Tarihi eserleri, mistik dokusu, yetiştirdiği alimleri ve doğal güzellikleriyle önemli bir turizm potansiyeline sahip olan Bitlis, Avrupa’nın 25 seçkin destinasyonundan biri seçilen Nemrut Krater Gölü, Bitlis Kalesi, Beş Minaresi, tarihi evleri, Ahlat’taki Selçuklu mezarlılıkları, medreseleri ve kümbetleriyle dünya turizmine açılmaya hazırlanıyor.

Türkiye’nin en büyük gölünün yanında…

Havası, suyu, sıra sıra dağları, kışın beyaz yazın yeşil doğasıyla adeta bir yeryüzü cennetini andıran kent, Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz gibi Van Gölü kıyısındaki ilçeleriyle Türkiye’nin en büyük gölünün tüm nimetlerinden yararlanıyor.

Adilcevaz sınırlarında bulunan Süphan Dağı ile çevresindeki Aygır, Arin ve Nazik krater gölleri de her yıl çok sayıda turisti ağırlıyor.

Adeta açık hava müzesi

Urartulardan Osmanlı’ya kadar uzanan süreçte birçok medeniyetin izini taşıyan Bitlis, tüm bu dönemlere ait sayısız tarihi eserleri ile tam bir açık hava müzesi konumunda.

İnanç turizmi

Kentte bulunan onlarca medrese ve bu medreselerde yetişen alimlerin kurduğu dergahlar da günümüzde kentin inanç turizminde önemli yer tutuyor.

Sağlık turizmi

Tatvan ilçesi sınırlarındaki Nemrut Kalderası da içinde bulunan buz mağaraları, buhar bacası, gölleri ve şifalı sularıyla görülmeye değer yerlerin başında geliyor.

Kaynak : TRTHaber