Tarihte Ab-Stan ismiyle sular şehri olarak anılan, içinden iki ırmağın geçtiği Elbistan’da su kaynarı olan Pınarbaşı, Ceyhan nehrini besleyen Kaynarca ilgisizlikten ve bakımsızlıktan adeta kuruma noktasına geldi…

Bir zamanlar alabalıkların oynaştığı, şairlere şiir yazdıran etrafında ki ağaç ve bitki türleriyle güzelliği dillere destan Ceyhan nehri,  gerek termik santraline ve şeker fabrikasına alınan sular, gerekse su kaynarlarına ve akmakta olan Ceyhan kenarlarına sıfır mesafede yapılan çok katlı binalar, petrol istasyonları Ceyhan’ı, Kaynarca’yı, Pınarbaşı‘nı kuruma noktasına getirdi…

Su kaynakları tıpkı insanlar gibidir. Oksijensiz akışlarını idame ettiremezler. Bugün Pınarbaşı, Kaynarca, Ceyhan gerekli temizlik yapılmadığından ve özellikle de çok yakınlarına yapılan binalardan ötürü baskı altında , oksijensiz kalarak gözleri kapanmış, nefes alamaz olmuştur. Oksijensiz nefes alamayan, pislikler ve moloz yığınları altında kalan bir suyun da akışı haliyle durmakta, azalmakta, suyun yer altına yayılması kaçınılmaz olmaktadır.

Elbistan’da sularımız tıpkı insanlar gibi ilgi ve alâka istemektedir. Lâkin özellikle büyükşehir, küçükşehir yetki kargaşası içinde her geçen gün kaybolup gitmektedir. Eğer ki çok acilen sular şehri Elbistan’ın bu yarasına neşter atılmazsa, el uzatılmazsa Elbistan şehir olmaktan çıkacak, tamamen kaybolan bir şehir olacaktır. Elbistan su konusunda ehil, uzman, Elbistan sevdalısı ilgili bekliyor.  Eyvah dememek için bizden hatırlatması.