İlâhî dinlerin tamamında farz kılınan oruç ibadeti, biz Müslümanlara da farz kılınmıştır. Akıl bâliğ olan, hastalık, yolculuk gibi geçerli bir mazereti bulunmayan her Müslüman’a oruç tutmak, Allah’ın farz olan bir emridir.

Ramazan ayı, maddi ve manevi bereketleri içerisinde bulunduran, hayrı çok, ibadet, rahmet ve mağfireti de bol olan onbir ayın sultanı diye tarif edilen bir aydır. Zira bu ayda,   bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi bulunmaktadır.

Rabbimizin sınırsız olan şefkat ve merhameti, bazı zaman ve mekânlarda,, sağanak halinde tecelli etmektedir.  Ramazan Ayı da bunların başında gelmektedir.

Ayet-i kerimede: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsunBuyurmaktadır.(Bakara Suresi 2/185)

Hadis-i şerifte ise, :

 “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez.” Denilmektedir. (Buhari savm, Müslim Sıyam,Tirmizi savm)  

Allah’a iman eden her insan, hayatının her dakikasını sıratı müstakim üzere yaşamakla mükelleftir.

 “Bu ayda Cehennem kapılarının kapanacağı, Cennet kapılarının açılacağı, şeytanların da zincire vurululacağı”, Efendimiz tarafından haber verilmektedir. (Buhari Savm Müslim Sıyam) 

Bu aya girerken kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçip, tövbe kapısına yönelmenin yollarını aramalı,  dünya meşguliyetlerimizi en aza indirmeliyiz.

İftar sofralarımızı, fakir Müslümanlarla süslemenin planlarını yapmalı İbadetlerle dolu bir ramazan ayı geçirmeye hazır hale gelmeliyiz. Çünkü:

Bu ayda bir oruçluya iftar ettiren kişinin, günahlarının bağışlanacağı ve cehennemden kurtuluşuna vesile olacağı, Efendimiz tarafından haber verilmektedir. (Mişkatül- masabih)  

Oruç ibadetimizle, bize verilen sayısız nimetlere karşı şükür borucumuzu ödemiş olacak, hem de, beden ve ruh sağlığımızı zindeleştirmiş olacağız.

Bu ay Resulullah(s.a.v.) Efendimizin tarifi ile, Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem azabından kurtuluşa vesile olacak bir aydır. Onun için bu ayda kalplerimizi sevgi, merhamet, paylaşma ve şefkat duyguları ile doldurmaya çalışmalıyız.

Etrafımızda bulunan depremzede kardeşlerimizin gıda, giyim ve iskan ihtiyaçlarını karşılamalı, huzur içerisinde bir ramazan geçirmelerini sağlamaya çalışmalıyız. Cömert olmalıyız. Yani eli açık, ikramı seven, elindeki imkânları gönüllü olarak paylaşan, bu sayede fakirleri koruyup kollayan bir Müslüman olmanın planlarını yapmalıyız. Elimdekini dağıtırsam bana bir şey kalmaz düşüncesinin, şeytani bir duygu olduğunu hatırlamalıyız. Ayeti kerimede:

Şeytan sizi fakirlikle korkutur, size cimriliği emreder ayetini unutmamalıyız.(Bakara Suresi 2/268)

Allah(c.c.) Ramazan ayını hakkıyla ifa eden kullarının zümresine bizleri de ilhak buyursun.  13.03.2023

Ali KARA

Emekli Müftü