Babil’in Asma Bahçeleri bugün anlatıların bir çoğunda gür yeşilliklerin ve renkli çiçeklerin neredeyse gökyüzünden salındığı bir resim gibi. Babil’in Asma Bahçeleri, Herodot tarafından antik dünyanın yedi harikasından birisi olarak kabul edildi ve hep böyle kaldı. Günümüze ulaşamayan bahçelerin gerçekten yapılıp yapılmadığı ise hala tartışılıyor. Babil tarihinin kroniklerinin eksik olması bu şüpheleri daha da güçlendiriyor. Bu yüzden bazı kesimler bahçelerin gerçekliğini kabul ederken bazıları ise bunun bir mitten öteye gitmediğini savunuyor. Babil’in Asma Bahçeleri özellikle Strabo, Diodorus, Siculus ve Quintus Curtius Rufus gibi önemli Yunan ve Romalı tarihçilerin kitaplarında yer alıyor.

 

Yapılış Amacı

 

Babil’in Asma Bahçeleri tarihte karşımıza ilk defa M.Ö 4. yüzyılın sonlarına doğru yaşamış olan Keldani rahip Berossus’un yazıtlarında çıkıyor. M.Ö 280 yılında yazılan Babyloniaca adlı kitabinde Berossus bahçeleri, büyük Babil kralı II. Nabukadnezzar’a atfediyor. Birçok Yunan tarihçi ise Berossus ve diğer antik yazıtlardan yola çıkarak bahçelerin tanımlamasını yapıyor. Bu antik yazıtlara göre Nabukadnezzar, bahçeleri eşi Amytis için yaptırmış. Ahameniş prensesi Amytis siyasal hırslara sahip birisiydi ve bu hırsları sayesinde Nabukadnezzar ile evleniyor. Ayrıca yemyeşil ve dağlık bir yerde büyüyen Amytis, Babil’in düz ve çölden ibaret ortamında evini özler ve depresyona girer. Bunun üzerine onu neşelendirmek ve evine olan özlemini gidermek için Nabukadnezzar, bahçeleri inşaa ettirir.

 

Tasarımı

 

Babil’in Asma Bahçeleri bir dağın teraslanarak oluşturuldu. Çok katlı terasların arka taraflarında ise terasların çökmemesi için pişirilmiş tuğlalarla desteklendi. Bu kolonların üzeri ise bitkilerin ve ağaçların büyüyebilmesi için çamur ve toprakla kaplandı. Bitkilerin yıllar içerisinde büyümesi sonucunda duvarlar yeşile döndü. Bu da bahçelerin dağın eteğinde havada durduğu etkisini yarattı. Birçok kişi havada asılı gibi duran yemyeşil dağ manzarasını izlemenin nasıl olduğunu merak ediyor. Bahçelerin en üst kısmında yer alan havuz, geçitler arasından kanallar aktarılıyor ve bu da bahçelerde günümüzde kullanılan damla sulama benzeri bir sistem oluşturuyor. Bir şafta ve kola bağlı olan su sistemi, kol aracılığı ile şaft çevrildiğinde açılıyor ve bahçeler bu şekilde sulanabiliyor.

 

Arkeolojik Çalışmalar

 

Son arkeolojik çalışmalar ile Nabukadnezzar’ın günümüz Irak’ın başkenti Bağdat’ın 83 kilometre güneyinde bulunan Kuzey Sarayı’nın yanında daha önce keşfedilmemiş yapıları ortaya çıkardı. Ancak bu yapıların bulunduğu yer ile Yunan tarihçilerin belirttiği yer uyuşmuyor. Yunan tarihçiler kitaplarında bahçelerin Fırat Nehri kıyısında olduğunu söylüyor. Diğer taraftan nehir kıyısında yapılan başka çalışmalar sonucunda ise 25 metre kalınlığa sahip duvarlar ortaya çıktı. Bunların da Babil’in Asma Bahçeleri kalıntıları olduğu düşünülüyor.

Nineveh’in Asma Bahçeleri

 

Babil’in Asma Bahçeleri hakkında bir diğer teori ise bu bahçelerin hiç var olmadığı aslında Asur Kralı Sennacherib tarafından yaptırılan Nineveh şehrindeki bahçeler zannedildiği. Babil’in Asma Bahçeleri’nin aynı dönemde yapılmış olan hiçbir Babil yazıtında yer almaması bahçelerin var olmadığını düşündürtüyor. Diğer taraftan bir kesim araştırmacılar ise kaynakların yanlış çevrildiğini ve gerçek bahçelerin aslında 350 kilometre güneyde Nineveh şehrinde olduğunu düşünüyor. Kral Sennacherib’in yaptırdığı yazıtlarda lüks bahçeler yaptırttığı bilgisi yer alıyor. Nabukadnezzar’ın yaptırttığı yazılarda ise bahçelere dair herhangi bir bilgi bulunmuyor. Bu karmaşıklığın sebeplerinden birisi ise Babil adının Tanrıların Geçidi anlamına gelmesi. Bu sebepten dolayı Mezopotamya’da birçok Babil isimli şehir olduğu düşünüyor. Sennachreb’in şehrin adını tanrıların buyruğu ile değiştirdiği biliniyor. Ancak şehrin önceki adı ise bilinmiyor. Nineveh’in büyük bir ihtimalle daha önceki adının Babil olduğu düşünülüyor.