Allah yalanı sevmez, şehrimizde 5-6 sene milli eğitim müdürlüğü yapıp da, hiçbir başarıya imza atamayan, bugün adını bile hatırlamakta sıkıntı çektiğimiz, iz ve eser bırakmayan il müdürlerinden sonra, yaklaşık 1 yıldan bu yana ilimiz İl Milli Eğitim Müdürlüğünü yapan M. Emin Akkurt’tan pek ümidim yoktu. Gelen gideni aratır diye düşündüm.

Örneklerini gördüğümüz için yazıyorum.

İkili eğitim bu şehir için problem idi. Eğitimde, 81 il içerisindeki yerimiz ve konumumuz iyi değildi. Eksilerdeydik. Yüzde 60-65’lerden söz ediliyordu. Bizim için, eğitim camiası için utanç verici bir skordu, yerdi. Yine tekrarlıyorum, il müdürümüz sayın Mehmet Emin Akkurt’un da umud olacağını düşünmüyor, dağın fare doğuracağına ilişkin hisler, düşünceler besliyordum.

İtiraf edeyim, beni yanılttı sayın Akkurt.

Gerek eğitim camiası, gerek siyasi cenah, gerekse bürokratik çevrelerden edindiğim bilgiler ışığında yazıyorum, puanı on üzerinden on…

Yani gelen gideni aratmamış.

*

 Sayın Akkurt,  gerek sağlam kişiliği,  gerekse eğitime verdiği önemli katkı ve projeleri ile hepimizi yanıltan bürokrat kimliği ile bu şehir için ne kadar gerekli olduğunu ispat etti.

Benim kafama takılan ikili eğitim idi. O da tuttu, 3 yıl içinde bu meseleyi halledeceğini söyledi ısrarla, ümitle, heyecanla.

Bu eğitim-öğretim yılında 30 yeni okul ders başı yapmıştı. 22 tane de devam eden okul çalışmaları vardı. Bunların bakanlık tarafından projeleri onaylanmıştı. Yakın zamanda temeli atıldığında, kentimiz önemli derecede derslik açığını kapatacaktı.

Ki senelerdir bunun sancısını çekiyorduk.

*

Bugüne kadar, gelen milli eğitim müdürleri içerisinde birleştirilmiş sınıfı kapatmayı düşünen çıkmamıştı. Şimdi 30 okulda, birleştirilmiş sınıflar kalkıyor. Tekli eğitime geçilerek. Bugün itibariyle, il genelinde 200’ün üzerinde birleştirilmiş sınıf varken, bizim kalkıp sevgili müdürümüzü ayakta alkışlamamız gerekiyor.

Bir düşüncesi, iddialı projesi, yani yaptıkları yanında yapmayı düşündüğü mesele de, birkaç sene içerisinde derslik sayısına düşen öğrenci sayısını bakanlığın hedef olarak belirlediği 32 öğrenci noktasına çekecek olması, eğitimde çağ atlatmak demek oluyor ki, bunu yaptığında kendisine helalinden bir ‘aferin!’ çekeceğim.

Çünkü O’na güveniyorum.

Siyasiler gibi, bürokratik çevreler gibi, eğitim camiası gibi…