride yerleştirdiği zehirli unsurlar olduğu gibi, emperyalizm aynı zamanda emek örgütlerinin sendikaların da boş bırakamaz. Biz mücadelesini verdiğimiz bu alanda emperyalizmin gönüllü uşaklığını yapan bu uşaklara karşı da uluslar arası meydan okuyan bir yapımız var. Biz kendimizi bu noktada antiemperyalist bir teşkilat olarak gönül rahatlığıyla tanımlanma cesaretini gösteriyoruz.
Hakikaten zor, sıkıntılı ve geçmişinde kirletilmiş bir alanda sendikacılık yapıyoruz. Yalanın, iftiranın, manipülasyonun bol olduğu bu alan aslında çok kıymetli bir alan. Ben 3 yıldır il başkanıyım, 7 yıllık bir yönetim görevi sürem var, aylar, yıllar birbirini kovaladıkça bu alanın ne kadar ehemmiyetli, ne kadar önemli ve bu alanında boş bırakılamaz olduğunu günler geçinde farkına varıyoruz.
Bu alanın geçmişine bakınca hepimizin bildiği, Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti Refahyol hükümetine, yine beşli çete diye atlandırdığımız, kendisini emek örgütü diye adlandıran, ancak emek örgütü değil de Milletin ekmeğine kan doğrayan örgütler silsilesi molan sendikaların zulmünü ve haksızlığını bu millet 28 Şubat sürecinde gördü ve yaşadı. Bizler o dönemden KESK’i unutmadık, TOB,’u unutmadık DİSK’i unutmadık ve buna benzer darbeye ön ayak olan postal yalayıcılarını unutmadık. Unutmadığımız için sizlerle böylece gücü olarak gayret ediyoruz.
2006 yılında Ulusal Birlik Hareketi diyerek Cumhuriyet mitingleri adı altında seçilmiş hükümete dirsek göstermeye çalıştılar. Biz de milletimizin en büyük temsilcisi EĞİTİM-BİR-SEN ve MEMUR-SEN olarak bunların mitinglerine karşı “Demokrasi” mitingleri ile karşılık verdik. Türkiye’nin 6 büyük şehrinden aynı zamanda o dönemimizin genel başkanı Ahmet Gündoğdu çıktı basının karşısına dedi ki bunlar darbecidir, bunlar postal yalayıcıdır dedikten sonra bu oluşum 3 gün sonra kendini fes etmek zorunda kaldı. Resmi olarak fes etse de bugün yine fırsatını kolladığına dönem dönem şahitlik ediyoruz, gerek basın, gerek sosyal medya üzerinden. Ancak, siz kimsiniz? Hedefiniz, amacınız, gayeniz ne diye bize sordukları zaman bizde kendimizi nasıl ifade ediyoruz onları da muhakkak k sizlerle paylaşmak bizim sendikacılık olarak bir görevimiz biz diyoruz. Biz EĞİTİM-BİR-SEN ve MEMUR-SEN bu milletlin kendisiyiz, tarihiyiz ve özüyüz diyoruz. Milletimizin binlerce yıllık birikiminin kamudaki temsilcisiyiz, talep edileniyiz, kamudaki iz düşümüyüz, kendimizi bu şekilde tarif ediyoruz.
Başta bizim sendikacılığımız sendikaya başlamamızın nüvesini oluşturan fikir hayatın gerçeği kitabında gereğidir. Sendika ilk kurulduğu zaman ya bu sendikanın işte bu hareketler içeresinde kitapta ta da yeri var mıdır, yok mudur tartışmalarını artık bugün itibariyle çok çok geride bıraktık.
Yapmış olduğumuz faaliyetlerle, hizmetlerimiz gereksiz bir tartışma olduğunu bugün teyit eder mahiyettedir. Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır ve haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır bizim en temel düsturumuzdur. Biz sadece tepki veren değil, vermiş olduğunuz tepkininde teklifini üreten bir sendikayız.” Dedi.
Abdulaziz Aydın konuşmasının son bölümünde, “TEOG Sınavları, Müfredatın millileştirilmesi ve güncelleştirilmesi, Mazlum ülkelere yapılan bağış ve yardımlar, Türkiye’de sendikacılık faaliyetleri, 2010 yılından 2017 yılına gelene kadar eğitim çalışanları adına hükümetten, kamu işveren heyetinden alınan veya alınamayan ne varsa bize aittir. 2010 yılından günümüze kadar olan kazanımlarla ilgili bilgiler verdi, Başörtüsü ve kılık kıyafetle ilgili sıkıntıların giderilmesi, Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, katsayı adetsizliğini giderilmesi İmam Hatip Liselerinin ve meslek liselerinin ciddi mağduriyetleri, Cuma namazı ile ilgili sıkıntıların giderilmesi, 4-C lerin, 4 B olarak kadroya geçirilmesi” konularında bilgiler verdi ve bunlarla yapılan iyileştirilmelerin kendileri döneminde olduğuna işaret etti.