Defterdar Tayininin Altındaki Gerçek Ne?

 

Her birinin destanlık öyküsü olan kahramanların bulunduğu, fikirlerini dünyanın kabul ettiği düşünce adamlarını yetiştiren yani yiğitlerin harman olduğu Kahramanmaraş’ın bu tarzına hiç yabancı olmayan, kentin bireyinden biri olan bir Defterdarı yolcu ediyoruz…

 

2006 yılının son aylarında Kars’tan gelmişti Kahramanmaraş’a. Kars’taki başarısı, dürüstlüğü ve çalışkanlığı taltif ettirmiş Kahramanmaraş’a görevlendirilmişti. Yaklaşık 6 yılı aşkın bir süredir Kahramanmaraş’ta görev yaptı. Her zaman edasını doğup büyüdüğü ilçesinden aldığı Şereflikoçhisarlı Defterdar Osman Koçaş’ın tayini çıktı.

 

Daha büyük bir il’e beklerken o da bizim bir ilimiz küçümsemiyoruz ama Karabük’e çıkması kendisini ve ailesini bırakın okuma yazma bilmeyen dağ başındaki Mehmet Amca’nın bile ağrına gitti. Nasıl olurda kente bu kadar katkı yapan, kendisini kentliden biri olarak gören, kentliyle mükemmel geçinen bir bürokrat daha küçük bir il’e gidebilirdi. Bizim yüze güldüğümüz işimiz bitene kadar mı? Sanayicilerimiz, sivil toplum örgütlerimizden tek bir seda çıkmadı. Belki siyasiye göre; defterdar bir bürokrat gibi görünebilir. (Siyasetteki kastım Bakanlıktır) O sıradanlığın altında neler var bilir misiniz? Hak var, hukuk var, insanlık var, dürüstlük var, samimiyet var, var oğlu var, bu işte parmağı olanların bilemeyeği kadar sevgi var.

 

Kentin en küçük köyündeki Mehmet Amca’dan kentin en büyük sanayicisi Mehmet Bey’e kadar, amca ve bey ayrımı yapılmadan verilen hizmet, kalplerde kocaman sevgi yumağı oluşturdu.

 

Hani milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş; ‘İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece. Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; Sen ömür boyu hayret ediyorsun.’

 

Defterdarımız Karabük’e gidip Kahramanmaraş’a iz bırakmıştır, görev yaptığı 6 yılı aşkın süredir üstün gayret göstermiştir.

 

Defterdar Koçaş’ın tayininin küçük bir il’e çıkmasının altındaki sır perdesi neydi. Kim ne derse desin, siyasetin şekillendirdiği bu atamalar tabiî ki siyasetin elindedir. Şunu belirtelim, buradaki ‘siyaset’ kelimesindeki kastım ne Ak Parti Kahramanmaraş İl teşkilatıdır ne de milletvekilleridir. İl Başkanı Sayın Fatih Mehmet Erkoç’u iyi tanıyan basın mensuplarından biriyim. Sayın Erkoç kent için gayret gösteren bürokratları her zaman ödüllendirmeye çalışmış ve bürokratları adına bakanlarına her zaman referans olmuştur.

 

Tayininin Karabük’e çıkmasının perde arkasında Pazarcık’ta Antepli bir yatırımcıya Bakan’ın ricasına rağmen köy sağlığını düşünerek izin vermemesi olduğu tahmin ediliyor.  (detayı bende saklı) Pazarcık bölgesindeki bir işin başına bu kadar dert açmasını zannedersem Sayın Koçaş’ta bilemezdi. Fakat insan sağlığını düşünüp dik durabiliyorsa bunun ödülü bu olmamalıydı. Arkasında durması gereken insanların durması gerekirdi. Bu olay bu dünyada ödül gibi görünmeyebilir. Fakat bir söz vardır; ne güzel söylemiş Şeyh Edebali ‘Tarih, gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz.’