Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher Mevlid Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Müftü Gevher mesajında Kandilin Hz. Peygamber’i sevmek ve onu örnek alarak insanlığın huzuru ve kalıcı mutluluğu için yaptığı çağrıyı günümüze taşımalı, ahlakını, emir ve tavsiyelilerini hayatımıza öylece yansıtmamız gerektiğini vurguladı. İl Müftüsü Muhammed Gevher mesajında şunları söyledi:

“22 Aralık Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece, Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği en son rahmet elçisi, ilahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (as)’ın hicri takvimle Mevlid kandilini idrak edeceğiz.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki Resûlullah’da sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokca zikredenler için mükemmel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyrularak Sevgili Peygamberimizin hayatı bizlere ‘en güzel örnek’ olarak takdim edilmekte ve onu örnek almamız istenmektedir. O yüce elçi, hem ferdi, hem ailevi ve sosyal hayatı hem de söz ve açıklamaları ile insanlığa kıyamete kadar kalıcı bir rehberlik ve örneklik sunmuştur.

Hz. Peygamber’i sevmek ve onu örnek almak demek; onun, insanlığın huzuru ve kalıcı mutluluğu için yaptığı çağrıyı günümüze taşıyarak hayatımıza yansıtmak, davranışlarımızı onun örnek ahlâkına, emir ve tavsiyelerine göre şekillendirebilmek demektir. Çünkü O’nun örnek hayat çizgisi, söz ve davranışlarının temsil ettiği değerler bütünü bizler için her zaman yaşanabilir ve uygulanabilir özelliktedir. Yüce Rabbimizin peygamberleri meleklerden ve olağanüstü güçlere sahip ve başka âlemlere ait varlıklardan değil de içimizden seçmesi, bir beşer olarak göndermesi, peygamberlerin davetinin insanlar için anlaşılabilir, yaşanabilir, yapılabilir olduğunu göstermek içindir.

Rahmet Peygamberi Efendimizi örnek almamız, sahip olduğumuz sorumluluğu, misyonu, insanî ve ahlâkî değerleri fark etmek demektir. Dindarlığımızın olgunlaşması da O’nu tanımaya, anlamaya ve sevmeye bağlıdır. Dünya hayatının sonu gelmez koşuşturması, her bir yönden gelen bilgi kirlenmesi, iç dünyamızda yaşanan gelgitler arasında bocalayan bizlerin günümüzdeki önemli sorunlarından biri; Hz. Peygamber’in örnek hayatı ile kendi hayatımız arasında sağlam bilgiye dayalı bir köprü kuramayışımız, sonuçta insanlığa rehberlik edecek ve umut kapıları açacak ahlâkî duyarlılığa sahip dindarlıkların üretilemeyişidir. Bu nedenle, giderek dünyeviliğe, bireysel benliklerine, çıkar ve hazza dayanan bir hayata yönelen çağımız insanlarının, onun örnekliğine, manevî önderliğine, sevgisine, onu anlamaya ve sevmeye son derece ihtiyacı vardır.

Bundan sonra ne bir kurtarıcı ne bir kitap ne bir peygamber gelmeyeceğinden İslam âleminin hatta tüm insanlığın son kitap Kur’an ve son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) in evrensel mesajlarına sıkıca sarılmalarından başka çıkar yol yoktur. Çünkü o mesajlarda bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek gibi olduğu, Sevgili Peygamberimize (s.a.v.) iman etmedikçe cennete girilemeyeceğini, bir birimizi sevmedikçe, kişinin kendisi için istediğini kardeşi içinde istemedikçe gerçek mümin olunamayacağı hakikatini evrensel bir mesaj olarak kâinata sunmuştur.

Dürüstlüğü, emaneti korumayı, insan haklarına ve bunun önemli bir parçası olan kadın haklarına riayet etmeyi, yetim ve kimsesizlere kol kanat germeyi, ne sözle ne davranışla kimseyi incitmemeyi, iyilik yapmayı öğütleyen ve yaşayışıyla bunlara en güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz, yetimin elinden tutmuş, kimsesizlerin kimsesi olmuş, hiç kimseyi incitmemiş, bütün varlığa şefkat nazarıyla bakmış, karşılaştığı onca çirkin iftiraya ve dayanılmaz ezaya rağmen kötülüğe kötülükle karşılık vermemiştir. Sahip olduğu ahlâkî erdemlerle, Rabbimizin “Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin” övgüsüne mazhar olan Sevgili Peygamberimiz, paylaşmayı, sevgi ve saygıyı, ötekini anlamayı ve ona yardım elini uzatmayı, müsamahayı, affı, rahmeti ve merhameti sadece tavsiye etmemiş, bunları aynı zamanda yaşadığı örnek hayatında hep uygulamış, neticede bu ve benzeri erdemler Hz. Peygamber ve Sahabe topluluğunun hayat çizgisi olmuş, böylece sevgi, güven ve huzur temeline dayalı, kendisiyle ve Yüce Yaratanla barışık bir toplumu oluşturmanın yolları bizlere somut olarak gösterilmiştir.

Bu duygu ve düşüncelerle Mevlid Kandilinin bütün insanlığa rahmet, dış ve iç dünyamıza huzur getirmesini, ülkemiz üzerinde kara bulut gibi dolaşan fitne ve terör belasından bir an önce kurtulmamıza,  toplumumuzda, O’nu yakından tanımaya, sevmeye ve O’nun sevgisi etrafında birleşmeye vesile olmasını Yüce Allah’tan temenni eder, Başta Kahramanmaraşlılar olmak üzere tüm Müslüman kardeşlerimizin Mevlid Kandilini tebrik ederim.