Değersiz şeylere, kafa yorarak

Yas tutup karalar, bağlama Gül’üm,

Aşktan bîhabere, gönül vererek

Kalbini ateşle, dağlama Gül’üm.

 

Gerçekten âşıklık; âli mi, âli?

Düşenin herkesçe, bellidir hâli

Annesin kaybeden, çocuk misâli

Hıçkıra hıçkıra, ağlama Gül’üm.

 

Akbaşlı dağları, birden aşarak

Yâr çağırsa, gitmek gerek koşarak

Durgun suya inat, birden coşarak

Şelâle misâl, çağlama Gül’üm.

 

Bir yolunu bulup, kalplere dolan

Daha tomurcukken, açmadan solan

Gönül mezarında, gömülü olan

Yâdele sırrını, söyleme Gül’üm.

 

Vefâsız birine, gönül vererek

Ömür geldi/geçti, yolluk sererek

Vuslat olur diye, hayâl kurarak

Boş yere kendini, eğleme Gül’üm…

 

28/04/’19

Hanifi KARA